2018'in medikal estetik trendleri!

Cerrahi işleme gerek duyulmadan, kısa sürede sonuç alınan medikal estetiğe talep gün geçtikçe artıyor.

Medikal estetik, kişiye birçok avantaj sağlıyor. İşlem yapılır yapılmaz kişi günlük hayatına dönüş yapabiliyor. Süre avantajının yanı sıra cerrahi operasyonlar yapılmadığı için kişide enfeksiyon gelişme riski azalıyor. İşlemler doğru ellerde yapıldığında sonuçlar da oldukça doğal ve güzel oluyor.

Peki, medikal estetik denildiğinde akıllara hangi işlemler gelmeli? Medikal estetikle hangi uzmanlık ilgileniyor? Botoks nedir? Botoks hakkında merak edilenler nelerdir? Dolgu kimler için uygundur? Dolgu nerelerde kullanılır? Ameliyatsız yüz germe operasyonları nelerdir? sorularına yanıt veren Dr. Tamer Şakrak klinik uzmanlarından Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Sezi Ceylan, 2018 medikal estetik trendleri hakkında da bilgi verdi.

“AMELİYATHANEYE GEREK DUYULMAZ”

Medikal estetik nedir, medikal estetik denilince hangi işlemler akıllara gelmeli?

Medikal estetik, kişilerin kendilerini daha iyi hissetmeleri, daha güzel ve genç görünmelerini sağlamak için veya yaşlanma sürecini yavaşlatmak adına yaptığımız birtakım işlemlerin adıdır. Bunlar cerrahi olmayan işlemlerdir. Noninvaziv işlemler adı verdiğimiz bu işlemlerde kesi olmaz veya çok küçük kesiler olur dolayısıyla ameliyathaneye girmeye gerek duymadığımız işlemlerdir. Sıklıkla dolgu, botoks uygulamaları, PRP uygulamaları, cihazlarla yapılan lazer, radyofrekans destekli uygulamalar, ultrason eşliğinde yapılan uygulamaları içermektedir.

Medikal estetiğin avantajları nelerdir?

Medikal estetik, cerrahiye uygun olmayan veya cerrahinin erken olduğu, özellikle 30 ila 45 yaş arası dediğimiz hasta grubuna uygulanan işlemlerdir.Medikal estetiğin tercih edilmesinin en büyük sebebi hızlı bir şekilde, hatta ofis ortamında işlemin hızlıca yapılıp, kişinin buradan çıkıp işine hemen devam etmesinin sağlanmasıdır. Bu tip uygulamalarda enfeksiyon riski hiç yok değil ama bir cerrahi işleme göre çok düşük düzeydedir.

Botoks nedir? Botoks kimler için uygundur ve hangi yaştan itibaren botoks uygulanmalıdır?

Botoks, clostridium botulinum adlı bakteriden üretilen bir nörotoksindir yani kasların felcine neden olan bir tür zehirdir. Bizim estetik amaçlı kullandığımız botulinum toksin dozu kişide sistemli yan etki oluşturmamaktadır ve sadece istenilen kas grubun geçici olarak felcine yol açmaktadır. Böylelikle yüzümüzdeki kırışıklara neden olan mimik kaslarımız çalışmaz ve haliyle kırışıklıklar da yok olur. Kişilerin botoksa başlama yaşını 30 olarak öngörüyoruz. Bunun sebebi şudur; 30’lu yaşlarda mimiklerle başlayan kırışıklıklar ortaya çıkmaya başlar. Örneğin; kaşınızı kaldırırsınız alın kırışıklıkları oluşur, göz kenarında kırışıklar oluşur. Normal bir şekilde durduğunuzda bunlar yerleşmemiştir ama burada botoks kullanılmasındaki amaç zaten bu kırışıklıkların sabitleşmemesini sağlamaktır.

HASTALARIN EN BÜYÜK ENDİŞESİ; BOTOKSU BIRAKINCA NE OLACAK?

Bir defa botoks yaptırdıktan sonra sürekli yaptırmak gerekir mi?

Hastaların en büyük endişesi bu oluyor. Botoksu bırakınca daha mı kötü olacak diye merak ediyorlar. Böyle bir şey yok. Eğer 30 yaşında bunu yaptırmaya başlarsanız ve diyelim ki 33 yaşında sıkılıp, bunu bırakmaya karar verirseniz, o zaman yaşlanmaya 30 yaşınızdan devam ediyorsunuz; 33’ten değil.

Botoks hangi bölgelerde kullanılır?

Göz kenarı uygulamaları (kaz ayağı)

Alın uygulamaları

Kaş arası uygulamaları

Dudak kenarı uygulamaları

Boyun uygulamaları

Çene uygulamaları

Sıklıkla botoks üst yüz bölgesinde kullanılır. Bunlar göz kenarındaki kaz ayağı, alın ve kaş arasındaki kırışıklıkları içermektedir. En iyi sonuçlar bu bölgelerde alınır. Boyun kaslarının çok belirgin olduğu kişilerde bu uygulama yapılabilir. Çene uygulamaları, kişinin çene hattını daha belirgin hale getirmek için yapılabileceği gibi bunun bir de sağlık boyutu var. Diş sıkma, diş gıcırdatma problemi olan kişilerde diş ve çene kemiği aşınmalarını önlemek için de çene kaslarına botoks yapılabilir. Botoksa yeni başlayanlar için dört ay etki süresi vardır. Eğer düzenli olarak botoksunuzu yaptırıyorsanız yıllar içerisinde botoksun etki süresi uzar. Zamanla ilacın etki süresi daha da uzuyor ve altı aya kadar çıkabiliyor. Yılda bir iki defa yaptırmak yeterli olabiliyor.

Dolgu nedir, dolgu kimler için uygundur?

Günümüzde en sık kullanılan dolgu malzelemeleri arasında hyaluronik asit yer alır. Hyaluronik asit normalde vücudumuzda bulunan bir madde olup yaşlanmayla birlikte azalmaktadır. Bu nedenle bu dolguları hem hacim kaybını yerine koymak hem de cildin nemini kazandırmak amacıyla kullanmaktayız. Dolgunun belli bir yaş aralığı yoktur. Yaşlanmanın doğal sürecinde gelişen hacim kaybı gibi durumlarda işlem 40'lı yaşlarda yapılabildiği gibi yapısal olarak varolan hacim kaybında ise 20'li yaşlarda da tercih edilebilir. Yani kişinin ihtiyacına göre değişiklik gösterir. Botoks üst yüze uygulanır; dolgu ise daha çok orta yüze kullanılır. Elmacık kemiklerinin doldurulması, dudak dolgusu, ince alt yüz bölgesinde oluşan kırışıklıkların doldurulması, çene altındaki sarkmaların yukarıya kaldırılması olabilir. Dolgu doğru yerlere uygulandığında çok güzel sonuçlar elde edilebiliyor.

2018’in medikal estetik trendleri nelerdir?

Medikal estetikte amaç hem güzel olsun hem doğal dursun mantığı üzerine kuruludur. Dolgu ve botoks, bu işin başını çekiyor ama gelişen teknoloji sayesinde artık elimizde yardımcı cihazlar da var. Tek başına elde etmek istediğimiz sonuca ulaşamıyorsak bu cihazları kullanıyoruz. Lazer destekli cihazlar, ultrason destekli yüz germe cihazları var. Bu tip cihazları ciltte sıkılaşma, ciltteki elastikiyet kaybını geri getirme, kolajen yapıyı geriye döndürme şeklinde kullanıyoruz. Ancak cildin yaşlanmasıyla birlikte cilt altında bulunan kaslarda da gevşeme meydana geliyor. Bunun tedavisini de özellikle yüksek odaklı ultrason denilen HİFU denilen bir cihaz yardımı ile yapıyoruz. Bu işlemlerin hiçbiri elbetteki cerrahinin yerini tutmuyor ancak bazen hastanın genel durumu cerrahi için uygun olmuyor bazen de cerrahi işlem için erken ama bu süreci daha iyi geçirmek ve uzatmak için bu tür teknolojilerden faydalanmak gerekmektedir. Hepsini beraber kombinlediğimizde daha genç bir yüz elde ediyoruz. Bu işlemler tabii ki cerrahinin verdiği sonuçları vermez ama yine de kişinin doğal, daha genç ve güzel kalmasını sağlar.

Seanslar ne sıklıkla yapılıyor?

Cihazdan cihaza değişiyor. Örneğin cilt gençleştirme işlemi yapılacaksa minimum kişinin üç seans yaptırması gerekir. Sadece ultrasonik yüz germe işlemi yapılacaksa tek seans yeterlidir. Radyofrekans destekli cihazlarımız ortalama üç seans gerekebiliyor. Yapılacak tedaviye ve kullanılacak cihaza göre seanslar değişiyor. Kliniğimizde bir cilt analizi cihazımız var. Kişiyi bu cilt analiz cihazına sokuyoruz ve cildin ihtiyacına göre bir tedavi planı oluşturuyoruz. Cilt bakımından başlayıp, ihtiyaca göre süreci yönetiyoruz. Kişi, işbirliğine devam ettiği sürece ve periyodik bakımlarını yaptırdığı zaman cerrahiyi ertelemiş oluyor.

Peki ya gençler? Gençler en çok hangi işlemler için medikal estetiğe başvuruyor?

Gençler en çok burun, dudak dolgusu, elmacık kemiği, çene ucu talep ediyor. Burun ucu dolgusuyla asla bir burun küçültülmez. O nedenle bu dolgu burun ucu kaldırma, çok küçük hataları kamufle edebilirsiniz ama bu asla burun ameliyatının yerini tutmaz. Dudak dolgusu en çok tercih edilen işlemdir. Dudak çizgisinin belli olması, taleplerin başında geliyor. Çene için de kullanılabilen dolgularımız var. Eğer hasta çene ucuna asla ameliyat istemiyorsa dolgu yapılabiliyor.

MERDİVEN ALTI İŞLEMLERE DİKKAT!

Medikal estetik biraz hafife mi alınıyor sizce? Örneklerini görüyoruz, hiçbir uzmanlığı olmayan kişiler bile dolgu işlemleri yapıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

En önemli şey, işlem ne olursa olsun uzman birisine gidilmesidir. Bu, uzmanlık gerektirir. İnsanların araştırıp sorgulamadan ‘arkadaşım dudağını yaptırmış, beğendim’ deyip gitmesinden ziyade, bu işlemi kim yaptı, nerde yaptı, bu işte uzman mı gibi sorgulamalı. Bu işlemleri yapabilecek iki branş vardır. Plastik cerrahi ve cildiye uzmanlarıdır. Eğer insanlar herhangi bir işlem yaptıracaksa bu iki branştan birini tercih etmelidir. Çünkü bu işlemler o kadar da masum değil. Eline iğne alan herkes bu işlemleri yapıyor ama herhangi bir olumsuz bir durumla karşılaşıldığında, kişinin hemen müdahale edebilmesi gerekir.