Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırıları, Suriye'deki yeni yönetim ile başlayan olumlu iklimi baltalama girişimidir." dedi.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, İtalya ziyareti dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

        Suriye'nin kuzeyinde düzenlenen bir konferans hatırlatılarak, "Bu konferansta SDG ve onlara yakın gruplar tabiri caizse federatif bir yapı talebinde bulundular. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Erdoğan, "Suriye'nin toprak bütünlüğü bizim için vazgeçilmezdir. Suriye hükümetinin de aynı hassasiyetle hareket ettiğini biliyoruz." diye konuştu.

        Suriye'deki silahlı grupların Suriye Savunma Bakanlığı çatısı altında toplanması ve Suriye'nin birliğine, bütünlüğüne katkı sağlamasının oldukça önemli olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

        "Federatif yapı konusu ise ham hayalden öteye gitmeyen bir husustur. Suriye gerçekliğinde de yeri yoktur. Suriye'de federal yönetim hayalleri kurarak, bölgeyi tehdit edecek kararlar değil, bölgenin istikrarına hizmet edecek kararlar almalarını tavsiye ederim. Bölgemizde oldubittilere müsaade etmeyecek, Suriye ve bölgenin kalıcı istikrarını tehdit edecek, tehlikeye sokacak hiçbir girişime izin vermeyeceğiz. Suriye'de Şam yönetimi dışında bir otoritenin de Suriye Ordusu dışında silahlı yapılanmanın da kabul edilmeyeceği, Suriyeli yetkililerce ilan edildi. Çalışmalarını da bu yönde sürdürüyorlar. Bizim de sınır güvenliği konusunda yaklaşımımız benzer."

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin barışa hizmet ettiğini kaydederek, "Sınırlarımızın hemen ötesinde bir ve bütün Suriye dışında herhangi bir zorlama yapıya müsaade etmeyiz. Bütün grupların bir ve bütün Suriye için çalışması, enerjilerini de kuvvetlerini de bu amaç için seferber etmesi en akıllıca seçenektir. Suriye'de tüm grupların temsilini, diyalogunu önceliyoruz. Soğukkanlılıkla, binlerce yıllık devlet müktesebatımızla, sükunetimizi koruyarak barışa hizmet ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

        - "İsrail'in yaptığı provokasyondur ve bu kabul edilemez"

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye bağlamında Türkiye'nin İsrail'e yönelik kırmızı çizgileri neler? Suriye topraklarındaki İsrail saldırıları için Ankara'nın değerlendirilmesi neler? İki ülke güçlerinin karşı karşıya gelebilme riski ne kadar yüksek?" sorusuna, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmet Şara ve ekibiyle Dışişleri Bakanı, İstihbarat Başkanı, Savunma Bakanı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanının irtibat halinde olduklarını, bu temaslar sıkı bir şekilde devam ettiği karşılığını verdi.

        "Bakanlarımız muhataplarıyla da bu gelişmeleri takip ediyorlar." diyen Erdoğan, "Biz Suriye'nin inşa ve ihyası için birçok adım atılması gereğine inanan bir ülkeyiz. Bizim Suriye'yle 910 kilometre sınırımız var. Bunu hafife almak mümkün değil. Bundan sonraki süreçte de biz, her türlü imkanımızla Suriye'nin yanında olacağımızı hep söyledik, söylüyoruz. Oradaki bazı olumsuz gelişmeler çok daha dikkatli hareket edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.

        Türk yatırımcı firmalarının Suriye'de atacağı adımların, Suriye'nin ayağa kalkmasına yardımcı olacağını dile getiren Erdoğan, "İnşa ve ihya faaliyetleri kapsamında atılacak adımlar, Suriye'nin kendisine gelmesini sağlayacaktır. Bu konuda Antalya'daki Dördüncü Diplomasi Forumu'nda bunları Sayın Şara'yla da görüşme imkanımız oldu. İnşallah bu adımları atmaya devam edeceğiz. Burada da durmak yok, yola devam." değerlendirmesinde bulundu.

        İsrail'in, bölgede çatışmayı, kan ve gözyaşını yaymak için çaba sarf ettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

        "Gazze başta olmak üzere Filistin kentlerinde başlayan şiddet ve saldırganlık dalgasını aşama aşama genişletiyor. Lübnan'da döktükleri kan, Lübnan halkına çektirdikleri ortada. Şimdi ateşi Suriye'ye yaymak, orada da kan dökmek yoluna girdiler. İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırıları, Suriye'deki yeni yönetim ile başlayan olumlu iklimi baltalama girişimidir. İsrail'in yaptığı provokasyondur ve bu kabul edilemez. Komşumuz Suriye'yi yeni bir istikrarsızlık bataklığına sürükleyecek her türlü girişime karşı tepkimizi çeşitli şekillerde gösteririz. Bizim derdimiz bölgemizde daha fazla çatışma değil, daha fazla barış ve huzurdur."

        Erdoğan, Türkiye için Suriye'deki en büyük riskin ne olduğuna ilişkin soru üzerine, "Oradaki zaten risk belli; terör örgütleri. Terör örgütleriyle ilgili de zaten Suriye yönetimi adımlarını çok güvenli bir şekilde atıyor. Bu süreçte de Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlarımızla, MİT Başkanımızın Suriye'ye yaptıkları ziyarette bunları da kendileriyle görüşme fırsatları oldu. Ona göre de ne tür adımlar atacağımızı belirledik." değerlendirmesinde bulundu.

        - "İsrail, kalıcı bir ateşkesi bugün itibarıyla benimsemiş durumda değil"

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'ye bir süredir insani yardımların giremediği, buna rağmen ateşkes planı üzerinde ilerleme olmadığı belirtilerek yöneltilen, "Dışişleri Bakanı Hakan Fidan Doha'da Hamas yetkilileriyle görüştü. Acaba ateşkese ne kadar yakınız? Öte yandan Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas Hamas'a sert sözlerle yüklendi. Hamas'tan da bir cevap geldi. Siz Gazze'de ve Filistin genelinde sürecin nereye gideceğini öngörüyorsunuz?" sorusunu da yanıtladı.

        "Şu anda geldiğimiz noktada İsrail, kalıcı bir ateşkesi bugün itibarıyla benimsemiş durumda değil. Amerika Birleşik Devletleri'nin baskısı olmadan İsrail'in bir kalıcı ateşkes garantisi verme niyeti yok." ifadelerini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Rehineleri bırakma karşılığında belli bir süre ateşkesi kabul eder gözüküyor. Dışişleri Bakanlığımız hem Batılılarla hem Filistinlerle hem de İsrail tarafıyla aralıklı olarak insani yardımlar üzerine görüşmeler yapıyor. Çünkü önceden ateşkesle insani yardımlar çok iç içe götürdüğümüz iki konuydu. Ama şimdi açlık ve yoksulluk öyle bir noktaya geldi ki, Filistinlilerin çatışmanın dışında sivil kayıpları çok fazla olabilir. Dolayısıyla biz bir metot değişikliğine gitmedik ama ateşkesi vurgularken şu anda ağırlıklı olarak insani yardımlar için koridorun açılmasını öne çıkardık. Taraflar kendi savaşını sürdürseler de sivil nüfusun rehin tutulmaması, bunların temel ihtiyaçlardan mahrum bırakılmaması önemli. Şimdi uluslararası topluma bunu söylüyoruz. Önceden ateşkesle insani yardımları çok ilişkilendiriyorlardı. Şimdi biz onu biraz ayırdık. Ama bu durumda bile İsrail ilave bir baskı görmediği sürece şu anda bir gevşeme yok."

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgeye yardımların ulaştırabilip ulaştırılamadığı sorusu üzerine, "Belli bir noktaya kadar ulaşım mümkün oldu. Bu ara yine ulaşım kesintiye uğramış durumda." karşılığını verdi.

        - "İnşallah, bu geçici ateşkes, devamında kalıcı barışa bir kapı aralar"

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya'nın 8-10 Mayıs tarihleri arasında tam ateşkes ilan edeceğini duyurduğu anımsatılarak yöneltilen, "Rusya-Ukrayna barışında gelinen süreci nasıl yorumluyorsunuz?" sorusu üzerine "Temennimiz odur ki bu ateşkesi biraz daha geliştirelim, genişletelim. İnşallah, bu geçici ateşkes, devamında kalıcı barışa bir kapı aralar." değerlendirmesini yaptı.

        Türkiye'nin en başından beri Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın adil ve kalıcı bir barışla sona erebileceğini söylediğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti:

        "Bu konuda umudumuzu hiç kaybetmedik. Zaman zaman çatışmaların şiddetlendiği anlarda bile, tarafları bir masa etrafında topladık ve barış için müzakereyi önerdik. Böylesi zamanlar provokasyonlara ve müdahalelere açıktır. Bu nedenle süreci zehirlemek isteyenlere fırsat vermeden, Rusya da Ukrayna da samimi bir şekilde barışı dillendirmeli ve artık bu savaş bitmelidir. Bu savaş, sadece iki ülke için değil, küresel güvenlik açısından da oldukça önemli. Çünkü bu savaş herkese kaybettirmiştir. En çok da Rusya ve Ukrayna kaybetmiştir. Adil bir barışın ise asla kaybedeni olmaz. Barış sürecinin uzun vadede başarılı olabilmesi için her iki tarafın karşılıklı güven oluşturması önemli. Türkiye olarak barışa katkı sağlamaya ve destek vermeye devam edeceğiz."

        - "Trump ile ilk fırsatta yüz yüze görüşmemizi yapacağız"

        Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, özellikle dış politika konusunda masada konuşulan her meselenin ABD Başkanı Donald Trump'la yapacağı görüşmede gündeme gelecek başlıklar olduğu ifade edilerek, "Yüz yüze görüşmeye ilişkin bir tarih belli oldu mu acaba? Trump'ın Mayıs ayı içinde 3 Körfez ülkesini ziyaret edeceği ve sonra buna Türkiye'yi de ekleyeceğine dair iddialar konuşulmuştu. Bunu sormak istiyorum. Ayrıca Sayın Trump'ın göreve geldikten sonra sizin şahsınız ve Türkiye ile ilgili kullandığı olumlu ifadeler ışığında Türk-Amerikan ilişkilerinin gelişimi, fırsatlar, riskler neler?" sorusu yöneltildi.

        Trump ile zaman zaman telefon diplomasisi şeklinde temaslarının bulunduğunu aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

        "Sayın Trump ile ilk fırsatta yüz yüze görüşmemizi yapacağız. Telefon görüşmemiz oldukça samimiydi, verimliydi ve dostaneydi. İki ülke ilişkileri köklü ve derindir. Konuşacağımız çok konu, atacağımız çok adım var. Bu nedenle, Türkiye ile ABD ilişkilerinin seyrine yön verecek görüşmemiz için, bakanlıklarımız çalışmalarını sürdürüyor. Bunun zamanlaması da o çalışmalar kapsamında ele alınıyor. Sayın Trump ile zaman zaman telefon diplomasisi şeklinde temaslarımız oluyor. Dostum Trump'la yeni dönemde ikili ilişkilerimize çok farklı bir ivme kazandıracağımıza inanıyorum. Kendisinin Rusya-Ukrayna başta olmak üzere barış vizyonunu da destekliyoruz. Türkiye'nin hassasiyetlerini gözeten tavrını memnuniyetle karşılıyoruz. Suriye konusunda da iki lider olarak birbirimizi anladığımızı görüyoruz. Farklı düşündüğümüz alanlarda da makul bir zeminde uzlaşma arayışlarımız da elbette ki sürecektir. Farklı çevrelerce risk olarak görünen konuları da diyalogla, diplomasiyle aşabileceğimize inanan iki lideriz."

        (Sürecek)

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler