Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Terörsüz Türkiye tamamlandığında bölgedeki potansiyeli en üst düzeyde yaşayacağız. Uzun yıllar oradaki potansiyel kullanılmadığından, Türkiye ortalamasından daha hızlı bir şekilde Doğu ve Güneydoğu'nun büyüdüğünü, geliştiğini de görmüş olacağız." dedi.

        Yılmaz, TRT Haber'de katıldığı canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

        Terörle mücadelenin ekonomik boyutları ve bölgesel kalkınmaya etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, ekonomik analizlerde terörün hem doğrudan hem de dolaylı maliyetleriyle ele alınması gerektiğini belirtti. Doğrudan maliyetlerin güvenlik harcamaları ve altyapı tahribatını kapsadığını ifade eden Yılmaz, asıl büyük etkinin ise dolaylı maliyetlerde ortaya çıktığını vurguladı.

        Cevdet Yılmaz, şöyle devam etti:

        "Terör var diye yapılamayan işler, gelişmeyen tarım, yapılmayan yatırımlar, terör var diye gitmeyen turist, terör var diye tutamadığınız nitelikli eleman, bütün bunlar aslında büyük maliyeti oluşturuyor. Asıl ekonomik maliyeti bu dolaylı kalemler oluşturuyor. Bu da büyümemizi aşağıya çekiyor. Potansiyelinizi tam olarak kullanmanıza mani oluyor. Bunun çeşitli hesaplamaları var. 2 trilyon dolara yakın maliyet hesaplayanlar var bu konuda, bakılabilir, güncellenebilir. Terörden kurtulmanın da getireceği faydalar var. Şimdi terörden kurtulmanın dolaylı faydalarını yaşayacağımız bir döneme girmiş durumdayız. Bu çok çok kıymetli. Halkımızın refahını, hem genel anlamda ülkenin hem özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizin ekonomik kalkınması açısından çok kıymetli."

        - "Bölgede artık özel sektör zamanı"

        Bölgede sağlanan huzur ve güven ortamının önemine işaret eden Yılmaz, bundan sonra kalkınmanın yeni bir aşamaya geçeceğini belirtti.

        "Hükümet olarak teröre rağmen bölge kalkınsın diye bütün gayretimizi sarf ettik." diyen Yılmaz, bölgede kamu yatırımlarının sürdüğünü, ancak özel sektörün uzun yıllar yeterince aktif olamadığını ifade etti.

        Cevdet Yılmaz, şunları söyledi:

        "Özel sektör, terörün gölgesinden daha fazla çekiniyor. Siz devlet olarak yatırımlarınızı yapsanız da bırakın Doğu'daki özel sermayenin kendi bölgesine yatırım yapmasını, oradaki sermaye başka bölgelere gidip yatırım yaptı. Huzur ve güven ortamı şu anda çok şükür var. Terörsüz Türkiye tamamlandığında bölgedeki potansiyeli en üst düzeyde yaşayacağız. Uzun yıllar oradaki potansiyel kullanılmadığından, Türkiye ortalamasından daha hızlı bir şekilde Doğu ve Güneydoğu'nun büyüdüğünü, geliştiğini de görmüş olacağız. Bölgede artık özel sektör zamanı. İstihdamı, ihracatı, teknolojik seviyeyi artıracak yatırımlar yapılacaktır."

        - "Bölgenin tarım potansiyelini üst düzeyde değerlendireceğiz"

        GAP Projesi'nin yeni bir anlayışla ele alınması gerektiğini dile getiren Yılmaz, bu kapsamda "kültürel turizm", "organik tarım" ve "yenilenebilir enerji" alanlarının ön plana çıktığını ifade etti.

        Yılmaz, "Önümüzdeki dönemde bölgede sulama yatırımlarını hızlı bir şekilde hayata geçireceğiz. Bölgenin tarım potansiyelini üst düzeyde değerlendireceğiz. Bu gıda fiyatlarının daha olumlu noktaya gelmesine vesile olacak. Göçü azaltacağız. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'mız uzun süredir teşvik sistemi üzerinde çalışıyor. Yakında o da açıklanacaktır." dedi.

        "Yeni bir GAP anlayışının gelişmesi gerekiyor." diyen Cevdet Yılmaz, şöyle konuştu:

        "Nedir yeni GAP dediğimiz? Kültürel turizm, organik tarım ve yenilenebilir enerji. Aslında bu üç unsur bence yeni GAP'ta çok kıymetli. Yeni ortamda enerjinin harekete geçtiğini göreceğiz. Yenilenebilir enerjiyle ilgili Meclisimiz önemli bir paket görüşüyor, tüm ülke için ama bölgenin potansiyeli kullanılmadığı için bu bölgelere daha fazla yarayacak. Süreçleri iyileştiren, bürokrasiyi azaltan bir enerji paketi gruplarımızın gündeminde. Yakın zamanda teklife dönüşeceğine inanıyorum."

        Bölgedeki güneş, rüzgar ve jeotermal gibi yenilenebilir enerji potansiyeline işaret eden Yılmaz, ayrıca Gabar'da günlük 80 bin varilin üzerinde petrol üretimine ulaşıldığına dikkati çekti.

        Yılmaz, kültürel miras ve doğal güzellikleriyle bölgenin ciddi bir turizm potansiyeli taşıdığını, bu potansiyelin artık daha güçlü biçimde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

        Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır ve Gaziantep'in turizmde son yıllarda öne çıktığını belirten Cevdet Yılmaz, "Geçen yıl sadece bu 4 ilde 2,6 milyon konaklama oldu ve bir önceki yıla göre yüzde 18 artış yaşandı." dedi.

        Bölgeye dair eski olumsuz algıların değişmesi gerektiğini belirterek, vatandaşları bölgeyi doğrudan görmeye davet eden Cevdet Yılmaz, "Zihinler gerçeklikten daha inatçı. Gerçekler daha dinamik, zihinlerin değişmesi biraz zaman alıyor. İnsanlarımız bölgeye medya ortamı üzerinden bakmasınlar gitsinler, Doğu'da, Güneydoğu'da muhteşem bir zenginlik var ve kültürel bir miras var. Medyada bölgenin tanıtımı çok önemli." diye konuştu.

        - "Terörsüz Türkiye dünyanın gündeminde"

        Yılmaz, "Terörsüz Türkiye" hedefinin sadece Türkiye'nin değil, dünyanın da gündeminde önemli bir yer tuttuğunu dile getirdi.

        Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

        "Terörsüz Türkiye sadece Türkiye'nin gündeminde değil, dünyada da çok önemli bir gündem oluşturdu. Dolayısıyla Türkiye'ye bakışı da değiştirecektir bu. Türkiye'nin 'Terörsüz Türkiye' hedefini başarması, Türkiye'nin genel turizmine de katkıda bulunacaktır. Özel olarak da bunun bölgenin turizmine ciddi katkısı olacağına inanıyorum. Muazzam bir kültürel miras var burada. Bütün insanlık tarihini ilgilendiren bir miras var. Dolayısıyla mutlaka yabancı turist sayısı da artacaktır, yabancı öğrenci de artacaktır.

        Bir taraftan da buralara şehir hastaneleri yaptık, yapıyoruz. Komşu ülkeler başta olmak üzere sağlık turizmine çok ciddi etkileri olacaktır. Bütün boyutlarıyla baktığınız zaman turizm, iç veya dış turizm bu bölge için çok önemli bir değer olacaktır. Dizilerin de buna büyük faydası var gerçekten. İşte orada gördükleri sahneleri insanlar gelip yerinde görmek istiyorlar. Bu Türkiye'nin güçlerinden biri aslında. Şehirlerimizi de bir anlamda dünyaya tanıtmış oluyor, bu tür, özellikle şehirleri plato olarak kullanan diziler."

        - İstanbul'daki Rusya-Ukrayna barış müzakereleri

        Türkiye'nin ev sahipliğinde İstanbul'da Rusya ile Ukrayna arasında yapılacak barış müzakerelerine değinen Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanı'mız çok doğru bir pozisyon belirledi. Ukrayna-Rusya savaşı çıktığında, içeriden bazı çevreler 'işte taraf tutalım, onu tutalım, bunu tutalım' dediklerinde, Cumhurbaşkanı'mız son derece dengeli, tecrübeli bir lider olarak, iki tarafla da diyalog kapılarını açık tutarak, iki tarafla da liderler diplomasisi yürüten son derece güzel, aslında diplomasi tarihine de yazılması gereken bir tutum ortaya koydu." diye konuştu.

        Yılmaz, Türkiye'nin bu dengeli tutumu sayesinde her iki ülkeyle de iyi diyalogları olduğunu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın barış adına bu gücünü kullandığını belirtti.

        "Bir barış yapma söz konusu olduğunda, iki tarafı bir araya getirme tartışması olduğunda ilk akla gelen ülkelerden biri Türkiye, ilk akla gelen lider Sayın Cumhurbaşkanı'mız." diyen Yılmaz, Türkiye'nin sadece Ukrayna-Rusya çatışmasında değil, Somali ile Etiyopya ve Hindistan ile Pakistan arasındaki gerilimin düşürülmesinde de rol üstlendiğini hatırlattı.

        Gazze'deki duruma da değinen Yılmaz, "Bizim temennimiz Ukrayna ile Rusya arasında da bir an önce ateşkesin sağlanması. Gazze'de de tabii ki aynısını temenni ediyoruz. Orada da büyük bir insanlık dramı yaşanıyor." dedi.

        - Ekonomi politikaları

        Ekonomik gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, şunları kaydetti:

        "Sayın (ABD Başkanı Donald) Trump'ın açıkladığı yeni ticaret politikası belirsizlikleri daha da artırdı. Bu da risk faktörünü artırıyor ve sermaye daha gelişmiş ülkelere doğru hareketlendi. Bunun getirdiği sıkıntılar var. Bizim kendi içimizde ise yaşadığımız deprem. Deprem yaşandı bitti gibi bir algı oluştu belki. Ama şunu hatırlatmamız lazım, asıl büyük yük depremi, depremin yaralarını sararken ortaya çıkıyor. Son 2 yıldır 2023 ve 2024'te yıllık 35 milyar dolarlık harcama yaptık depremin yaralarını sarmak için. Toplamda 70 milyar dolar civarında. Bu yıl yapacaklarımızla 100 milyar doları aşan bir harcama söz konusu."

        Yılmaz, küresel ekonomik zorluklara ve ABD'nin ticaret politikalarının getirdiği belirsizliklere rağmen Türkiye'nin olumlu bir konumda olduğunu belirtti.

        Cevdet Yılmaz, "Türkiye olumlu tarafta duran bir ülke, fırsatları olan bir ülke. Siyasi istikrarımızla, koordineli politikalarımızla, güçlü programımızla bu fırsatları halkımızın lehine dönüştüreceğiz. Gereksiz tartışmalara girmeden, ülkemizi kutuplaştırmadan, gerilimlere sürüklemeden, birtakım popülist söylemlere savrulmadan doğru politikalarla, kararlı politikalarla yolumuza devam edeceğiz. Bunun sonucunda da tüm ülkemiz, tüm milletimiz kazanacak inşallah." diye konuştu.

        (Bitti)

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler