BM İslamofobi ile Mücadele Özel Temsilcisi Moratinos, "Dünyada Yükselen İslamofobi Tehlikesi" Konferansı'nda konuştu:
Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi ve İslamofobi ile Mücadele Özel Temsilcisi Miguel Angel Moratinos, "Evimizde barış sağlanamazsa, dünyada barışın varlığı mümkün değildir. Bir ulusun hayatı tehlikedeyse, aslında tüm ulusların hayatı tehlikededir." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi ve İslamofobi ile Mücadele Özel Temsilcisi Miguel Angel Moratinos, "Evimizde barış sağlanamazsa, dünyada barışın varlığı mümkün değildir. Bir ulusun hayatı tehlikedeyse, aslında tüm ulusların hayatı tehlikededir." dedi.
Ankara Bilim Üniversitesi İslamofobi ile Mücadele Araştırma Merkezince, "Dünyada Yükselen İslamofobi Tehlikesi" Konferansı, Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi Konferans Salonu'nda düzenlendi.
Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi ve İslamofobi ile Mücadele Özel Temsilcisi Miguel Angel Moratinos, konferansta, Türkiye'nin zengin, entelektüel ve kültürel mirasının yaşayan bir sembolü olarak Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi gibi istisnai bir ortamda konuşma fırsatı bulmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Konuşmasına, Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Yurtta barış, dünyada barış" sözüyle başlayan Moratinos, "Evimizde barış sağlanamazsa, dünyada barışın varlığı mümkün değildir. Bir ulusun hayatı tehlikedeyse, aslında tüm ulusların hayatı tehlikededir. Bu evrensel ilke, bugün burada bulunmamızın en temel nedenine hepimizin yürekten bağlanmasını sağlar." diye konuştu.
Moratinos, bugün dünyada pek çok kriz yaşandığını belirterek, Gazze, Ukrayna, Afrika, Myanmar, Sudan ve Yemen'de devam eden çatışmaların insanlık dramını derinleştirdiğini söyledi.
İsrail'in İran'a saldırıları sonrasında İran'daki gerilimin tırmanmasının, bölge ve dünya için "korkunç sonuçlar doğurabileceği" uyarısını yapan Moratinos, bütün BM üyesi devletleri Birleşmiş Milletler Şartı'na ve uluslararası hukuk kurallarına bağlı kalmaya, gerginliği düşürmeye ve istikrarı yeniden tesis etmeye çağırdı.
BM Özel Temsilcisi Moratinos, dünya genelinde hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ve Müslüman karşıtlığının (İslamofobi) toplumsal uyumu zedelediğini vurgulayarak, iklim krizi, zorunlu göç ve dijital dezenformasyon gibi sorunların da kolektif eylemle çözülebileceğini ifade etti.
"Devletlerarası güven zayıflıyor, toplumsal güven sarsılıyor." ifadelerini kullanan Moratinos, bu çatışma ortamında Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı'nın misyonunun her zamankinden daha önemli hale geldiğinin altını çizdi.
Moratinos, BM Medeniyetler İttifakı'nın gelecek ay 20'nci yıl dönümünü kutlayacağını hatırlatarak, 2005'te Türkiye ve İspanya'nın ortak girişimiyle kurulan ittifakın amacının diyalog vizyonunu somut bir küresel ihtiyaç olarak tüm dünyaya iletmek olduğunu vurguladı.
"İttifak, dünyada karşılıklı saygı, barış ve istikrar için bir gerekliliktir." diyen Moratinos, eğitim, medya, gençlik, kadınlar ve göç konularında köprü oluşturucu çalışmalar yürüttüklerini kaydetti.
Moratinos, BM olarak temel hedeflerinin insan onuruna dayanan evrensel bir anlayışı yaymak olduğunu belirterek, örgütün gelecek 20 yıllık vizyonunun "karşılıklı saygı, paylaşılan değerler, çeşitliliğin güç olabileceği bir dünya" olarak tanımladığını söyledi.
- "Sloganımız, 'çok kültür, çok din, çok medeniyet, tek insanlıktır"
Türkiye ve İspanya'ya, Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı'na verdiği sürekli destek dolayısıyla teşekkür eden Moratinos, Medeniyetler İttifakı'nın ABD'li akademisyen Samuel Huntington'un yeni yüzyılda medeniyetler çatışmasını öngören tezine karşılık olarak kurulduğunu aktardı.
Moratinos, şunları kaydetti:
"Bu tez, 11 Eylül sonrası bazı ABD muhafazakar çevrelerinde İslam'ın yeni büyük düşman olduğunu savunuyordu ve İslam'ı dini inanç ve maneviyata saygı göstermeyen bir tehdit olarak gösteriyordu. Son 20 yıldır Medeniyetler İttifakı hükümetler, gençler, dini liderler, sivil toplum ve medya aktörleri arasında köprü kurdu. Farklı kültürler, dinler ve coğrafyalar arasında karşılıklı saygıyı artırmayı hedefledi. Diyalog, Medeniyetler İttifakı'nın varoluş sebebidir. Sloganımız, 'çok kültür, çok din, çok medeniyet, tek insanlıktır."
Moratinos, toplumlar arası karşılıklı saygıyı, paylaşılan değerleri ve çeşitliliği "güç kaynağı" olarak gördüklerini ifade etti.
BM Özel Temsilcisi Moratinos, eski BM Genel Sekreteri Dag Hammarskjöld'e saygı ve minnetini de dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dag Hammarskjöld'ün bilgeliği ve öngörüsü bugün de ilham veriyor. Çeşitliliğin dünyamızı zenginleştirdiğine inanıyordu. En sevdiği kitap sorulduğunda Cervantes'in Don Kişot'unu gösterdi. Onun sözleri benim ideallerimle uyumlu. Bir İspanyol olarak, Müslümanların 711-1492 arasında İber Yarımadası'nda bıraktığı zenginliği gördüm. O dönem Müslümanlar bölgenin kültürünü, sanatını, bilimini, gastronomisini, yaşam tarzını ve altyapısını şekillendirdi. Muhteşem saraylar, kaleler, kütüphaneler, okullar ve camiler inşa ettiler, matematik, tıp ve tarımda yeni yöntemler getirdiler. İspanyolcaya birçok Arapça kelime girdi. 'Convivencia' denilen birlikte yaşama ruhu vardı. Hristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudiler Müslüman yönetimi altında birlikte çalıştı ve gelişti. Kordoba'da bu ruhu hissedebilirdiniz. Bu ruhu tekrar kazanmalıyız. Bu yüzden her gün bu tarihi gerçekleri hatırlamalıyız."
- "Sorun küresel olduğundan çözüm de küresel olmalı"
Müslüman toplulukların Avrupa dahil bazı ülkelerde devlet düzeyinde, bazılarında ise toplumda yaygın ayrımcılığa maruz kaldığını anlatan Moratinos, bu durumun camilere ve kutsal Kuran'a yönelik saygısızlıktan kurumsal ayrımcılığa, vatandaşlık alma engellerine kadar uzandığını söyledi.
Moratinos, şunları kaydetti:
"Kurumsal ayrımcılık, Müslüman profil çıkarma ve medyada olumsuz temsil yaygın. Bu durum medya ve siyasi alanlarda risk yaratıyor. Bu tür hoşgörüsüzlük ve ayrımcılık çoğu kez resmi istatistiklere yansımıyor, bu yüzden kamuoyu gerçeği göremiyor. İslamofobi sadece bir ön yargı değil, insan hakları ihlali ve sosyal uyuma tehdit. Dünya çapında farklı şekillerde ortaya çıkıyor. Bazı Müslüman kadınlar, isimleri veya kıyafetleri nedeniyle iş bulamıyor, bazı Müslüman çocuklar okulda isimleri ya da inançları yüzünden zorbalığa uğruyor. Dijital ortamda nefret söylemi algoritmalarla desteklenerek yaygınlaşıyor ve şiddeti artırıyor. Sorun küresel olduğundan çözüm de küresel olmalı."
BM kararlarının, kültürlerarası ve dinler arası diyalogun dönüştürücü gücünü vurguladığını belirten Moratinos, "BM Medeniyetler İttifakı, karşılıklı saygı, birlikte yaşam ve insan onurunu koruyan girişimleri destekliyor. Biz, herhangi bir dini değil, tüm insanların inançlarını barış ve güvenlik içinde yaşama hakkını savunuyoruz." değerlendirmesini yaptı.
- "İnsan varlığı, bereket, fazilet ve keramet taşır"
Ankara Bilim Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Demir de üniversite çatısı altında kurulan yeni merkezin, bugün giderek yaygınlaşan ötekileştirici dil ve nefret söylemine karşı, empati ve merhamet temelli yeni bir düşünce ve iletişim tarzı geliştirmeyi amaçladığını belirtti.
Merkezin yalnızca bir akademik birim değil, aynı zamanda farklılıkların bir arada var olabildiği, poetik bir düşünce tarzının topluma yansımasını hedefleyen bir platform olarak kurgulandığını aktaran Demir, "İnsan varlığı, bereket, fazilet ve keramet taşır. Buna rağmen diğerine dair korkularımızla, endişelerimizle hareket ediyor, anlamak yerine dışlıyoruz. Oysa anlamak, anlatmak ve birlikte düşünebilmek mümkün." dedi.
- "Adalet ve merhamet arasında bir tarz-ı hal öneriyoruz"
Bugünün dünyasında hızla yayılan kutuplaşma ve tahammülsüzlüğe dikkati çeken Demir, merkezin, insanın iç yolculuğunu merkeze alan bir yaklaşımla hareket ettiğini vurguladı.
Demir, "Ötekiyle sadece iletişim değil, tarz-ı hal üzerinden bir anlayış ve kavrayış ilişkisi kurmak, bu merkezin temel misyonudur. İnsanlara yalnızca 'duyuru' değil, duyarlılık da kazandırmayı hedefliyoruz. Örneğin, Ankara'nın kalbinde yer alan Augustus Tapınağı ve Hacı Bayram Camisi, farklılıkların asırlardır yan yana, saygı içinde var olabileceğinin en zarif örneğidir. Bugün yeniden bu zarafeti, feraseti ve ilmi tevazuyu hatırlamaya ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
Demir, kurulan merkezin, kültürel, estetik ve düşünsel zeminlerde bireyleri buluşturmayı ve gündelik dilin ötesine geçen bir anlam inşasını teşvik etmeyi amaçladığı belirtti.
Programa, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, akademisyenler, diplomatlar ve öğrenciler katıldı.
Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Ankara haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Ankara Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.