Kartalkaya'daki otel yangınında yakınlarını kaybedenler, sanıkların "olası kast" suçundan yargılanmasını istiyor
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında yaşamını yitirenlerin yakınları, sanıkların "olası kast" suçlamasıyla yargılanmasını talep ediyor.
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi'ndeki Grand Kartal Otel'de çıkan yangında yaşamını yitirenlerin yakınları, sanıkların "olası kast" suçlamasıyla yargılanmasını talep ediyor.
Bolu Sosyal Bilimler Lisesi Spor Salonu'nda görülen davanın 3. duruşmasının ikinci günü, tarafların mütalaaya ilişkin beyanlarının alınmasıyla devam ediyor.
Yangında oğlu Ömür Kotan'ı kaybeden Zeynep Kotan, duruşma öncesi gazetecilere, savcılığın verdiği mütalaaya itiraz ettiklerini, iddianamede 13 kişi hakkında "olası kast" istenirken mütalaada bu sayının 7’ye düşürüldüğünü ve suçlaması "bilinçli taksir"e çevrilenler arasında otelin Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Murtezaoğlu Ergül, Elif Aras ve Ceyda Hacıbekiroğlu'nun bulunduğunu anlattı.
- "Hala 21 Ocak gecesindeyiz. Hala o otelin koridorlarındayız"
Bu durumun kendilerini çok yaraladığını çünkü oteldeki sorumluların her şeyden haberinin olduğunu belirten Kotan, "Yangın sırasındaki davranışları, yangın sırasında bütün Türkiye'nin kameralardan izlediği kaçışları, yönetim kurulu üyesi Elif Aras'ın ve genel müdür eşi Emir Aras'ın çocuklarının üstünü giydirerek, maskesine takarak, botlarını giydirerek parmaklarının ucunda o kaçış manzarası hiçbirimizin gözümün önünden silinmiyor. Onlar kaçarken bizim canlarımız o sırada uyuyordu, uyanamamıştı." diye konuştu.
Kotan, dosyada incelendiğinde delil karartmalarının olduğunu ve personel ifadeleri üzerinde baskı kurulduğunu öne sürerek, bu tür davranışların sanıkların sorumluluklarını artırırken savcılığın böyle bir mütalaa vermesini anlamakta zorluk çektiklerini söyledi.
Duruşmayı takip edenler arasında çocuklarını, torunlarını, bütün ailesini yitirmiş insanların bulunduğuna dikkati çeken Kotan, "Yani bu insanlar artık bunu yaşamasın. Artık buradan öyle bir karar çıksın ki biz de evlerimize dönüp yasımızı yaşayabilelim istiyoruz çünkü hala bunu yapamadık. Hala aynı durumdayız. Hala 21 Ocak gecesindeyiz. Hala o otelin koridorlarındayız. Her gün orada geziyoruz." dedi.
Kotan, Ergül ve kızları ile otelin diğer yetkililerinin yanı sıra bakanlıklar, Belediye ve İl Özel İdaresinin de sorumlu olduğunu savunarak, "Bunlar bir dişli çarkın parçaları gibi. Birinde olan aksaklık diğerini de etkiler. Birine olası kastsa diğerleri de olası kast. Hepsi organize şekilde çalışmış." değerlendirmesinde bulundu.
- "Suçlamanın bilinçli taksire çevrilmesi bizi yaraladı"
Olayda oğlu Mert Doğan ile gelini ve iki torununu kaybeden Uğurtan Doğan, intikam değil, adalet istediklerini, daha önce "olası kast" ile iddianamesi hazırlanan otelin Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve diğer iki üyesinin suçlamasının "bilinçli taksir"e çevrilmesinin kendilerini yaraladığını söyledi.
Tüm sanıkların "olası kast"la yargılanıp karara varılmasını istediklerini belirten Doğan, "Bu bizim yüreğimize su serpecektir ve en önemlisi bir emsal karar olarak Türkiye'de sadece otelcilikte değil, tüm sektörlerde bu tür sorumsuzluğa karşı büyük engel olacaktır." dedi.
Doğan, haklarında soruşturma izni verilen Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinin de davada yargılanmasını beklediklerini ancak bunun gerçekleşmediğini sözlerine ekledi.
- "Çocuğunun paltosunu ilikleyerek çıkan bir anne, en azından 'yangın var' diye bağırabilir"
Eşi Sıdıka Ersin Doğan da acılarının bitmeyeceğini, her şeylerini, en büyük değerlerini kaybettiklerini dile getirerek, Türk adaletine güvendiklerini ve haksızlığa uğramayacaklarına inandıklarını söyledi.
Haksızlık ve adaletsizlik yaşanmayacağına inandıklarını vurgulayan Doğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Çok zor şeyler yaşıyoruz. Haklılıklarına inanmadığımız insanların kendilerini savunmaları, suçsuz olduklarını iddia etmeleri bizi çok yaralıyor çünkü ortada apaçık gerçekler var. Hepimiz seyrettik. Çocuğunun paltosunu ilikleyerek çıkan bir anne, en azından 'yangın var' diye bağırabilir. En azından o koridordaki insanların uyanmasına sebep olabilir. Bu kadar basit, insani bir refleksi bir insan gösteremiyorsa... Bu elbette insanı yoruyor, çok sert bir şey bu. Bu tür şeyler bizleri yaralıyor ama yine dediğim gibi biz hakkaniyetli bir yargılama bekliyoruz."
Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Bolu haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bolu Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.