Emre Kocadağ: Meydan okuduk, yapı falan kalmadı!

Beşiktaş eski asbaşkanı Emre Kocadağ, siyah-beyazlı kulübün gündemiyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu ve mevcut yönetim için sert konuştu.

Giriş: 17.11.2024 - 15:02 Güncelleme: 17.11.2024 - 15:02

Beşiktaş eski asbaşkanı Emre Kocadağ siyah beyazlı kulübün gündemiyle ilgili açıklamalarda bulundu. İşte Kocadağ'ın açıklamalarından satır başları:

Ağustos ayında yaptığım açıklamada Mayıs 2025'te yapılacak kongre için Sayın Hasan Arat'ın adaylığını sezon başı açıklaması gerektiğini belirtmiştim. Beşiktaş tarihinde en çok paranın harcandığı ve Süper Kupa moraliyle taraftarın beklentisinin arttığı bir sezonda camianın birlik ve beraberlik içerisinde seçim atmosferine girmeden saha içine odaklanıp şampiyonluk için topyekun savaşmamız gerekliliğini ifade etmiştim. Ancak maalesef birlik beraberlik çağrımız havada kaldı. Divan kurullarında ve son mali kongrede camiayı birleştirmek yerine düşmanlığın, küfrün, hakaretin ve pusu kültürünün hakim olduğu, Beşiktaş'a yakışmayan tavırlara ve organizasyonlara imza atıldı. Sayın Hasan Arat'ın agresif tavrı şiddeti körüklemekte.

REKLAM

Aynı zamanda Milli Olimpiyat Komitesi'nde görev yapan bir spor adamının bu tavrını hayretle izliyorum. Buradan Sayın Başkan'a çağrımı yineliyorum; çıkın adaylığınızı açıklayın ve önümüzdeki dönem popülist söylem ve icraatlerden vazgeçin. 100'e yakın vaadinizi yeniden okuyun, bunları hayata geçirmek için çalışın, bizler de destek olalım. Sakın aday olmamayı düşünmeyin.

Emre Kocadağ: "2019'da 475 milyon dolar borçla aldığımız yönetimi 2023 Kasım'da 290 milyon dolar ile bıraktık. Bugün 400 milyon doları aşmış durumda. Belki seçim günü 500 milyon doları geçecek. 1.5 senelik görev süresinde borcu dolar bazında neredeyse ikiye katlamak kabul edilemez. Arat'ın beğenmediği yönetim, ilk sezon şampiyon oldu ve borçları kontrol edilebilir hale getirdi. Borçlu bir işletme, sermaye artırımı yapıp bu parayla özel uçakla transfer indirebilir mi? Böyle bir şeyi ticaretin T'sinden anlayan başkan nasıl yapar? Bu kadar faiz öderken sermaye artırımının transfer harcamalarında kullanılması popülizm. Artık yönetimler en azından döviz bazında aldıkları borçla yönetimi devretmeliler."

Beşiktaş'ın önceliği 30 milyon Euro'luk oyuncu kontratlarıyla, özel uçaklarla futbolcu getirmek olmamalı. Bankalar Birliği'nden çıkabilecek geliri yaratacak projeler geliştirilmeli. Bizim dönemimizde de fayda sağlamayan transferler olmuştur ama hepsini toplasan bugün 1 oyuncuya ödenen bonservis paralarına yaklaşmaz. Doğru bir politika izlemiş olmasaydık borcu dolar bazında neredeyse yarıya indiremezdik. Bizi sosyal medyada öven hesap göremezsiniz, oralara mesai harcamadık. Son 3 şampiyonlukta da yönetim kurullarındaydım. Son şampiyonlukta futbol şube sorumlusuydum. Bu 3 şampiyonluk öncesi Beşiktaş, 20 senede 2 kere şampiyonluk yaşamıştı. Siz bu şampiyonluklarda emekleri olan başkanları, yöneticileri itibarsızlaştırma operasyonu yaparsanız, 'Siz geldiniz de ne yaptınız?' derler. Gelir gelmez kadro dışı bıraktığınız Ghezzal'ın Türkiye Kupası'nın alınmasındaki emeğini göremezsiniz. 50 puan farkı geçmişe yükleyip 'Kupayı aldım' derseniz kendinizi kandırmış olursunuz.

Hasan Arat, 'Çöktü' dedikleri benzin istasyonu kontratını 20 sene önce kendisi yapmış. Kongrede, 'Benzin istasyonu ihalesinde imzanız var mı?' diye soran kadın kongre üyesine hakaret ettiler. Beşiktaş'ın mallarına sahip çıkılması önemlidir ama geçmiş 20 senede görev almış herkesi hedef haline getirirseniz, insanlar '20 senedir bu kulüp zorluk yaşarken neredeydiniz?' diye sorar. Hasan Arat, camia dışına gösterdiği dostluğu neden camianın içindeki insanlara göstermiyor? Önceki dönemlerde hizmet etmiş insanları itibarsızlaştırmaya çalışarak kendi itibarınızı yukarı taşıyamazsınız.

100 milyon Euro harcayıp başarısız olma lüksünüz yok. Hele çıkıp 'Yapı var' derseniz oyuncuya da başarısızlık halinde en güzel bahaneyi kendiniz vermiş olursunuz. 'Ben ne yaparsam yapayım yapı yüzünden şampiyon olamam zaten' diye düşünürler ve 1-2 hatada hemen motivasyon düşer. Futbol şube sorumlusu olduğum dönemde Sergen Yalçın ile yaşadığımız şampiyonlukta Fenerbahçe ve Galatasaray ile başa baş gidiyorduk, 'Beşiktaş'ı yarışın dışına itecekler' denildi. Tarihte hep böyle olmuş ama biz çıktık, 'Arefeyi görürler ama bayramı göremezler' dedik. Meydan okuduk, yapı falan kalmadı ortada.