Çocuk beslenmesinde yapılan yanlışlar
Annelerin çocuk sahibi oldukları ilk senede en çok zorlandıkları en önemli konu beslenme...

Bebeğin doğumundan itibaren ilk altı ay anne sütüyle - beslenmesi büyük önem taşıyor.

Bu sürede bebeğin gelişimi ve kilo alımı yeterli ise anne sütü dışında - herhangi bir ek gıdaya veya mamaya ihtiyaç kalmıyor.

Eğer bebeğiniz anne sütünü düzenli olarak alıyorsa - hastalık durumlarında bile su, bitki çayı veya meyve suyuna - ihtiyaç duymaz.

Bu hafta - kapsamında yaptığı bilgilendirmelerde anne sütünün - verimli olabilmesi için annenin huzurlu olması, besin değeri - yüksek gıdalarla beslenmesi ve problemli durumlarda - uzmanlardan yardım almaktan çekinmemesi gerektiğini - vurguluyor.

Eğer annenin sütü yeterli değilse ve bebeğin büyümesini - olumsuz etkiliyorsa, hekimin kontrolünde doğum - ayına uygun mamalara veya ek gıdalara başlanılıyor.

Anne sütü az da olsa ek gıdalara geçişin en erken - 4. aydan itibaren olması kabul gören bir uygulama.

Gelişimi normal sadece anne sütü alan bebeklerde - ek besinlere başlanması en erken 6. ay.

Birinci ve gerekli ilk - neden anne sütünün artık yeterli olamadığı besin öğelerini - aya göre takviye etmektir.

İkinci önemli diğer neden - de bebeği katı kıvamlı olduğu kadar değişik tattaki çeşitli - besinlere alıştırmak ileriki yaşlarda daha kolay ve - çok yönlü yeme alışkanlığı kazandırmak, sağlıklı, kaliteli - bir yaşama hazırlamaktır.

Ek gıdalara geçişlerde annelerin yaptığı en önemli - hatalardan biri tek tek gıdaları denemeden tüm - yiyecekleri karıştırarak ve blender'den geçirerek bebeğe - vermeleri.

Oysa ki bebekler katı gıdaya geçmek için - illa öğütülmüş yiyeceklere ihtiyaç duymazlar.

Bunun yerine - birkaç dişiyle kemirebileceği, emebileceği (armut, - buharda pişmiş havuç, muz gibi) gıdaları ellerine vererek - hem bebeğin gıdayla daha hakiki bir ilişki kurmasına - zemin hazırlamak hem de kendi zahmetinizi azaltmak - mümkün.

Tek tek besinleri verdiğimizde bulamaçtaki gibi çeşitli - gıdaları bir seferde yemediğini düşünen anneler, - yaşını geçmiş çocuklarına hâlâ bulamaç kıvamında - yiyecekler vermeye devam ederler.

Ama bebekler bir - yumurtanın veya peynirin tadını ayrı ayrı almalı ve damak - zevkleri gelişmelidir.

Hayatının geri kalanında bunlara - aşırı eğilim gösteren bir toplumda yaşayacak olması bir - yana; tuz kullanımının bebekler için zararlı olduğunu - gösteren araştırmalar var. Yani tuzu unutun.

Çocuk televizyonun karşısında hipnotize olmuş otururken - ağzına kaşık kaşık yemek tıkmak aslında çok kolay.

Lakin kolay olduğu kadar da zararlı. Bu, çocukluk - çağındaki obeziteyi körükleyen en önemli davranış biçimlerinden - biri olarak ifade ediliyor.

Yemeğin aileyle - aynı zamanda, yemek masasında yenilmesi konusunda - alışkanlığın erken yaşta kazandırılması hem çocuk hem - de aile açısından çok önemli.

Çocuklar katı gıdalara tam olarak geçiş yapıp evde - pişen ne varsa onu yemeye başladıklarından itibaren - bazı yiyecekleri diğerlerine tercih etmeye de başlıyorlar.

Bu konunun çözümü sevmediği gıdayı zorla, illaki yedirmekten - değil, alternatifler hazırlamaktan, sunumu ya da - pişirme yöntemini değiştirmekten geçiyor.

Bir de çocukların - damak zevki diğer birçok başka şey gibi çabucak - değiştiğinden "ıspanağı hiç sevmez" diye etiketlemeyip - sevmediği gıdayı zaman zaman tekrar önüne - sunmakta fayda var.

İştahsız çocuklara "Aman yesin de ne yerse yesin" - anlayışıyla hazır gıdalar, paketli gıdalar, bisküviler, - cipsler vermek hatalı.

Bunların yanı sıra sucuk, salam, - sosis gibi yiyecekler de çocukların öğünlerinden uzak - tutulmalı.

"Ne yersen osun" diye bir söz olduğunu aklımızdan - çıkarmadan; sadece yemenin değil sağlıklı yemenin - önemini idrak ederek çocuğa sağlıklı gıda seçenekleri - sunulması gerekiyor.
REKLAM advertisement1