Merkez Bankası’nın toplantısında faiz artırımı seçenek dışıydı, faiz indirimi de beklenmiyordu. Ancak toplantı sonrası açıklamasında aralık ayına ilişkin faiz indiriminin başlayıp başlamayacağına yönelik işareti önemliydi.
➔Merkez Bankası da şaşırtmadı ve kendinden bekleneni yaptı. Ekim ayında enflasyonun ana eğiliminde düşüş gözlendiğini belirten Banka son çeyreğe ilişkin göstergelerin yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldiğine işaret etti.
➔“Temel mal enflasyonu düşük seyretmeye devam ederken, hizmet enflasyonunda iyileşmeye dair sinyallerin belirginleştiğini” belirtilen PPK metninde “Para politikasındaki kararlı duruşun; yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerinde düzelmeyle aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecek ve dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Maliye politikasının artan eşgüdümü de bu sürece önemli katkı sağlayacaktır” denildi.
İŞTE KAPIYI AÇAN CÜMLE
➔Ardından da faiz indirimlerine geçileceğinin işareti olacak şekilde şu ifadeye yer verildi:
➔ “Politika faizinin seviyesi, enflasyon gerçekleşmeleri ve beklentileri göz önünde bulundurularak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirlenecektir.”
➔Net bir şekilde kasım ayı enflasyonu beklenti üzeri gelmez ve enflasyon beklentileri bozulmazsa mart ayından bu yana yüzde 50’de sabit tutulan politika faizi indirilecek.
➔Enflasyon ekim ayında yüzde 48.5 düzeyinde. Bitişikte yer aldığı gibi geçen yılın kasım ve aralık ayları enflasyonu sırasıyla yüzde 3.26 ve yüzde 2.93 düzeyinde. Bu seneki gerçekleşmelerle normal koşullarda yıllık enflasyonun sınırlı bir şekilde aşağı gelmesi beklenir.
➔Dolayısıyla 26 Aralık’ta toplanacak Para Politikası Kurulu’nun aslında hareket alanı pek de öyle geniş değil. Bu nedenle faiz indirimlerine 250 baz puanla başlanabilir.
OCAK VE ŞUBAT FIRSATI
➔Ancak ardından enflasyonda düşüş ocak ve şubat aylarında daha kolay ve daha hızlı olacak.
➔Çünkü ocak ayında yüzde 6.70, şubat ayında yüzde 4.53’lük yüksek aylık rakamlar endeksten çıkacak. Yerlerine daha düşük aylık enflasyon rakamlarının gelmesiyle yıllık oran gerileyecek.
➔Enflasyonu hemen arkadan izleyen kademeli düşüşle faizler yılın ilk yarısında gerilemeye devam edebilir. Her ay düzenli olarak 250 baz puan indirimle faizler yıl ortasına gelindiğinde yüzde 35 düzeyine gelebilir.
➔Tabi ki enflasyonda işler yolunda giderse.
İŞİN SÜRPRİZİ NEREDE?
➔İkinci yarıda enflasyondaki düşüş baz etkisinden dolayı hız kesebilir, parasal otorite de faiz indirimlerinde frene basabilir.
➔Bunda önden yüklemeli yapılan faiz indirimlerinden nasıl bir sonuç alındığının beklenmesi de etkili olabilir.
➔Sürpriz ise Fed’in siyasi nedenlerle eylülde 50 baz puanla başlamasında olduğu gibi, bizim de indirimleri 500 baz puanla başlatmamız olabilir.
➔Bu durum, faiz indirimlerini dört gözle bekleyen kredi kullanıcıları için iyi bir yeni yıl hediyesi olacağı kesin ama aynen ABD’de de olduğu gibi sürdürülebilir değil.
2025 KONSOLİDASYON YILI
➔Mevcut parasal ve mali sıkılaştırma ile yurtiçi talebin azaltıldığı dezenflasyon sürecinde elenmelerin olması, zayıfların ayıklanması, şirketler arasında konsolidasyonun yaşanması kaçınılmazdır.
➔Konsolidasyon şirketler kesiminin ödeyeceği bir bedeldir. Bu dönemde bunlar yaşanmayacaksa hangi dönemde yaşanacak ve ekonomi kendini nasıl yenileyecek?
➔Rahatlama ise faiz indirimlerinin sonuna doğru, enflasyonun düşmesi ve şirketler arasındaki konsolidasyonun etkisiyle gelecek yılın sonuna doğru olabilir.
➔Bu gözle bakarsak faizlerin indirileceği 2025 yılı aynı zamanda kimin eleneceği ve kimin su üzerinde kalacağının görüleceği yıl olmaya adaydır.
➔Bu durumda yeniden hızlanma ve işbaşı yapma ise 2026’da olabilir.