Festival insanı diye bir gerçek var. Nedir bu festival insanı;
-Havanın sıcak ya da soğuk oluşu, yağmurlu ya da yağmursuz oluşuna asla aldırış etmez.
-Yol şartları asla zorlamaz.
-Aylar öncesinden programını yapar.
-Çadırsa çadır, otelse otel, ormansa orman, karavansa karavan, çölse çöl umurunda olmaz.
-Ne giyeceğini, yanına neler alacağını her zaman çok iyi bilir.
Hedefi bellidir. Nedir hedefi;
-Eğlenmek.
-Sosyalleşmek.
-Yeni insanlar tanımak.
-Uzun uzun yeni fikirleri üzerinde sohbet etmek.
-Yeni deneyimler kazanmak.
İşte bu sebeple ben de bazı festivallere katılıyorum. Ve her katıldığım festivalde bir şeyler öğreniyorum. Bunların ilki;
-Kesinlikle hava şartlarını kestiremiyorum.
-Kesinlikle bavul yapmayı bilmiyorum.
Diye uzayıp gide bir listem var. Ama her katıldığım festivalde ciddi ciddi öğrenerek dönüyorum. Yeni insanlar tanıyorum ve deneyimliyorum.
İşte ilki 2015'te "Kapadokya Çarpması" başlığı altında düzenlenen, Kapadokya'nın ilham veren coğrafyasında birbiriyle iç içe geçen müzik, çağdaş sanat, gastronomi ve açık hava etkinlikleriyle keşfedilecek yeni deneyimler katmak üzere yola çıkan Cappadox'a katılma amacım da buydu ve aşırı mutlu oldum.
Çünkü zaten Kapadokya'da olmak başlı başına mutluluk sebebi. Gerçekten memleketimiz cennet ve bu topraklarda yaşadığım ve bu güzelliklerin içinde olduğum için her zaman kendimi çok şanslı hissediyorum. Cappadox 2016’da “Gelin Bahçemizi Ekelim”, 2017’de “Dünyadan Çıkış Yolları” ve 2018’de ise “Sessizlik” temasıyla gerçekleşti. Türkiye’nin ilk destinasyon festivali Cappadox; geride bıraktığı dört edisyon boyunca Kapadokya’nın farklı köy, kasaba ve vadilerinde gerçekleşen programıyla yaklaşık 500 müzisyenin katılımıyla 80’den fazla konser, 50 çağdaş sanatçının katılımıyla 72 proje ve çağdaş sanat etkinliği, dört şefin sunduğu 50 gurme tadım ve gastronomi deneyimi ve 100’ün üzerinde açık hava etkinliği gerçekleştirerek 50 bine yakın Cappadox'luyla buluştu. Festivalde bu yıl “Değişen Gökler” teması vardı.
Festivalde, Aşk Vadisi, Güvercinlik Vadisi ve Bozdağ başta olmak üzere, farklı vadilerde birçok etkinlik düzenlendi. Gün doğumunda Mercan Dede konseri, ilk günün akşamı Teoman konseri derken müziğe de doyduk muhabbetlere de...
Bu tarz festivaller beş duyuyu harekete geçiyor. Bu kesin. Çünkü hem gözümüze, hem kulağımıza, hem ruhumuza, hem dilimize, hem de bedenimize çok iyi geldi. Tamam Kapadokya festival insanına sürpriz yaptı bol bol yağmur yağdı ama yine de güzeldi. Dediğim gibi ülkemiz cennet ve Kapadokya bu konuda en doğru adreslerden biri.
***
Bir Teoman gerçeği var arkadaş
Uzun zaman sonra Teoman konseri izledim Capaddox'da ve doyamadım.
Bir kere Teoman çok iyiydi. Keyfi yerinde ve şahane bir repertuar ile çıktı karşımıza. Kendisi de "Hava şartları nedeniyle istediğim kostümü giyemedim" diyerek bir gönderme yaptı. Ardından da, "İlk kez geldiğim için daha farklı bir ortam bekliyordum çok daha şahanesiyle karşılaştım" diyerek arada üç beş espri yapmayı da ihmal etmedi.
Hatta bir ara, "Şarkılara doyamadım ama keşke biraz daha konuşsa" dediğim oldu. Çünkü son yıllarda resmen şovmenlik yapıyor kendisi. Hatta "Kadınların erkeklerle dalga geçtiği şarkılar yazmayı çok seviyorum" sözüne bayıldım.
Kendine yarattığı bu tarz ve özgüveni yıllardır devam eden Teoman'ın hiç rahatsız etmemesi de ayrıca bir yazı konusu. Çünkü adamın bir tarzı var ve bu tarzından asla ödün vermiyor. Dün neyse hala aynı ve bu da Teoman'dan başkasına yakışmazdı.