Türk futbolu kendi içinde büyük çekişmelere sahne olurken, Avrupa’da başarılı olamıyor.
Önceki yıllara bakıldığında, Galatasaray’ın UEFA şampiyonluğu dışında bir başarı elde edemedik.
Son 25 yıldır bırakın finali yarı final bile oynamaktan yoksun kalan kulüplerimiz hayal kırıklığı yaşattı.
Futbolumuzun ülke dışında istenilen düzeyde olmayışının elbette birçok nedeni bulunmakta.
Öncelikle kulüp yönetimlerinin bu konuda beceriksizliği söz konusu.
Büyük paralar harcamanın sonuç getirmediğini yıllardır görüyoruz.
Sorun, kulüplerin dernek statüsünde devam etmesi.
Günümüzde özellikle Avrupa takımlarının, şirket yapılanmasını gerçekçi olarak yürütmesi amaca yönelik en önemli adım olarak ortaya çıkıyor.
Özellikle, 4 büyük kulüp geçen sürelerde borç üstüne borç yaparak paraları hovardaca harcamayı sürdürdü.
Milyon dolarlar resmen boşa giderken, bırakan Avrupa’yı ülke içinde bile dişe dokunur bir oyun ve kalite göremedik.
Beşiktaş ve Trabzonspor bu konuda en çok dikkat çeken takımlar oldu.
Şampiyonluk mücadelesinde Galatasaray ile yarışın içerisinde olan Fenerbahçe de son yıllarda harcamalarının karşılığını alamadı.
Oysa, Avrupalı rakiplerimize bakıldığında küçük bütçelerle büyük işler yapıyorlar.
Anlaşılacağı gibi ters giden işler var.
Para harcamak yetmiyor.
Önemli olan sistem. İşi bilen sportif direktörler ile ideal transfer mühendisliği ve sabır bizde olmayan eksiklik.
HER GÜN YABANCI OYUNCU GELİYOR
Şimdi bile kulüplerimiz adeta transfer için saldırıya geçtiler.
Elbette, söz konusu olan Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor. Biraz da Başakşehir ve Samsunspor.
Kadrolarında yabancı sayısının çokluğuna aldırmadan yenileri getirmek için yarış halindeler.
Yabancı sevdası sürerken, Türk oyuncuların durumu içler acısı.
Üvey evlat muamelesi gördükleri gibi, suçlamaların hedefi de oluyorlar.
En somut örneği Galatasaraylı Barış Alper’in yaşadıkları.
Yalnız Süper Lig mi?
Birinci ligde 3-4 takımın transfer harcamaları birçok Süper Lig kulübü bütçesini aşmış durumda.
Ülkemizdeki bu çılgınlık, Avrupa’nın gündemine geldi doğal olarak.
Türkiye’deki transferleri masaya yatıran medya en az bizim kadar hayretler içerisinde.
İngiliz medyası, Türkiye’nin Suudi Arabistan gibi yüksek ücretler ödeyerek oyuncu transferi yapmasını tartışıyor.
Hatta, Avrupa kulüpleri bütçelerinde kısıtlamaya giderken Türkiye’nin yüksek boyuta ulaşan harcamaları şaşırtıcı olarak yorumlanıyor.
Ne diyelim?
Dileğimiz, geçen sezonlarda olduğu gibi yine hayal kırıklığı yaşamayız…
