Avrupa’da aldığımız sonuçlar futbolumuz adına sevindirici olduğu kadar umut vericidir.
Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray’ın Hollanda’da Ajax’ı harika bir oyun sonrası yenmesi, ardından Konferans Ligi’nde Samsunspor’un galibiyeti ve Avrupa Ligi’nde Fenerbahçe’nin beraberliği sporseverleri mutlu etti.
Özellikle Galatasaray’ın oyunu son yıllara bakıldığında üst düzeydeydi.
Takım olarak önde basan, koşan ve seyir zevki veren mücadele unutulmayacaktır.
Osimhen gibi bir ustanın attığı goller ve performansı Galatasaray’ın daha iyi yerlere geleceğinin işareti olmuştur.
Şimdi gelelim Fenerbahçe karşılaşmasına.
Çekya takımı oldukça enerjik bir ekip.
Genç olmalarının avantajı bir yana takım oyunu ve ezberlenmiş sistemleri ile göz dolduruyor.
Fenerbahçe bu takıma karşı dirençli olduğu kadar daha teknik oyuncu grubuna sahip.
Zaman zaman üstün oldukları anlar oldu.
Tek sorun yakaladıkları pozisyonları sonuçlandırmayışlarıydı.
Orta saha daha dikkatli olsa aynı zamanda top kayıpları yapmasa amaçladıkları skoru elde edebilirlerdi.
Elbette golcü oyuncu sorunları var.
Galatasaray, Osimhen ile en olmadık anda çözüm üretebiliyor.
Karşılaşmanın son dakikalarında verilmeyen penaltı ve kırmızı kart şaşırtıyıcıydı.
Duran’ın şortunu çıkaracak kadar ileri giden çekme hareketine VAR müdahalesi olsa da maçın hakemi kayıtsız kaldı.
Hatta, karşılaşma süresince vermediği faul ve yanlış sarı kartları da dikkat çekti.
Bu sorun tüm takımlarımız için geçerlidir.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun UEFA ile ilişkileri iyi gibi gözüküyor.
Daha önce Şenes Erzik ve Servet Yardımcı UEFA’da görev yaparken bir söz hakkımız vardı.
En azından performansı kötü hakemlerin maçlarımıza verilmemesi için lobi yapıyorlardı.
TFF bir an önce bu konuyu gündemine almalı. Kulüplerimizin hakkı korunmalı.
Avrupa’da yakaladığımız bu ivme kötü niyetli hakemler yüzünden heba edilmemeli.
