ONUN için “hükümet benzeri güce dönüştüğü” tespitinde bulunan sayısı son dönemde oldukça fazla.
Bunu kanıtlayan onlarca gelişme var.
Örneğin ABD’ye giden liderlerin ağırlıklı bölümü programlarında Beyaz Saray’ın yanına Elon Musk ile görüşmeyi de ekliyor.
New York Times’ın eski teknoloji yazarı Noam Cohen, Know-It-Alls: The Rise of Silicon Valley as a Political Powerhouse and Social Wrecking Ball (Her Şeyi Bilenler: Silikon Vadisi'nin Siyasi Bir Güç Merkezi ve Sosyal Yıkım Topu Olarak Yükselişi) kitabında da buna değiniyor ve Musk için önemli bir tespitte bulunuyor...
Öncelikli bir siyasi güç merkezi olduğunu kayda geçirmekle birlikte, daha önce adı Twitter olan sosyal medya platformunu alıp X’e dönüştürdükten sonra "sosyal yıkım topu haline geldiğine" vurgu yapıyor.
ZUKKERBERG VE BEZOS NEDEN MUSK OLAMADI?
Bu noktaya Musk gelirken, ondan daha önce yola çıkmış olan Mark Zuckerberg veya Jeff Bezos ve benzeri teknoloji devleri neden aynını yapamadı?
Cohen’in bu soruya önemli bir yanıtı var:
“Musk büyük fabrikalar, on binlerce çalışan ve değerli ürünlerden oluşan ‘fiziksel’ gücüyle, bilginin yayılmasını denetleyen ‘dijital’ gücü birleştirdi…”
Burada bırakmıyor şu soruyu da yöneltiyor:
“Eğer Twitter’ı satın almasaydı bugün Musk’ı konuşur olur muyduk?”
Devamını da getiriyor; çok uluslu bir şirket olsaydı, bugün Çin’de yatırım görüşmesi yapmasının bu denli çok konuşulmayacağını belirtiyor.
Dikkat çektiği nokta da bu duruma gelmenin, Musk üzerinde yarattığı etki…
“HIRS İLE ZEKANIN BASİT KAFA YAPISI”
Silikon vadisindeki diğer yatırımcıların düştüğü tuzağa Musk'ın da kendini kaptırdığı görüşünde ısrarlı...
Neden bu noktaya geldiklerine ilişkin yaklaşımı da ilginç:
“Bu, hırs ile zekânın en önemli şey olduğu ve dünyayı en zeki insanların yönetmesi gerektiğini düşünen basit bir kafa yapısının birleşimi. Dünyayı böyle görüyorlar…”
Cohen, sandık yerine, sermaye ile gelen bu "yeni hükümet modelinin başındakilerin jeopolitik kararlar alma sevdalarının, servetin tekelleşmesi ve zayıflayan demokrasi konusunda tehlike oluşturduklarına da vurgu yapıyor.
Haksız değil, anımsanırsa Rusların Kırım’a girişleri sırasında Space X uydusunun veri aktarımını kapatarak işgalin kolayca gerçekleşmesine aracı olduğu iddiası gündeme gelmişti.
Daha sonra Space X uydularının Kırım üzerinde sinyallerinin bulunmadığı ileri sürülse de iddia yapışıp kalmıştı.
Elon Musk’ın Rusya lideri Putin ile de görüştüğü Ukrayna ile ilgili kırmızı çizgilerini anlattığı iddiası da gündemde epey süre yer bulmuştu.
TAYVAN YÖNETİMİNİ KIZDIRDI
Musk, bununla da kalmadı, uzun yıllardır Çin’den ayrı bir yönetim yapısına sahip olduğunu her aşamada kayda geçiren Tayvan yönetimini de şu sözleriyle öfkelendirdi:
“Hawaii ya da ona benzer bir yer gibi. Çin'in ayrılmaz bir parçası olup keyfi bir şekilde ayrı duran bir yer…”
Görüştüğü liderlere ilişkin açıklamaları da tartışmanın bir başka odağıydı.
Beyaz Saray yönetiminin sinirlerini ayağa kaldırdığını söylediği sırada, İsrail Başbakanı Netanyanu ile görüştü.
Hatta Netanyanu özel görüşebilmek için California’ya kadar gitti.
Bir yıl içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da arasında ye aldığı, Fransa, İtalya, Hindistan, Güney Kore liderleriyle buluştu.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Mocron’dan “çok etkilendiğini” söylerken, Hindistan’ın otriteryan lideri Narendra Modi’nin “hayranı” olduğunu dile getirdi.
MODİ’NİN TALEBİNİ KIRMAMIŞTI
Hindistan’ı ziyareti de X’te yer alan bazı içeriklerin ülkenin kanunlarına aykırılık içerdiğine ilişkin tartışmaların yaşandığı döneme denk geldi.
Hindistan yönetimi bazı içerikleri kaldırmadığı takdirde ülkede X’e erişimi kapatacağını açıkladı.
Musk öncesi Twitter bu tür taleplere direniyor, ülkelerin kendi takdirine bırakıyor, iç kamuoyu baskısının kendisinin galibiyetini getireceğine güveniyordu.
Ancak Musk Hindistan’da böyle yapmayacağını bildirdi ve dediğini de yaptı, içeriklere ilişkin talepleri yerine getirdi.
Hatta Modi ile görüşmesi sonrası dile getirdiği şu cümlesi de bu günlerde Brezilya’dan yükselen tartışmanın da ana noktasını oluşturuyor:
“Eğer yerel hükümetlerin yasalarına uymazsak kapatılırız. Onun için yapabileceğimiz şey her ülkenin yasalarına sıkı sıkıya uymak. Bunun dışına çıkamayız, çıkarsak kapatılırız ya da çalışanlarımız tutuklanır…”
ALGORİTMALAR HARRİS’İ GÖRÜNMEZ YAPIYOR…
Bu aşamada şunu belirtmeliyim ki Musk’ın son dönem jeopolitik ve seçimleri etkileyecek derecede siyasi yönü yeniden depreşti.
Daha önce Twitter’daki hesabı askıya alınan eski ABD Başkanı Trump’ın hesabını, platformu satın aldıktan bir ay sonra tekrar iade ederken, "Trump'ı Başkan adaylığında desteklediğini" de açıkladı.
Trump’ı desteklediğini gizlemekle kalmazken, bir türlü yıldızının barışmadığı Demokratların da suçlamasıyla ve komplo teorileriyle de karşı karşıya bulunuyor.
Onların iddiasına göre Demokrat Parti’nin adayı Harris’in etkinlikleri X’te yaratılan algoritmalar tarafından görünmez kılınıyor.
Veya desteğindeki kişilerin daha görünür olması sağlanıyor.
BREZİLYA SAVAŞI
Bu tartışmalar arasında önceki gün Brezilya’dan çok önemli bir mahkeme kararı geldi.
Karara imza koyan da “Amazon Trump” lakabıyla da bilinen Brezilya’nın eski sağcı Başkanı Jair Bolsonaro ve arkadaşları hakkında önemli kararlarına imza koyan Brezilya Yüksek Mahkemesi Yargıcı Alexandre de Moraes…
Brezilya'nın 2022 seçimleri öncesinde Yüksek Mahkeme kararı ile, Yargıç Moraes'e başta eski Başkan Bolsonaro olmak üzere tehdit olarak gördüğü hesapların tek taraflı olarak kaldırılmasını emretme yetkisi verdi.
Yargıç, ülkenin Telekomünikasyon Kurumu aracılığıyla aralarında Kongre üyeleri de dahil olmak üzere 140 hesabın X’ten kaldırmasını emretti…
Ancak X bunlara direndi...
Yargıç Moraes de bir süre önce Türkiye’de de tartışması yaşandığı gibi, ülkede temsilci bulundurmadığı ve mahkeme kararına karşın Bolsonaro ile arkadaşlarının mesajlarını kaldırılmadığını gerekçe göstererek X’e erişimi ülkede yasakladı.
Kayıtlı kullanıcı açısından en büyük üçüncü ülke olan 200 milyonluk Brezilya’da X’e erişimin engellenmesi, şirket açısından da büyük bir kayıp olarak görülüyor.
Ancak Musk, Hindistan’daki gibi davranmadı, X'in ekonomik kaybını göze aldı ve Yüksek Mahkeme Yargıcı Moraes’e yüklenmeye başladı; özgürlüğün önündeki engel olmakla suçladı.
X ÖDEMEYİNCE STARLİK’İN HESAPLARINI BLOKE ETTİ
Yargıç Moraes, bu noktada da kalmadı, X’e 3 milyon dolarlık ceza kesti ve tahsilini istedi.
Musk da bu cezanın geleceğini öngördüğü için öncesinde Brezilya’daki temsilciliğini kapattı ve elemanlarını da geri çekti.
Yargıç Moraes de bunun üzerine 3 milyon dolarlık tahsilatın yapılabilmesi için, Musk’ın Brezilya’da faaliyet gösteren SpaceX’in Starlink uydu-internet hizmetinin bankalardaki hesaplarını bloke etti ve finansmanını dondurdu.
Starlink de cezaya direneceğini, gerekirse kayıtlı 250 bin müşterisine bedava hizmet sunacağını açıkladı.
Yargıç Moraes de bunun üzerine Musk’ı dezenformasyonun, nefret söyleminin ve demokratik hukukun üstünlüğüne yönelik saldırıların kitlesel olarak yayılmasına izin veren, seçmenleri gerçek ve doğru bilgiden uzak tutarak sandıkta özgür iradelerine ipotek koymayı amaçlayan “kanun kaçağı” olarak suçladı...
KİM GALİP ÇIKAR?
Gözlemciler, Musk’ın direnişini sürdüreceğini ve kamuoyu baskısıyla Brezilya hükümetini karşı karşıya bırakıp engelin kaldırılmasını bekleyeceği görüşünde…
Karşı görüş ise Brezilya hükümetinin yaratacağı etkiyle Musk’a karşı direnişi halk hareketine dönüştüreceği, X’in de en büyük üçüncü gelir kapısından daha fazla zarar etmeden talep edilen içerikleri Hindistan’da olduğu gibi kaldırma yoluna gideceğini ileri sürüyor.
Aslında yaşanan, ülke hükümeti ile dijital hükümet arasında açıktan ilk kez bu denli yüksek şiddetli ilk bilek güreşinin başlama gongu...
Bir süredir ulusal hükümetler sosyal medya platformlarının ülkelerinde yarattığı etkiden ciddi oranda rahatsızdı; bunun iç işlerine müdahale olarak görüyordu.
Bu amaçla da dezenformasyon ofislerinin kurulması yönüne gitmişti.
Brezilya’da yaşanan dijital çatışmanın sonuçlanma biçimi aslında başka ülkeler için de emsal teşkil edecek…
Bakalım dijital bilek güreşinden kim galip çıkacak…