Takım sporlarında uluslararası başarıları istikrarla yakalayabilen tek spor dalımız Voleybol. Hatta "Türkiye bir voleybol ülkesidir" sloganı bile dillere pelesenk oldu. Voleybol Federasyon Başkanı Mehmet Akif Üstündağ, bu başarının da elbette baş aktörlerinden biri. Hayatımda sadece 1 kez gördüğüm, 1 kez de telefonla konuştuğum Üstündağ'ın karşısına bir rakip çıkmış. Rekabet iyidir ve 'herkesi bi kendine getirir..' Daha evvel Bursa Mudanya'dan Adalet ve Kalkınma Partisi adayı olan Gökhan Dinçer Bey bu kez Voleybol Federasyon Başkanı olmak için kolları sıvamış. Aslen tarihin en başarısız olimpiyatlarından birini geçirdiğimiz bu yaz sonunda Spor Bakanı Osman Aşkın Bak da mesajı vermiş ve hükümetin sağladığı imkanlara karşın belirlenen hedeflere ulaşamayan federasyon başkanlarının değişeceğini söylemişti. Bakan Bey haklıydı. Bu sözü söyledikten sonra spor camiasının içinde "hangi federasyon değişmez" totosu oynansa, büyük çoğunluk "voleybol değişmez bir de boks değişmez" derdi. Gökhan Dinçer'in adaylığı iyidir. Akif Üstündağ'ı da daha etkin hale getirecektir. Ve evet, başarılı federasyon başkanı olsa da rakip iyidir. Ama bu rekabet siyasi bir klikin etkisi ile oluşmuşsa, birileri de “Bu kızlar da ikide bir Atatürk'ün kızlarıyız falan diyor.." şeklinde lobi yapılıyorsa o zaman hiç tanımadığım Gökhan Bey'e de yazık ediliyor demektir. Umarız dedikodudan ibarettir. Umarız hiç alakasız isimlerin alakasız federasyonlara başkan yapılma dedikoduları yalandır.
33 toplam olimpik branş var. Bunların 15 branşı olimpiyatlara katılamadı. Bu federasyonların başkanları değişmedi. En son Hidayet Türkoğlu bir daha seçildi. Paris Olimpiyatları'na katılmaya hak kazanan 18 branşın 13'ü madalya alamadı. Bunlarında da başkanlarının yüzde 90'ı görevine devam ediyor. Olimpiyat 4.'sü olsa da madalya alamayan Voleybol Federasyonu Başkanı Akif Bey'in karşısına aday çıkartıldı.
5 madalyalı branş var. Güreş - Tekvando - Okçuluk - Boks ve Yusuf Dikeç'le tarihte ilk defa gümüş madalya getiren Atıcılık. Okçuluk hariç 4'ü değişiyor. En iyisi olimpiyatlara katılmamak lazım. Gülelim mi ağlayalım mı?