Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ULUSLARARASI Ekonomi Zirvesi'nin 'Değişen Konseptler Işığında Savunma Teknolojilerinin Geleceği' başlıklı dördüncü panelinde konuşan Pasifik Teknoloji Yönetim Kurulu Üyesi M. Selman Dönmez, “Bugünün dünyasında güvenlik, yalnızca savunma değil; veri güvenliğinden enerjiye, iletişimden ulaşıma kadar birçok alanda yerli teknolojinin varlığıyla sağlanabiliyor. Bu bilinçle attığımız her adım, sadece bir şirketin değil, bir ülkenin geleceğine yapılan yatırımdır" dedi.

        Capital, Ekonomist, Start Up ve CeoLife dergileri tarafından düzenlenen Uluslararası Ekonomi Zirvesi (UEZ 2025), bu yıl 14'üncü kez Türkiye ve dünyanın saygın siyasetçilerini, iş dünyası liderlerini ve akademisyenlerini ağırladı.

        Zirvenin dördüncü paneli Değişen Konseptler Işığında Savunma Teknolojilerinin Geleceği başlığıyla gerçekleştirildi. Pasifik Teknoloji'nin sponsor olduğu panelin moderatörlüğünü Ulak Haberleşme A.Ş. Genel Müdürü Ruşen Kömürcü yaptı. Kömürcü, “Hızla değişen tehdit algıları, hibrit savaşlar, çok katmanlı güvenlik ihtiyaçları ve bunlara paralel gelişen teknolojik çözümler sektörün doğasını tamamen dönüştürüyor. Yapay zeka her konuda olduğu gibi savunma sanayilerinde de otonom sistemler, hipersonik silahlar, siber savunma ve ileri haberleşme alanı artık savunmanın geleceğini belirleyen kritik parçalar arasında. Bu dönüşüm sadece savunma stratejilerini değil, aynı zamanda küresel rekabetin ve kurallarını yeniden yazıyor. İşte bu büyük dönüşüm sürecinde Türkiye 7.1 milyar dolarlık savunma ihracatı, 182'ye yayılan ürün ve teknoloji portföyü her geçen gün artan Ar-Ge yatırımlarıyla küresel bir oyuncuya dönüşüyor. Yerli üretim, uluslararası işbirlikleri, teknoloji ihracatıyla savunma sanayimiz yön veren, oyun kuran, oyun değiştiren bir yönetim konusuna doğru ilerliyoruz" dedi.

        'SAVUNMA TEKNOLOJİLERİNDEKİ DÖNÜŞÜME KATKI SAĞLIYOR'

        Pasifik Teknoloji Yönetim Kurulu Üyesi M. Selman Dönmez, “Pasifik Teknoloji, insansız hava araçları, kamikaze dronlar ve yapay zeka destekli sistemlerle Türkiye'nin savunma teknolojilerindeki dönüşümüne katkı sağlıyor. Değişen savaş konseptlerinde İHA'ların ve yapay zekanın rolü artarken, şirket özellikle insansız lojistik, görüntü işleme yazılımları, sürü sistemleri ve modüler çözümler üzerine odaklanıyor. Yerli ve milli bileşen kullanımını stratejik öncelik olarak görüyor ve sistemlerin birlikte çalışabilirliğini artırmaya yönelik çalışmalar yapıyor" diye konuştu.

        Dönmez, küresel ölçekte yaşanan çip krizleri, tedarik zinciri kırılmaları ve siyasi ambargoların kritik teknolojilerde dışa bağımlılığın sadece ticari değil, aynı zamanda stratejik bir risk olduğunun net olarak görüldüğünü söyledi. Selman Dönmez şunları söyledi:

        “Bu bilinçle Pasifik Teknoloji olarak, tüm kritik alt sistemlerde tasarım aşamasından itibaren bünyemizde geliştirecek şekilde yapılanıyoruz. İnsansız hava araçlarımızda özellikle uçuş kontrol sistemlerimiz, görev bilgisayarlarımız, veri haberleşme modüllerimiz tamamen kendi milli sistemlerimiz olarak geliştirilip üretiliyor. Bunun yanı sıra yerli üreticilerle tedarikçi ağımızı genişleterek sürdürülebilir bir ekosistem oluşturmaya da çalışıyoruz.Yine de maalesef özellikle çip, motor ve pil konularında halen ülkemizin kısmi dışa bağımlılıkları devam ediyor. Bugünün dünyasında bunların tedariğinde bir sorun yaşamasak da biz sürekli risk değerlendirmeleri yaparak, alternatif tedarik kanalları geliştirmeye çalışıyoruz. Tabii en önemlisi de kritik stoklarımızı sürekli olarak güncel tutmaya çalışıyoruz. Bu bizim için olduğu kadar ülkemizde bu alt komponentlere bağlı teknoloji geliştiren tüm teknoloji geliştiriciler için kritik bir konu. Bu alanda ülke olarak da önemli yatırım adımları atılıyor."

        Bugünün dünyasında güvenliğin yalnızca savunma değil, veri güvenliğinden enerjiye, iletişimden ulaşıma kadar birçok alanda yerli teknolojinin varlığıyla sağlanabildiğine dikkat çeken Dönmez, “Bu bilinçle attığımız her adım, sadece bir şirketin değil, bir ülkenin geleceğine yapılan yatırımdır" ifadelerini kullandı.

        'TÜRKİYE'Yİ SAVUNMA SANAYİSİNDE ÖRNEK ALAN BİRÇOK ÜLKE VAR'

        Altınay Savunma Teknolojileri A.Ş. Genel Müdürü Burak Mercan ise “Özellikle son 20 yılda ortaya koyulan stratejinin ortaya çıkarttığı ürünler ve bu ürünlerin dünya çapında oluşturduğu bir takdir ve talep durumu söz konusu. Ülkemizin bu yönde ortaya koyduğu stratejinin son 20 yılda yarattığı bir iç talep hareketlenmesine ilave olarak, yurt dışında da Türk savunma ürünlerine, teknolojilerine ve Türk mühendislerine olan çok ciddi bir talep var" dedi.

        Türkiye'yi savunma sanayisinde örnek alan birçok ülke olduğuna dikkati çeken Mercan, "Tabii ki bu başarılar insanla oluyor. Yapmasını bilen, teknolojiyi yönetebilen insan yetiştirmekle oluyor. Ülkemizde son 30 yıllık içerisinde savunma teknolojilerinde ve havacılık teknolojilerinde çok ciddi bir insan yetiştirme süreci gerçekleşti" diye konuştu.

        DÜNYADA JEOPOLİTİK KIRILIMLAR SÖZ KONUSU

        SASAD Başkanı& Kale Grubu Başkan Vekili Osman Okyay da şöyle konuştu:

        “Savunma sanayi dünyada temel prensip olarak kendisine caydırıcılığı alır. Caydırıcılığın tanımı değişmeye son dönemde başladı. Artık bu tanım biraz daha soyut alanlara kaydı. İşte siber savaşlar, stratejik yetkinlikler, entegre kabiliyet alanları gibi başka kriterler devreye girdi. Dünyada son dönemde bir takım jeopolitik kırılımlar söz konusu. Ve bu ülkeleri teknolojik ve stratejik otonomiye itti. Her ülke savunması için kendi imkanları geliştirme yönünde irade göstermeye başladı. Şimdi bu tabii ülkelerin kendi kabiliyetlerini geliştirirken mutlaka teknoloji tarafına yatırım yapmakla beraber şunu ortadan kaldırmadı. Hâlâ ülkeler müttefiklerle entegre operasyonlar yapmak zorundalar. Uluslararası norm ve standartları gözetmek zorundasınız. Türkiye de böyle, kendi ürünlerini geliştirme yönünde ciddi bir irade ortaya koydu. Hakikaten 15-20 sene gibi bir süre içinde sektör hızlı şekilde ürünler ve sistemler ortaya çıkarmayı başardı."

        'TÜRKİYE, DÜNYA SAVUNMA SANAYİSİNDE İLK 10 ÜLKE ARASINDA GİRER'

        Aselsan CEO'su Ahmet Akyol ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

        “Özellikle son bir yılda dünyada ciddi küresel ve jeopolitik değişiklikler oldu. Aynı zamanda eş zamanlı olarak özellikle ülkelerin belli güvenlik şemsiyeleri altında savunmalarını kurguladıkları, kaynaklarına daha çok altyapı yatırım ve sosyal faaliyetlere ayırdıkları ve güvenlik şemsiyesi altında NATO gibi benzer partilerle korundukları bir dönemde herkesin kendi güvenliğini, kendi sağlaması gerektiğini düşündüğü bir döneme geçiyoruz. Son dönemde özellikle Batı'daki önemli ülkelerin politika değişiklikleri sonrasında yaptığımız bütün temaslarda, her yerde onu görüyoruz. Dolayısıyla bir taraftan ticaret pastasındaki bu paylaşım mücadelesi, bir taraftan 'Artık biz kendimizi koruyacak bir yetkinlik kazanmalıyız' farkındalığı savunma sanayini olduğundan biraz daha önemli hale getirdi. Biz Türkiye olarak bu değişen atmosfere askeri gücü de dünya çapında söz sahibi savunma sanayisi de artık dünyada ilk on ülke arasında gösterilebilecek bir hazırlıkla giriyoruz şu anda. Türkiye olarak, ASELSAN olarak biz 40 yıla yakın hava savunma sistemlerine yatırım yapıyoruz. Bu yıl daha fazla sayıda alt bileşenini, alt sistemini, çelik kupe bileşenini envanterine vereceğimizi söyleyebilirim. Ve bununla beraber ülkemizin güvenlik coğrafyasını takip etmeye çalışıyoruz."

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Sakarya haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Sakarya Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler