Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BALIKESİR'in Sındırgı ilçesinde meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede incelemede bulunan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Dr. Öğretim Görevlisi Ahmet Bal, "İki tane önemli problemimiz yine karşımızdaydı. Bunlardan birincisi betonun içerisindeki biliyorsunuz beton aslında taşlardan yapılan, çimentoyla bunun belli oranlarda karıştırılarak yapılan bir durum. Tabii ki bölgede hazır betonun çok yaygın olmadığını gördük. Yerinde dökme yapı stoku oluşmuş birçok binada. Burada maalesef eleme yapılmadan kullanılan bu büyük taşlar betonda aderansın zayıfladığını ve betonun tabii zayıf olması hasebiyle de ciddi bir hasara yol açtığını gördük" diye konuştu.

        NKÜ Yapı İşleri ve Teknik Daire Başkanı Dr. Öğretim Görevlisi Ahmet Bal, üniversitenin görevlendirmesiyle ekibiyle birlikte Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde 10 Ağustos'ta meydana gelen, 1 kişinin öldüğü ve bazı binaların yıkıldığı 6.1'lik depremin ardından bölgede incelemelerde bulundu. Önceki depremlerde gördükleri aynı sıkıntıları Sındırgı'da da gördüklerini belirten Bal, en önemli sorunların başında binaların alt kısımlarının iş yeri olarak kullanılması olduğunu söyledi. Bal, "Gördüğümüz manzara diğer depremlerdekine çok benziyordu. Her zaman gördüğümüz sıkıntıları tekrar gördük. Birinci en önemli sorun binaların alt katlarında dükkan olarak kullanılması. Hatta bunun tabii yumuşak kat oluşturduğunu net söyleyebiliriz ve bölgede de bu hasarı net bir şekilde gördük. Bunun dışında kamu yapılarımızın gayet uygun olduğunu gördük. Yani özellikle 36 tane kamu yapısını, okul binasını, hastaneyi, üniversitenin bazı binalarını değerlendirme fırsatımız oldu. Bunların nitelikli yapıldığında, herhangi bir problem görmediğini, depremin zaten beklenenden daha düşük bir deprem olduğunu tespit ettik. Bölgedeki hasar da bize bunu gösteriyordu" dedi.

        'ELEME YAPILMADAN KULLANILAN TAŞLAR CİDDİ HASARA YOL AÇMIŞ'

        Deprem sonrası iki önemli problemle yine karşılaştıklarını anlatan Bal, "Bunlardan birincisi betonun içerisine ki biliyorsunuz beton aslında taşlardan yapılan, çimentoyla bunun belli oranlarda karıştırılarak yapılan bir durum. Tabii ki bölgede hazır betonun çok yaygın olmadığını gördük. Yerinde dökme yapı stoku oluşmuş birçok binada. Burada maalesef eleme yapılmadan kullanılan bu büyük taşlar betonda aderansın zayıfladığını ve betonun tabii zayıf olması hasebiyle de ciddi bir hasara yol açtığını gördük" diye konuştu.

        '13 SANİYEDEN UZUN SÜRSEYDİ ÇOK DAHA BÜYÜK HASARLA KARŞILAŞACAKTIK'

        Balıkesir merkezde de incelemeler yaptıklarını dile getiren Bal, "Yaklaşık olarak 36 tane kamu yapısını inceledik. Bunun dışında Balıkesir Caddesi'ndeki ve çevre bölgedeki tarihi yapıları da değerlendirme fırsatımız oldu. Yani yaklaşık olarak 60-70 civarında binayı değerlendirme imkanımız oldu. Burada tabi kamu yapıları genellikle iyiydi. Fakat bizi üzen bir Sındırgı Belediye binası vardı. Bu yeni bir bina olmasına rağmen mimari tasarımındaki hatalardan dolayı taşıyıcı sistemindeki hatalardan dolayı binanın ağır hasar aldığını gördük. Aynı şekilde daha önce yapılmış olan Sındırgı otel binası Belediye Oteli'nde ciddi kat mekanizmalarının oluştuğunu ve göçme bölgesine yani deprem 13 saniye sürmüş yaklaşık olarak. Hani deprem belki uzun sürseydi muhtemelen çok daha büyük bir hasarla karşılaşacaktık. Bir de şunu söylemem gerekiyor; biz Balıkesir merkezde de incelemelerde bulunduk. Özellikle Balıkesir merkezdeki Zağnos Paşa Cami ve Yeşilli Cami'nde hasarlar vardı. Zağnos Paşa Cami çok önemli, tarihi bir camimiz. Bunda da deprem hasarlarının meydana geldiğini söylememiz gerekiyor. Yeşilli Cami'nin de minaresinde önemli bir hasar var. Bunların onarılması yerinde olacaktır" ifadelerini kullandı.

        'ALTININ İŞYERİ OLMASI BETONARMEYE CİDDİ ZARAR VERMİŞ'

        Deprem sonrası, Sındırgı ilçesinde Camikebir Mahallesi'ndeki 1 kişinin öldüğü apartmanı da incelediklerini söyleyen Bal, "Biz ilk giden üniversite ekibi olduğumuz için o binadan örnekler alma fırsatını yakaladık. 1997 yılında yapılmış bir bina, altı dükkan olarak kullanılıyor. Zaten altı dükkan olan binaların yumuşak kat mekanizması oluşturması çok genel bir durum. Dolayısıyla binanın bir dönem lokanta olarak ve fırın olarak yani içinde bir fırın olduğunu da gördük. Bu fırının olması tabii ki daha sonradan tadil edilip eczaneye dönüştürülmüş ancak betonarmeye ciddi zarar vermiş buradaki ısı etkisi. Tabi ki yine düz yüzeyli demirlerin kullanılması ve betondaki taşların çok büyük olması aderansı azaltmış. Bu da sonuç olarak alt dükkandan yıkılmasına yol açmış binanın" diye konuştu.

        'BİNALARIN ALTINDA İŞ YERİ OLMASI TEHLİKELİ'

        Bal, binaların altında iş yeri bulunmasının genel olarak tehlikeli olduğunu belirterek, "Binaların altında aslında genel olarak iş yeri olarak kullanılması, dükkan olarak olması tehlikeli. Çünkü üst katlarda dolgu duvarlar devam ediyor ama alt katlarda aynı dolgu duvarı kullanmıyorsunuz. Tabii ki buna ilave olarak bir de fırın olması demek orada yüksek ısı demek. Bu nedenle betonun içerisindeki donatı da genleşmelere yol açıyor. Isı sıcaklık etkisi sebebiyle de ön hasarların oluştuğunu gözlemliyoruz genelde" dedi.

        Anadolu Ajansı ve DHA tarafından geçilen tüm Tekirdağ haberleri, bu bölümde Haberturk.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi olmadan otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Tekirdağ Haberleri alanında yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen ajanslardır.

        Günün Önemli Manşetleri

        Benzer Haberler