Spor sayfası
İzleyiciler soruyor, “Yahu bir kızdın, izlediğimiz en keyifli spor programından çıkıp gittin. Bir daha da gelmedin. Ne o spor programı yapmayacak mısın artık?”
Ben de gülüyorum bu sorulara.
Yahu bana daha fazla küfredebilmek için mi spor programı yapmamı istiyorsunuz diye sormak geliyor içimden ama sormuyorum.
Çok istiyorsanız yaparız elbet.
Doğrusu ben o programı keyif için yapıyordum.
Biraz bilgi vereyim, biraz yorum yapayım diye.
Önce Bloomberg HT’de pazartesi öğlen saatinde Fatih Kuşçu ile başladık.
Sonra Bloomberg’de gece devam ettik.
Sonra Fatih aniden bırakıp gidince bütün beyefendiliği ile Emin Çağlar geçti karşıma.
Sade, kendi halinde, güzelliği basitliğinde olan bir programdı.
Ardından Habertürk davet etti.
Aynı gün ve aynı saatte Habertürk’te yapalım diye.
Habertürk’e geçtikten sonra Hande Sarıoğlu moderatör olarak katıldı aramıza.
Ardından Serkan Reçber.
Bizim basit program alengirli bir iş oldu.
Sonra ben Hande’ye kızıp ayrıldım.
Ayrılmamın nedeni şuydu, ben bir tartışma programının tartışan unsuru olmak istemiyordum o programda.
Dikkat ederseniz televizyon programlarımda gayet sakin bir ton tutturmaya çalışıyorum.
Tarafların tartıştığı, birbirini yenmeye çalıştığı değil, herkesin kendi fikrini anlattığı bir televizyonculuk yapmak istiyorum.
O nedenle bıraktım.
Yine yapar mıyım?
Kim daha uzağa işeyecek yarışması yapmayacaksak yaparım.
*
Lige bakış
Spor programı ile ilgili bunları söyledikten sonra gelelim, cumartesi günü oynanan maçtan sonra çokça sorulan sorulara vereceğim yanıtlara:
1. Maçı nasıl buldunuz?
Çok iyi buldum. Türkiye liginde bu yıl oynanan en iyi maçtı diyebilirim. Her iki takım da kazanabilirdi ve kazanmak için oynadı. Kaleci farkı skoru belirledi demek mümkün olabilir. Trabzonspor’un genç kalecisi müthişti. Bence o çocuk Trabzon’da kalmaz. İngiltere’ye gider. Bu formu ile bana göre Avrupa’nın ilk beş kalecisi arasına girebilir.
2. Fenerbahçe 4’te 4 yapmıştı ama bu kez olmadı!
Fenerbahçe 4’te 4 yaparken süper futbollar oynamadı. Bir tek Başakşehir maçında iyi gözüktü ama bunda Fenerbahçe’nin hırslı ve hızlı oyunu kadar Başakşehir teknik direktörünün yanlış takım ve yanlış taktiği de etkili olmuştu. Trabzon’da ise gerçekten çok çok iyi bir Fenerbahçe vardı.
3. Hakem çok tartışıldı. Hem maçtan önce hem maçtan sonra!
İlginç olan şu: Bu hakem çok fazla Trabzonspor-Fenerbahçe maçı yönetmiş? Niye acaba çok merak ediyorum. Bu maçta ise Fenerbahçeliler çok kızmışlar hakeme. Doğrusu ben de maçı izledim ama hakeme niye kızdılar anlayamıyorum. Çünkü hakem çok açık biçimde Fenerbahçe’yi kayırdı. NDiaye verilen sarı kartın benzeri pozisyonlarda Fenerbahçeli futbolculara kart gösterilmedi. Hadi onu geçelim. Serdar Aziz ilk yarının son saniyesinde rakibine kafa attı. Rakip abartılı bir biçimde kendini yere attı kabul ama sonuç olarak atılan bir kafa var. Kırmızıyı geçtim sarı kart bile göstermedi hakem. İlk yarıyı bitirip kaçtı. Ben koridorda kart göstermiştir belki dedim onu da göstermemiş. Serdar Aziz’in o maçı sahada bitirmesi mucizedir. Onu da geçelim. Vedat’ın ceza alanında elle top çıkardığı pozisyon var. Bakmadı bile hakem. Penaltı ver veya verme ona ben karışmam. Ama bir bak değil mi? Bakmadılar. Çünkü penaltı ise ne yapacak? Sonuç olarak Fenerbahçeli taraftarların hakeme kızması anlamsız bir durum.
4. Fenerbahçe’nin de golünü iptal etti kaleciye faul gerekçesi ile!
Doğru. Televizyonda izlerken ben de faul dedim. O bölgede kaleciye şarj yapamazsınız. Sonra fotoğraflara bakınca faul yapılmamış gibi görünüyor. O da hatalı karar bence. Bu çocuk zaten çok çok kötü bir hakem. Ve ne fena ki yaptıklarından utanmıyor da! Ne o de de MHK.
5. Ali Koç’a protestolar fazla idi.
Ali Bey'in söylediklerinde haklı olduğu çok yer var ama söyleme biçimi hoş değil. Trabzon zaten futbolla yatıp futbolla kalkan bir yer. Bir de bu tip sert söylemler bu sonucu doğuruyor. Bunun böyle olacağını geçen hafta yazdım. Sonra yazıyı çıkardım. Babalıyor demesinler diye. Ama o sözlerin Trabzon’da bu sonucu doğuracağını bilmek için kahin olmaya gerek yok.
6. Sezon başında bu yıl Trabzonsporluyum dediğiniz için mi böyle konuşuyorsunuz diyenler olacaktır!
Doğru vallahi. Dedim. Ama artık bundan emin değilim. Ben siyasetin öyle veya böyle spora bu denli müdahil olmasından hoşlanmıyorum. Ali Koç’un iddiaları yenilir yutulur gibi değil. Trabzonspor’un haklı bir şampiyonluğuna siyaset gölgesi düşmemeli.
Bu nedenle bu yıl ben Liverpool’u tutuyorum.
7. Madem artık Liverpool taraftarısınız eski takımınızın Kayserispor maçını daha iyi değerlendirirsiniz herhalde!
Rahat kazandı. Kayseri futbolu çirkinleştirmemek için savunmaya kapanmayınca rahat kazandı. Liglerin ikinci yarıları Galatasaray için daha verimli geçiyor. Ama yine de Galatasaray’ın iyi bir futbol oynadığını söylemek zor. Belhanda ve Seri’nin de bu takımda bana göre yeri yok.
8. Ama zirve ile fark 5 puana indi. Yere göğe koyulamayan Fenerbahçe ile fark ise 1 puan. Yine bir şampiyonluk gelir mi?
Gelebilir ama eğer Galatasaray şampiyon olursa bence Fenerbahçe’nin Trabzonspor’un yönetimleri ve teknik heyetleri istifa etmeli. Bu kötü Galatasaray’a şampiyonluğu verdik diye. Yönetimi uyumsuz, teknik heyeti ile yönetimi problemli, kötü bir futbol oynayan bu Galatasaray’a şampiyonluğu kaptırırlarsa bu işi bıraksınlar bence.
9. Sergen Beşiktaş’ta Hoca olarak ilk maçını kazandı!
Baskılı oynadı, iyi oynadı ve kazandı. Sergen’i çok severim. Başarılı olmasını da isterim. Sergen Yalçın’ı hiç uzun süreli konsantrasyona sahip biri olarak göremedik. Bakalım burada ne olacak! Anadolu takımında ya da küçük takımda başarılı olmak başka şey büyük camiada gerçekten başarılı olmak başka şey. Birinde küme düşmemek başarı, diğerinde şampiyon olamamak başarısızlık. Kolay değil. Hele hele bu kadar mali sorunu olan, kadrosu kötü bir takımla başarılı olmak hiç kolay olmayacak. Ama seyircisi çok iyi. Bakalım. Göreceğiz birlikte. Ya Türkiye çok iyi bir teknik direktör kazanacak, ya da Beşiktaş bir efsanesini kaybedecek.