Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Eskişehirspor ve teknik direktör Bülent Uygun, Etik Kurulu'na sevk edildi...

        Gerekçe? Bu ikili arasında yapılan anlaşmanın "Etik Kurul Talimatı'nın "genel yükümlülük" kenar başlıklı 10. maddesine aykırı bulunması"

        Peki bulan kim? TFF Yönetim Kurulu.

        Hani o geçen sezon, ligin devre arasında G.Saray'ın Kayserispor'un kaptanı Ali Turan'ı "aleni" bir şekilde ayartmasına kılını dahi kıpırdatamayan (!) o TFF...

        Bugün, talimatları hatırladı!.. Bugün, Bülent Uygun ve Eskişehirspor olayında futbolun marka değeri ve fair play konusunda bu duyarlılık gösteren o TFF, dün Ali Turan ve G.Saray konusunda adeta üç maymunu oynadı.

        Neden mi? Biri G.Saray, diğeri Eskişehirspor da ondan! Futbolumuzun asıl sorunu da bu zaten. Sahada da masada da, "adına göre muamele" olmasından.

        ...

        Ha! şimdi ne olur? Bir diğer önemli konu da bu. Hiçbir şey olmaz... Emin olun. Unutuluuur gider.

        Tıpkı geçen sezon, Aralık 2009'da hem de TFF çatısı altında yapılan Tahkim Kurulu duruşmasında F.Bahçe'nin kalecileri Hasagiç'i ayartarak şike yaptığı iddiaları sonucunda Etik Kurulu'na sevk edilen G.Antepspor Başkanı İbrahim Kızıl'a hiçbir şey olmadığı gibi...

        Ne oldu? TFF o gün Kızıl'ın sözlerine isyan eden F.Bahçe'nin isyanına karşılık G.Antepspor başkanını Etik Kurulu'na sevk etti.

        Sonra... Kurul dört defa Kızıl'ı ifade vermek için çağırdı. Kızıl gitmedi.

        Sonra. G.Antepspor başkanı bu olaydan dolayı PFDK'ya sevk edilip ceza alması gerekirken, dosyası bir yıl beklemekten örümcek bağladı.

        Olsun... Sonuçta TFF, Kızıl'ı Etik Kurulu'na sevk ederek o gün ayaklanan F.Bahçe'nin isyanını bastırmış, gazını almış oldu.

        Amaç da bu değil miydi zaten! Tıpkı bugün Bülent Uygun-Eskişehir olayında ayaklanan futbol kamuoyunun isyanının aynı şekilde Etik Kurulu sevkiyle bastırıldığı gibi... Helal olsun!

        TFF susuyor... Peki ya G.Saray

        Gençlerbirliği başkanı ortaya çıkıyor (geçen sezon) başından geçen bir şike olayını anlatıyor. Sanırım 80’li yıllara ait. TFF “fi” tarihi, “mi” tarihi demeden“futbolumuzun marka değeri” diyor ve pat diye biniyor olayın üzerine… Cavcav’ı söylediklerini ispatlaması adına Etik Kurulu’na sevk ediyor.

        TFF’nin amacı; Cavcav’ın iddia ettiği şike olayını aydınlatarak suçlu her kimse ortaya çıkararak cezalandırmak. Veya; yoksa ortada böyle bir şey, faturayı bu şekilde aslı astarı olmayan iddialarda bulunan Cavcav’a kesmek.

        Amaç? Türk futbolunun marka değerini korumak, futbolumuzu bu tip şike–teşvik ve bahis gibi iddialardan arındırmak. Doğrusu da bu zaten.

        Düşünün… O TFF sadece bir gazetede çıkan bir haberle harekete geçiyor. Öte yandan F.Bahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım kulübün dergisindeki başyazısında “Denizli’de elimizden şampiyonluk çalınmıştır” diye müthiş bir iddiada bulunmasına karşılık kimse harekete geçmiyor.

        Hem de o, 2006 sezonundaki G.Saray’a giden şampiyonluktan bahsediyor. Cavcav’ın 80’li yıllara ait bir gazete haberiyle ayağa kalkan o TFF, Yıldırım’ın birkaç yıl öncesine ait hem de kendi resmi organında kaleme aldığı iddiaya karşılık kılını kıpırdatmıyor.

        Niye? Olay; “iki ucu kirli değnek de ondan!” Bir tarafta F.Bahçe, diğer tarafta G.Saray! Sonuçta inceleme başlatılsa iki taraftan birinin canı yanacak. Bu durumda “üç maymunu oynamak” en güzeli.

        Tıpkı geçen sezon Beşiktaş kalecisi Rüştü ile ilgili F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın iddialarına karşılık “üç maymunun” oynandığı gibi. Hadi TFF bir tarafa. Ya G.Saray’a ne oluyor. Onlar niye susuyor? Çıkıp Yıldırım’a, “Hey arkadaş! Benim aldığım şampiyonluğa çamur atamazsın, şampiyonluğuma leke süremezsin. Bunu ispatlamalısın” diye meydan okuyamıyor. Tuhaf değil mi sizce? “Birilerinin” çekindiği bir şey mi var acaba?

        Sol bek Sabri gerçeği !

        İki milli maçta iki mağlubiyet. Faturanın büyüğü Hiddink'e. Almanya'ya mağlup olmak normal ama kırk yıllık sağ bek Sabri'yi sol bek oynatmak niye? Milletin en büyük isyanı Hiddink'in bu tuhaf tercihine? Sırf Sabri keşfi yüzünden bir haftadır Hiddink'e denmedik söz kalmadı. "Koca ülkede bugüne kadar kimse bunu akıl edemedi de, sen mi ettin ?" diye.

        Ama aslında Hiddink'in Sabri konusundaki bu tercihi bir ilk değildi. O ilke imza atan aslında Fatih Terim'di. Tarih 28 Mart 2007. Rakip Norveç. Cezalı olduğumuz için Almanya'da seyircisiz oynadığımız ve 2-2 sonuçlanan Norveç maçı. Teknik direktör Terim, ilginç bir sürprize imza atarak onbirde görev verdiği Sabri'yi savunmanın solunda görevlendirir.

        Amaç; rakibin güçlü olan sağ kanadına önlem almak Tıpkı Hiddink'in yaptığı gibi. Sonuç: Felaket. Maçın ilk yarısı Türkiye-Norveç: 0-2. Sabri'nin bulunduğu yer yol geçen hanı.

        Devre arası, Terim yanlışından dönerek, Tümer'i oyundan çıkararak Sabri'yi gerçek yeri savunmanın sağına çeker. Sonuç: Milli Takımımız bulduğu iki golle sahadan 2-2 beraberlikle ayrılır.

        İlginç olan o maçta Terim'in yardımcısı Oğuz Çetin'dir. Bugün de o Almanya maçında Sabri konusunda o yanlışı yapan Hiddink'in yanındaki isim yine Oğuz Çetin'di. O, "Dur hocam yapma, zamanında bu tercih yüzünden başımıza böyle bir felaket gelmişti" demediyse, Hiddink'in suçu ne?

        Diğer Yazılar