"11 Eylül olaylarından sonra havacılık sektörü zor bir dönem yaşamıştı. 2008-2009 finansal krizde de sektör ağır yara almıştı. Fakat bu başka bir kriz ve merkezinde pandemi var. En zor yılımıza şahit olduk. Ülkeler kapandı. Tam aşıya kavuştuk, bu kez mutasyona uğrayan virüsün bulaşma hızı arttı. Tarihin en hızlı aşısı üretildi ama virüs adeta aşıyla mücadeleye girdi. Bu dönem, tarihin en ağır havacılık krizi olarak kayıtlara geçti. Sektör 20 yıl geri gitti. 2003 sevilerine geri dönüldü."
Bu sözler, dün Türkiye'nin bayrak taşıyıcısı THY'nin Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı'ya ait.
Dünya havacılık sektörü, pandemi nedeniyle tarihinin en kötü dönemini yaşıyor. Dünya devi şirketler milyarlarca dolar zarar yazarken, havayollarında binlerce kişi de işsiz kaldı. Böyle dönemlerde mali ve operasyonel maliyetlerini başarılı yöneten şirketler ise görece daha hafif hasar aldı. Örneğin THY'nin bugün borsa değeri 2 milyar Euro mertebesinde. Rakip olarak sıkça karşısına çıkan Alman Lufthansa son 1 yılda Euro bazında yüzde 22 kayıpla değeri 6 milyar Euro'ya inmiş durumda. Pandemi sürecinde dünyada pek çok havayolu şirketinin hisseleri yüzde 50'lere varan oranlarda erirken THY'deki kayıp TL bazında sadece yüzde 10. Zira tüm olumsuz koşullara rağmen THY, 102 ülke ve 167 destinasyona hala uçuşunu sürdürüyor.
Zira böyle dönemlerin sonunda büyük iflaslar yaşanacağı gibi önemli satın almalar ve birleşmeler için de fırsatlar doğar. Mesaj verirken futbol dünyasından benzetmeler yapmayı pek seven Aycı'ya bu kez de ben o tarz bir soru yöneltiyorum: "Türkiye Varlık Fonu'nun en değerli iştiraklerinden biri olan THY rakipleri görece daha ağır yara aldığı bir dönemde yabancı yıldız transferi düşünür mü?"
İlker Aycı'nın cevabı "Yeni ortaklıklar ve satın almalar sürpriz değil" olurken şirketin farklı bir stratejik yöne doğru ilerlediği mesajı verdi. Aycı, havayolu sektöründe yeni bir fırsat penceresinin açıldığı yeni bir dönemin kapısının aralandığını ve bu süreçte THY'nin de bir dönüşüm içinde olduğunu söyledi.
Aycı açıklamasını şu sözlerle sürdürdü: "Bir teknoloji şirketi kurduk. Teknolojide 5 yılda yapılacak yatırım belki de 3-4 ayda yaptık. Buraya hem insan kaynağı hem teknoloji transferi yapıyoruz. O şirket pek çok yeniliğe imza attı. Geliştirdiği ürünlerle de hayli ilgi topladı. Turkish Cargo tamamen ayrı bağımsız bir şirket oluyor. Hedefi belli dünyada ilk 3. O arenada rakiplerine göre çok güçlü. Kendini uçuşları ile çoktan ispat etmiş olan Anadolujet'i şirketleştirmeyi planlıyoruz. Başlı başına bir markadan öte ikinci bir şirket. Gelecekte ortaklık ve satın almaların önünü açmak için bu şirketleri tek tek uçuruyoruz. Ayrı ayrı uçan kanatlarımız olacak. Bu da THY için yeni döneme işaret ediyor. Daha şimdiden, kuruluş aşamasında bile ortaklık teklifi alıyoruz."
Benim Aycı'nın sözlerinden çıkardığım sonuç ise yakın gelecekte yabancı transferi yok ama altyapıdan yeni yıldızlar doğacak. Belki de her biri milyarlık değerlere ulaşacak olan 3 şirket THY'nin iştirakleri olarak gövde gösterisi yapacak.
GERİDE KİMSEYİ BIRAKMAYACAĞIZ
Krizin başından beri bu süreci en az zararla atlatmak ve bu krizi fırsata çevirmek için çalıştıklarını vurgulayan Aycı, THY ailesi olarak işçi çıkaran ve devletlerinden 5-6 milyar Euro yardım alan global havayolu şirketlerinden farklı bir strateji benimsediklerini söyledi. İlker Aycı, şöyle devam etti: "Dünya genelinde şirketler işten çıkarma yaparken 66 bine yakın istihdamı bulunan THY, 'geride hiç kimseyi bırakmamak' sözünün tam anlamıyla hakkını verdi. Bu süreçte çalışma arkadaşlarımızın tamamıyla yola devam edebilmenin tercihini yaptık. Bu tercihimizi kriz bitene kadar değiştirmeyi düşünmüyoruz. Böylece THY, 2020'yi krize girdiği nakde çok yakın bir nakitle kapattı. Yani nakit pozisyosununu güçlü bir şekilde koruduk. Operasyonel anlamda 1 çeyrek haricinde esas faaliyet gelirimiz artı olacak. Böyle bir anda zarar yazan rakiplerimize göre olumlu ayrıştık."
1.1 MİLYAR DOLAR TASARRUF ETTİK
Personel çıkarmadıkları halde operasyonel olarak tasarrufları da artırdıklarını belirten Aycı, "Giderlerimiz yüzde 53 azaldı. 1.1 milyar dolarlık tasarruf sağladık. Bu anlamda Avrupa'nın en çok tasarruf yapan şirketi olduk" dedi. Yerdeki yolcu uçaklarının bir kısmının (50 uçak) da 25 filoluk kargoya dahil edildiğine dikkat çeken Aycı, böylece kargodaki potansiyeli fırsata çevirdiklerini ve pazar paylarını artırdıklarını ifade etti.
HER 20 HAVA KARGODAN 1'İ BİZİM
Turkish Cargo'nun bu dönemde yıldızının parladığını aktaran İlker Aycı, şunları söyledi: "Dünyada 6'ncı sıraya yükseldik. Pazar payımız yüzde 5'e çıktı. Dünyadaki her 20 hava kargodan biri Turkish Cargo ile taşınıyor. Tıbbi malzeme taşımada ilk 3'teyiz. Memleketimize ve dünyaya aşı taşıyoruz. Hergün Çin'den aşı getirebiliriz. Şu ana kadar 9.5 milyon doz taşıdık. 102 ülke ve 167 destinasyonla dünyanın en çok noktasına uçan havayolu biziz. Bu yüzden aşı taşıma konusunda bize geliyorlar. THY dünyaya dağıtılan her aşıya dokunmuştur." İlker Aycı, Turkish Cargo'nun 2023'te ilk 5'e girme hedefinin olduğunu belirterek, "Her 10 kargodan 1'ini taşımak istiyoruz" dedi.
İHRACATÇIYA İLAVE KAPASİTE
Aycı, pandemide dahi Türk işadamlarının dünyanın 102 ülkesine aktarma olmadan direkt uçabildiğine ve bunun avantaj olduğuna işaret etti. İhracatçılara da en çok uçulan 28 destinasyon için 4.5 milyar dolar mal bedeline denk, 75 bin ton ilave kapasite sağladıklarını belirten Aycı, bu sayede gemiler ve TIR'larla taşınan otomotiv parçalarının, deniz mahsüllerinin, çiçeklerin, bazı tarım ürünlerini hava kargoyla taşınmaya başladığını aktardı.
TURİZM SEZONUNA HAZIRIZ
Turist sayısının bu yıl ikiye (30 milyon) katlanmasının beklediğini ifade eden Aycı, "Tüm hazırlıkları yapıyoruz. İyi bir turizm sezonu geçireceğiz. Alman, İngiliz, Rus ve Ortadoğulu turistler gelecek. Yunanistan sadece aşı olanı alacağını duyurdu. İspanya'nın bu yıl turizmi açmama ihtimali var. İtalya'da da sıkıntı var. Bu durum Türkiye'ye olumlu yansıyacak" dedi.
DOLULUK ORANI YÜZDE 71
THY, mevcut durumda 102 ülkede 167 uluslararası, 41 yurtiçi destinasyona uçuyor. Normalde 128 ülke ve 240 uluslararası, 45 yurtiçi noktaya uçuyordu. Şirket, 2020'yi iç hatlarda yüzde 76, dış hatlarda yüzde 70 doluluk oranıyla tamamladı. Bir önceki yıla göre yaklaşık 10 puanlık düşüş söz konusu. Ortalaması yüzde 71. İlker Aycı, "Rakipler yüzde 50-60 dolulukla uçuyor" bilgisini paylaştı.