Sivas’ın soğuk havası meşhurdur. Üşümek ne kelime, dondurur. Meteorolojiye göre hava sıcaklığı eksi iki. Hissedilen ise eksi sekiz.
Yanlış duymadınız eksi sekiz. Maçtan önce başlayan kar yağışı sahanın zeminini beyaza bürümüş.
Maç oynanır mı, oynanmaz mı tartışmaları sürerken, bir yandan kar temizliği yapılıyor.
Futbolcular doğal olarak tedirgin. Hakem, maçın oynanmasından yana. Öyle de oluyor.
Çizgiler kar yağışı nedeniyle kaybolmuş. 20 dakikalık bir gecikme ile başlıyor karşılaşma.
Sivasspor bu havalara alışık, bakalım Kasımpaşa ne yapacak?
Bu tür sahada, ya da buz üstünde dansa benzer oyunda neler olacağını kestirmek çok güç.
Top tutmak, pas vermek oldukça zor. Fakat, futbolcular tüm bu olumsuz koşullara inat iyi oynamak için müthiş bir özveri gösteriyorlar.
Tipinin hiç durmadığı 95 dakika elbette herkesi zorluyor. En çok da sahada mücadele eden gençleri.
Karşılaşma umulandan daha iyi geçti. Oyuncular fazlaca dikkatliydiler. Birbirlerini sakatlamaktan sakındılar. Olabildiğince oynamaya çalıştılar. En küçük bir hatanın faturası ağır olurdu.
Kasımpaşa, her zamanki oyununu sahaya yansıttı. Yine pas oyunu öne çıktı. Yeni teknik direktör Hakan Keleş ilk maçında puan almak istiyordu.
Karşılaşmada akılda kalan pozisyonlar vardı. Karşılıklı ataklar yaşandı. Kasımpaşa kalecisi Gianniotis iki önemli kurtarış yaptı. Kasımpaşa dört net gol pozisyonundan yararlanamadı.
Maç başladığı gibi bitti. Birer puan paylaşıldı. Adaletli bir sonuçtu.
Daha önemlisi, her iki takımın insanca duygularıydı. Futbol oynamak için istekleri göz kamaştırdı.
Hepsini kutlamalıyız. Kar üstünde, bir futbol maçı ancak bu kadar oynanabilirdi.
