Avrupa Ligi’nde İspanyol ekibi Athletic Bilbao’yu harika bir oyunla 4-1 yenen Beşiktaş müthiş bir gece yaşattı.
İspanyol takımı sıradan bir takım değil.
Kendi liginde 11 maçtır yenilmiyor. Avrupa Ligi’nde ise hiç yenilmemiş. Altı maçta 5 galibiyet 1 beraberlik almışlar.
Üstelik bu maçlarda kalesinde 2 gol görmüş. Avrupa Ligi’nin en az gol yiyen takımı.
Bu takıma karşı 4 gol atmak öyle kolay bir iş değil.
Beşiktaş zoru başaran bir takım olarak tarihe geçti.
Öncelikle şunu belirtmekte yarar var. Yeni teknik direktör Ole Gunner Solskjaer ilk maçında taraftarın büyük güvenini kazandı.
Takıma bir dokunuş olduğu gerçek. Psikolojik olarak takımı iyi hazırlamış. Oyuncuların motivasyonu çok yüksekti.
Taraftarın karşılaşmaya ilgisi hatta coşkusu sahaya da yansıdı.
Futbolcular bu sevgiyi karşılıksız bırakmadı. Bize güvenin mesajı verdiler.
Karşılaşmaya iyi başlayan, tempoyu düşürmeyen, rakibe alan bırakmayan Siyah-Beyazlılar hak ettikleri bir sonuç aldılar.
A.Bilbao karşısında bambaşka bir takım izledik. Ekip olarak hatasız oynadılar.
Gedson, Silva, Muçi ve Rashica sezonun en iyi maçını çıkardılar. Atılan 4 gol dışında 3 net gol pozisyonu da vardı.
İspanyol takımı İstanbul’da Fenerbahçe’yi yenmişti. Bu takıma karşı nasıl oynanacağı merak ediliyordu.
Karşılaşma öncesi işin çok zor olacağı tahmin ediliyordu.
Fakat, sahada harika oyun ve kazanma arzusu içerisinde olan bir oyuncu grubu vardı.
Keyifli bir maç izledik. Hatta, hayranlık uyandıran güzel oyun vardı sahada.
Siyah-Beyazlılar aldıkları bu sonuçla herkesi şaşırttı doğal olarak.
Bundan sonra beklenen bu iyi oyunun sürekli olması.
Beşiktaş, bu dirilişini sürdürebilirse hem taraftarını mutlu edecektir. Hem de lige renk katacaktır.
Yeni teknik direktörün takıma dokunuşu mutlak pozitif olarak yansıyor. Bir iki yeni transferle ilk üçe girmeleri çok doğal.
Beşiktaş, A.Bilbao karşısında ki güzel oyunu ile yalnız taraftarı mutlu etmedi. Sporseverlerinde kalbini kazandı.