Fenerbahçe, Göztepe maçında olduğu gibi geriden gelerek Rizespor’u yenmeyi başardı.
Kazanılan 3 puan oldukça önemliydi. Galatasaray’ın bugün oynayacağı maç öncesi aradaki puan farkını 3’e indirdiler.
Heyecanı yüksek bir karşılaşma izledik. Her iki takım oyuncuları da iyi bir mücadele sergiledi.
Maçın önüne geçen en önemli şey, Mourinho’nun macerayı çok sevdiğiydi.
Son Avrupa Lig'i karşılaşmasında oynayan 6 oyuncu kadroda yoktu.
Üstelik savunma hattını oluşturan 3 isim ilk kez birlikte oynadı.
Yeni transfer Carlos ile Skriniar’ın yanında Levent vardı.
Belki de tek antrenmanla maça çıkmışlardı.
Büyük risk şaşırttı elbette.
Karşılaşmanın ilk 13 dakikasında yenilen iki golü görünce, yeni savunma hattını sorgulamak doğru olur.
Fenerbahçe, Mourinho’nun satranç tahtası gibi. Sürekli oyuncuların yeri değişiyor. İdeal bir kadro yok. Arayışlar sürüyor.
Örnek vermek gerekirse Oğuz. Sağ bek, sol açık zaman zaman sol bek.
Bir de, Amrabat sorunu var. Bu oyuncu 3’lü savunmanın arasına girmeyi seviyor. Orta alanı boş bırakıyor.
Rizespor ataklarını karşılayan olmayınca, ellerini kollarını sallayarak Fenerbahçe ceza sahasına oldukça rahat geldiler
Amrabat bağlantıyı kurmakla görevli olmasına rağmen bu işi bir türlü yapamıyor.
Rizespor, maça iyi hazırlanmış. Kontra toplarla sonuç almak istedi. İki de gol attı. İlk yarı sonunda gelen penaltı golü Fenerbahçe için kurtuluş reçetesiydi.
Bu yarının sonunda ki kırmızı kart işi kolaylaştırdı.
İkinci yarı oyuna iyi başlayan baskı kuran, hatta rakibi kendi ceza sahasına mahkum eden oyun gollerin habercisi gibiydi.
Fakat, bu kez futbol şansı yoktu. 4 topun üst direğe takılması bunun en somut örneği oldu.
78. dakika da 9 kişi kalan Rizespor’un umudu iyice tükenince, Sarı-Lacivertliler istediklerini aldı.
Fakat; şunu bir kez daha vurgulamak gerekirse, Mourinho’nun oyuncu seçimi ve formasyonu ilk yarıyı kaybettirdi.
Fenerbahçe 4’lü savunma oynayıp, oyuncular gerçek yerlerinde oynarsa çok rahat maç alabilir.
Ne var ki, Mourinho şapkadan tavşan çıkarmayı seviyor.
