%68 topla oynama, 5'i isabetli 11 şut, 21 rakip ceza sahasında topla buluşma...
İlk yarı rakamları lehimizeydi. Oyunun hakimi de bizdik. Arkaya kaçırdığımız toplar elbette sıkıntı yarattı ama momentum bizde kaldı sürekli.
Eee sonuç... 1-0 geride girdik!
Kophenag'dan bu yaz 20 milyon euroya Sociead'a giden ORRI OSKARSSON (29.08.2004) harika koşusu ile Abdülkerim'i geride bıraktı, manasızca eğilen Uğurcan'ın üzerinden golü buldu. Kalan 42 dakikada üstünlüğümüzü gole çeviremedik.
İkinci yarı başladığında tablo farklı değildi. Hatta daha iyiydik; rakibi dağıttık dahi!
Mağlup gittiğimiz soyunma odasından canavar çıktı dışarı. Penaltının golle sonuçlanmaması dahi bizi durduramadı.
İrfancan ile açtığımız kilidin sonrası penaltı, Arda ve Kerem...
O zeminde harika oynadık. Sadece rakamlar değil. Oyun da üstündü.
88 dakika kalitesinin altında kalan Kerem AKtüroğlu maçın en önemli golünü attırdı belki de... Sonra da kimine göre en güzel golünü...
Oyuncuların birbirlerine olan tutumu, teknik kadronun takım ve kamuoyu iletişimi...
Sonuçlarla pekişen arkadaşlık...
Yıllar sonra iyi ki böyle bir milli takımımız var dedirtiyor...
İlla sorun mu arıyoruz? Savunma tandeminden şikayetçiyim. Ferdi'de bir parça geriye gidiş var... O kadar...
Ötesi kırmızı-beyaz mutluluk; ufuklardaki mavilik...
Güzel günler göreceğiz çocuklar...
Motorları daha da maviliklere süreceğiz.
Ben mutluyum...
Fikri, vicdanı, irfanı hür bu takımın...
