Sağlık Bilimleri Üniversitesi, tıbbın babası olarak kabul edilen İbn-i Sina’nın memleketi Buhara'da doktor yetiştiriyor. Tıp Fakültesi bu yaz köyde yapılacak törende ilk mezunlarını verecek. Düzenlenecek mezuniyet töreni, sağlık eğitimine verilen küresel önemin göstergesi olarak heyecanla bekleniyor. Türk akademisyenler Özbekistan’da sadece hekim yetiştirmekle kalmayıp; hemşire, ebe, fizyoterapist, anestezi teknikeri, acil ve ilk yardım teknikeri gibi sağlık profesyonelleri de yetiştiriyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu’nun haberi

Terapi köpeklerinin, Türkiye’de yakın geçmişte başlatılan bir çalışma ile dünyada da örneklerine rastlandığı gibi çok sayıda psikolojik sorunu iyileştirmeye katkısı olduğunu yazmıştık. Bu köpekler hastaların kanser tedavisi sırasında dinç ve aktif kalmalarına da yardım ediyordu. Çalışmanın tamamlanan sonuçları terapi köpeklerinin hastaların strese bağlı nabız ve tansiyon artışlarını azaltmak gibi fizyolojik pozitif etkileri bulunduğunu da gösteriyor. Sokak köpeklerini bile verdikleri eğitim ve sertifika ile terapi köpeklerine dönüştüren uzman ve eğitmenler sayesinde yakın zamanda hastanelerde kadrolu terapi köpekleriyle daha fazla karşılaşacağız gibi görünüyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu’nun haberi.

Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) ile yaşamı değişen binlerce kişi var. Onlardan biri de Nesim Soysal. 16 ay önce Batman’dan oğlunun tedavisi için İstanbul’a gelen ve evinin rahatı yerine hastane banklarında, demir sandalye üstünde yaşamaya başlayan Soysal lösemili çocuğuna mı üzülsün, evinden, işinden ve diğer çocuklarından ayrı kaldığına mı? Beklenmeyen hastalığın şoku ve kabus gibi geçen ilk aylardan sonra tanıştığı KAÇUV umudunu artırmakla kalmıyor, Soysal ailesine yuva oluyor. Bize düşen buna sevinmek kadar dışarıda hâlâ hastane banklarında yatıp kalkan babalar, kardeşler olduğunu unutmamak ve bu manzaralara son vermek için harekete geçmek. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu’nun röportajı.

Kanserli Çocuklara Umut Vakfı (KAÇUV) kurulduğu günden bu yana durmaksızın çalışıp üretiyor. Hem çocukluk çağı kanserlerine yakalanan küçüklerin hem de ailelerinin yaşamı 25 yıldır bu vakıf sayesinde değişmeye devam ediyor. Vakfın çatısı altına giren çocuklar için tedavi yorgunluğu, hijyen ve enfeksiyon riski gibi problemler geride kalırken, babalar hastane köşelerinde veya bahçede soğuk bir bankın üzerinde yarını belirsiz bir hayat sürmüyor. KAÇUV ailelere birlikte yaşam hakkı, çocuklara etkin tedavi ve iyi bakım ile hepsinden önemlisi umut veriyor. Binlerce insanın yaşamına dokunan bu vakıf, sadece kanserle mücadele eden çocuklar ile ailelerini değil tedavisi tamamlanmış çocuk ve ergenlerden, depremzede olup yardıma ihtiyacı olanlara kadar geniş bir yelpazeye hizmet ediyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu röportajının ilk bölümünde vakfın aile ve çocuklar için bir yuva haline nasıl geldiğini anlatıyor

Günümüzde Alzheimer ve benzeri nörodejeneratif hastalıkların hâlâ kesin bir tedavisi yok. Buna karşın son zamanlarda meydana gelen gelişmeler uzmanlara “Unutmayı unutturacak yola girdik” dedirtiyor. Ülkeler erken dönemde hastalığın ilerleyiş hızını azaltacak önlemlere odaklanmış durumda. Geçmişte Alzheimer hastalığının yavaşlatılmasında sadece amiloid proteini rol oynarken günümüzde farklı mekanizmalarla gerçekleşen çalışmalarının büyük hız kazandığına dikkat çekiliyor. Yan etkileri olduğu söylemlerine karşın ABD’de başlayan bir aşı tedavisinin hastalığın ilerleme sürecini yüzde 30 kadar yavaşlattığı yönünde sonuçlar da var. İşte bilişsel rehabilitasyondan nöromodülasyona, klasik ilaç tedavisinden beslenme ve egzersize, kronik hastalıklarla mücadeleden stres yönetimine kadar unutmayı unutturması hedeflenen gelişmeler. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu’nun haberi

Plastik kirliliği, yaşamın her alanında karşımıza bir risk faktörü olarak çıkıyor. Plastik üretimi ve atılımının bu hızda devam etmesi halinde, 2050 yılına kadar okyanuslarda toplam balık sayısından daha fazla plastik olacağı öngörülüyor. 2020 yılında yapılan bir çalışmanın sonucunda 496 balık türünün yüzde 65'inin bağırsağında mikroplastik bulunması ürkütüyor. Marmara Denizi, İskenderun Körfezi ve Akdeniz dışında Sapanca Gölü ve Van Gölü gibi iç sularda da tespit edilen mikroplastik kirliliği ise soruna ciddiyetle yaklaşıp zaman geçirmeden bilimsel çözüm arayışına girilmesini gerektiriyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu, yazı dizisinin ikinci bölümünde bu sorunun yaşamımıza olan etkilerini dile getirmeyi sürdürüyor.

İnsan midesinde mikroplastik maruziyetinin boyutu, dünyada ilk kez Türk bilim insanları tarafından sayısal olarak ortaya kondu. Mide içeriğinde bulunan mikroplastikler üzerinde yapılan çalışmada, riskin ağırlıklı olarak tekstil ürünleri ile muhtelif ambalajlardan kaynaklandığına dikkat çekildi. Mikroplastiklerin insan sağlığı üzerindeki etkileri henüz tam olarak anlaşılamasa da çevresel kaynaklı mikroplastik alımı ile buna bağlı zararlı kimyasal alımındaki artışın neden olabileceği riskler saymakla bitmiyor. 2020 yılında yapılan bir çalışmada insan plasentasında mikroplastik bulunması ise anne karnındaki bebeğin bile bu riske maruz kalabileceğini göstermesi açısından önemli görülüyor. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu, iki bölümlük yazı dizisinde plastik kirliliğinin yaşamımıza olan etkilerine dikkat çekiyor

Alkol ve madde kullanımı ile kumardaki artış ürkütücü. Son 2 yılda 2 kat artan kumar bağımlılarındaki intihar oranının yüksekliğini kayıtlara "Kumar kaynaklı intihar" diye geçmediği için tehlikenin farkında değiliz. Bağımlılık merkezlerimiz olmasına karşın personel sıkıntısı yaşamamız ve iyi bakamadığımız için ileri yaşları görmeden kaybettiğimiz bağımlılarımız yürek acıtıyor. Oysa bağımlı sayıları daha yüksek olan ülkelerdeki ölüm oranı bize göre daha az. En riskli grup olan ergen ve gençlerle ilgili mevzuatımız ise bağımlı gencin okuldan atılmasına ve bu durumun siciline işlenmesine neden oluyor. Kısacası düzeltmemiz ve değiştirmemiz gereken çok şey var. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun haberi. 

Alkol ve madde bağımlılığında çember daralıyor, kurban sayısı artıyor. Uzmanlar alkolün maddenin önüne geçtiğine, kumar bağımlılığında ise son iki yılda 2 kat artış olduğuna dikkat çekiyor. Sayıları giderek artan ve bağımlılık yaşı düşen çocuklar, iyi bakamadığımız için yaşamını yitiren bağımlılar, eksiklerimiz nedeniyle tedaviye başvurmaya çekinen ve damgalanan kadınlar… Konunun uzmanlarına göre 2008 yılından sonra bağımlılıkla ilgili araştırma yapılmaması ve yapılmış araştırma sonuçlarının yayınlanmaması önümüzü görmemizi ve tedbir almamızı engelleyip karanlık bir tablo çiziyor. En büyük korku ise ABD’de yaygın kullanılan ve Avrupa ülkelerini de ürküten o maddenin Türkiye’ye girip girmeyeceği. İşte “Bağımlılık Tehlikesi” konulu yazı dizimizin ilk bölümü ve tehlikeye dair çarpıcı gerçekler. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu’nun haberi.

Koşu bandı kullananların dikkat etmesi gereken şeyler var. Uzmanlar küçük ama önemli tedbirlerin ihmal edilmesinin ciddi sorunlara neden olabileceğini söylüyor. Örneğin koşu bandında aynı hız ve aynı düzeyde koşmak eklemin aynı noktasına fazla yük binmesi nedeniyle kıkırdak oluşumuna yol açabiliyor. Detaylar haberimizde. Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu yazdı