Yeni araştırma: Evlilik erkeklerin yavaş yaşlanmasını sağlıyor
Pek çoğumuz için şaşırtıcı olmayan sonucu, bilim kanıtladı. "Evlilik erkeklere yarıyor, kadınlara değil!" diyenler haklı çıktı
Bazı erkek erkeğe sohbetlerde, nedense hep evli erkeklerin "Evlenme aağğbi, n'abıcan evlenip de! Biz ettik sen etme!" gibi müthiş 'telkin'lerine şahit olmuşsunuzdur.
Ama o erkekler yine evli kalmaya devam ederler nedense... Evliliği kötülemek ‘kutsal’ bir görevdir adeta.
Dışarıya lanse ettikleri hayat biçimi evde eşleri tarafından 'işkence' gördükleri şeklindedir.
Evlilikten yaka silken, ama evlilikten de bir türlü vazgeçemeyen 'zavallı' erkeklere kötü bir haber verelim: "Evlilik hep erkeklere yarıyor, kadınlara değil!" diyenler haklı çıktı.
Yeni bir araştırma, evlenen erkeklerin evlenmeyenlere göre daha yavaş yaşlandığını, ancak kadınlar için aynı şeyin söylenemeyeceğini gösterdi.
Şaşırttı mı? Hayır! Çünkü bu, ya pek çoğumuzun gözlemiydi ya da arkadaş ortamındaki tartışmalarda ortaya koyduğu tezdi. Yeni olan, bunun bilimsel bir araştırmaya konu oluşuydu.
Yakın zamanda ‘International Social Work’ adlı akademik dergide yayımlanan araştırma, evliliğe "Evet" demenin yaşlanma sürecini nasıl etkilediğini inceleyerek, derin eşitsizlikleri ortaya çıkardı.
Kanada'da Toronto Üniversitesi'nden araştırmacılar, kişilerin medeni durumlarının sağlıklarını nasıl etkilediğini anlamak için 45 ila 85 yaşları arasındaki yetişkinlerin sağlığını ve refah düzeyini 20 yıllık bir süre boyunca takip etti.
Her katılımcının 'başarılı bir şekilde' yaşlanıp yaşlanmadığını belirlemek için bir kriter listesini baz aldı. Kriterler arasında neler mi vardı? Fiziksel sağlık ve ruh sağlığı ile bireyin başkalarıyla etkileşime girme ve sosyal durumlarda ilerleme yeteneğini vurgulayan sosyal sağlık ve bireyin ruhsal-bedensel açıdan kendisini nasıl algıladığını anlatan kişisel (kendilik) algısına bakıldı.
Araştırma genel olarak evli erkeklerin, hiç evlenmemiş yaşıtlarına göre daha başarılı yaşlandığını gösterdi. Ancak bu, yalnızca evli kalmaları durumunda geçerli olan bir sonuçtu. Boşanma ve eşin ölümünün yaşlanma göstergelerine olumsuz etki bıraktığı düşünüldü.
Bulgulara göre evli kadınlar, hiç evlenmemiş akranlarından çok da farklı yaşlanmıyor.
Ancak evlenen ve sonra ayrılanların, evli ve bekar arkadaşlarına göre dezavantajlı durumda olduğu görüldü.
KADINLAR YALNIZ DAHA MUTLU
Yine Toronto Üniversitesi'nde yapılan, ‘Social Psychological and Personality Science’ dergisinde yayımlanan bir araştırma, kadınların kendi başlarına olmaktan daha mutlu olduklarını, bir başkasını isteme olasılıklarının daha düşük olduğunu, cinsel açıdan daha tatmin olduklarını ve genel olarak hayatta daha fazla tatmin olduklarını ortaya çıkardı.
Uzmanlar bunun nedeninin, evlilikte ev işlerinin daha fazlasını üstlenme olasılıklarının daha yüksek olması ve cinsel zevklerine yeterince değer verilmemesi nedeniyle romantik ilişkilerin onlar için daha az faydalı olması olduğunu söyledi. Ayrıca kadınların destekleyici platonik ilişkilere sahip olma olasılıklarının daha yüksek olmasını da bu sonucun nedeni olarak gösterdi.
KADINLARIN ÖMRÜNÜ UZATIYOR
Evet, kadınlar yalnız başlarına mutlu ama ‘Küresel Epidemiyoloji’ dergisinde yayımlanan son veriler, evliliğin kadınlarda ölüm oranlarını 3'te 1 oranında azaltmaya yardımcı olduğunu ortaya çıkardı.
‘Nature Human Behavior’ dergisinde yakın zamanda yayımlanan bir başka araştırma, bekarların, evli akranlarına göre zihinsel sağlık sorunları yaşama tehlikesinin daha yüksek olduğunu gösterdi.
Araştırmacılar, evli olmayan kişilerin depresyona girme olasılığının evli olanlara göre yüzde 79 daha fazla olduğunu buldu. Aynı şekilde endişe verici olan, eşini kaybeden kadınların bu kronik durumla boğuşma riski yüzde 64 iken, boşanmışların depresyona girme olasılığı evlilerle karşılaştırıldığında yüzde 99 daha fazla çıktı.
Tüm bu başka başka araştırmaların sonuçlarına bakınca evlilik, erkeklerin daha yavaş yaşlanmasını sağlarken, kadınlarda, bekar akranlarına göre kayda değer bir fark yaratmıyor. Üstelik kadınlar yalnız başlarına hayatı daha tatminkar yaşıyor. Ama bir başka tarafından bakınca da işte evlilik, kadınlarda ölüm oranlarını 3'te 1 oranında azaltmaya yardımcı oluyor. Hangisini tercih edersiniz?
EVLİLİKLER AZALIYOR
Türkiye bekarlığı tercih etmiş gibi görünüyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, evlenen çiftlerin sayısı 2022 yılında 575 bin 891 iken, 2023 yılında 565 bin 435 oldu.
AB ülkelerinde de evlilikler azalıyor. Bazı ülkeler doğum oranının artırılması için vatandaşlarına teşvik veriyor.
Belki de teşvik etmenin en iyi yolu, erkeklere, "Evlenirseniz yaşlanmayacaksınız"; kadınlara ise “Ömrünüz uzayacak” demek olabilir, ne dersiniz?