7 gün 24 saat trende yaşıyor

Trene seyahat etmek için binmiyor. Bizim evimizde yaşadığımız gibi o da trenin birinci sınıf kompartımanında yaşıyor. Trende yaşam ona yılda yaklaşık 10 bin euroya mal oluyor Bu para bir Alman metropolündeki yıllık ev kirasından daha ucuz.

Lasse Stolley evsiz. Bu yüzden birinci sınıf bir Deutsche Bahn vagonuna biniyor ve her gün Almanya ve komşu Avrupa Birliği ülkeleri arasında yaklaşık 600 kilometre yol kat ediyor. Trende uyuyor, kahvaltısını yemekli vagonda yapıyor, kıyafetlerini kompartımanın lavabosunda yıkıyor ve halka açık yüzme havuzlarında duş alıyor.

Stolley "Trende yaşarken mahremiyet diye bir şey yok" diyor. Okulu bırakan genç bu konuda bir sorun yaşamıyor çünkü yaşam tarzının pek çok avantajı olduğunu düşünüyor: Çok fazla özgürlüğüm var ve her gün nereye gitmek istediğime karar verebiliyorum; ister Alpler'e, ister büyük bir şehre ya da denize. Tamamen esneğim."

Dijital göçebe hayatı

Kendisini dijital göçebe olarak adlandıran Alman genç, diğer yolcuların arasında oturup dizüstü bilgisayarında çalışıyor, boyun yastığı ve seyahat battaniyesiyle dolaşıyor ve gürültü önleyici kulaklıklar kullanıyor. Kendisi bir yazılımcı, dolayısıyla işini yapmak için ihtiyaç duyduğu tek şey bir dizüstü bilgisayar.

Olasılıklar sonsuz

Tuhaf ama ilginç yaşam tarzı olan Stolley bir Instagram paylaşımında şunları yazdı: "Trende yaşam bana istediğim zaman nereye gitmek istediğimi seçme özgürlüğü veriyor. Sabah Baltık Denizi kıyısında kahvaltı etmek ve akşam Alpler'de gün batımının tadını çıkarmak. Olasılıklar sonsuz!"

Stolley 16 yaşında evden ayrıldı

Dijital göçebe, 2022 yılında 16 yaşındayken Almanya'nın kuzeyindeki memleketi Fockbek'ten ayrıldı. Trenlerde yaşamaya başladığında Stolley, ikinci sınıf öğrenci biletini yıllık 2.800 dolara satın aldı. Uzun mesafeli seyahatler için kendisine %25 indirim uygulanıyordu.

Trende yaşamak kaça mal oluyor?

Daha sonra biletini birinci sınıfa yükselten Stolley 6000 euroluk daha geniş ve rahat koltukları olan, daha sakin ve sessiz yolculuk yapmaya başladı. Ayrıca DB Lounge'lara, ücretsiz wifi'ye ve ICE (InterCity Express) trenlerinde bazen ücretsiz yiyecek ve içeceklere erişimi var.

600 bin km'yi aştım

Ailesinin Schleswig-Holstein'daki evinden 16 yaşında ayrılma kararı alan Stolley, Business Insider'a verdiği demeçte, "Almanya'daki tüm Deutsche Bahn trenlerinde sınırsız seyahat hakkı veren ve istediğim rotada seyahat etmeme olanak tanıyan Bahncard 100 aldım ve o zamandan beri Almanya'daki uzun mesafeli yolculuklarda evimde gibiyim. Toplamda 600 bin kilometreden fazla yol kat ettim" ifadelerini kullandı.

Tamamen özgür

Sabahları, olası tren bağlantılarını kontrol etmek için bir uygulama kullanıyor ve hava durumuna ve ruh haline göre nereye gideceğine karar veriyor. Stolley genellikle Rügen adasındaki Baltık sahil beldesi Binz ya da Almanya'nın en yüksek dağı Zugspitze gibi turistik bölgelere gidiyor. "Oralarda sık sık kısa yürüyüşlere çıkıyorum, çünkü egzersiz benim günlük hayatımın bir parçası."

Ne zaman Berlin'de olsa, başkenti daha iyi tanımak için Wall Trail'de yolculuk yapıyor. "Berlin tek kelimeyle büyüleyici çünkü hem kolay erişilebilir hem de her zaman görülecek bir şeyler var. Birkaç günde bir Frankfurt ve Münih'e de gidiyorum."

Dünyanın çevresini on iki kez dolaşmaya eşdeğer

Stolley şu ana kadar Alman raylarında 600 bin kilometreden fazla yol kat etmiş. Bu, dünyanın çevresini on iki kez dolaşmaya eşdeğer. Fockbek, Schleswig-Holstein'daki ailesinin evinden ayrılmaya ve o zamandan beri trenle yaşamaya 16 yaşındayken karar vermiş. O sırada, 2022'de liseyi yeni bitirmiş ve IT uzmanı olarak bir staja başlamak istemiş. Staj iptal edilince, genç yeni bir plan yapmış ve bir YouTube belgeselinden esinlenerek kendine bir Bahncard 100 kartı almış ve o zamandan beri DB ile Almanya'yı dolaşıyor ve hayatını bir blogda yazıyor.

Daha gezecek çok yer var

Stolley ayrıca macerası hakkında bir blog da yazıyor. Bunu diğer gençlere ilham vermek için yaptğını söylüyor. 17 yaşındaki genç şimdi Fransa, Norveç ve Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkeyi trenle keşfetmiş durumda. Ama bunun yeterli olmadığını düşünüyor.

Peki ailesi onun yaşam tarzı hakkında ne düşünüyor?

Başlangıçta reşit olmayan oğullarının sürekli ICE ile seyahat etmesi fikrine şüpheyle yaklaşmışlar. Stolley ailesini ikna etmek için oldukça zorlanmış. Yasal konuları birlikte netleştirdikten sonra Stolley odasını boşaltmış, eşyalarını satmış ve 8 Ağustos 2022'de Münih'e ilk yolculuğuna çıkmış.

Trende yaşam son derece minimalist bir yaşam tarzı

İlk birkaç ay zordu ve her şeyin nasıl işlediğine dair çok şey öğrenmek zorunda kaldım, alışmak zaman aldı diyor Stolley. Geceleri trende zar zor uyuyabiliyordu ama gündüzleri sürekli uyukluyordu. Trenleri kaçırdı ve bilmediği istasyonlarda geç saatlerde ve karanlıkta mahsur kaldı. Hayal ettiğimden biraz farklıydı, diyor. Yaşadığı deneyimler ona trende hayatın nasıl işlediğini zamanla öğretmiş.

Planlarımı çok hızlı değiştiriyorum

Stolley bugün doğru organizasyonun en önemli şey olduğunu biliyor. "Her gece trenini yakaladığımdan emin olmak zorundayım ve bazen gelmediği için planlarımı çok hızlı değiştiriyorum."

Son derece minimalist bir hayat yaşıyor

Tüm eşyalarını 36 litrelik bir sırt çantasında taşıyor. Stolley bu çok sınırlı alandan en iyi şekilde yararlanmak zorunda. 4 tişört, 2 çift pantolon, boyun yastığı ve bir seyahat battaniyesi. Gereksiz hiçbir şeye yer yok. En önemli eşyaları dizüstü bilgisayarı ve en azından trende biraz mahremiyet sağlayan gürültü önleyici kulaklıkları.

Trende yaşam ona yılda yaklaşık 10 bin avroya mal oluyor

Bunun büyük bir kısmı, muazzam miktarda kullanımla hızla yıpranan küçük ekipmanlarına harcanıyor. Ayrıca müze giriş ücretleri ya da Stolley'in duş aldığı halka açık yüzme havuzları gibi daha küçük kalemler de var. Süpermarketten yiyecek satın alıyor ya da büyük tren istasyonlarındaki DB salonlarındaki büfelerden ücretsiz faydalanıyor. Onun için en pahalı şey, bir yıl geçerli olan ve Stolley'in indirimli olarak 6000 euroya aldığı Bahncard 100 First Class.

Ancak Stolley, ailesinin kendisini parasal olarak desteklemeye devam ettiğini söylüyor. Ayrıca onlar aracılığıyla sağlık sigortası yaptırmış ve resmi olarak onların adresinde kayıtlı. Stolley ayrıca Köln merkezli bir bilişim şirketi için serbest olarak uygulama geliştirerek geçimini sağlıyor.

Trende güvenlik konusunda dikkatli olmalısınız

Stolley zaman zaman trenlerde güvenlik konusunda endişe duyduğunu anlatıyor. "Gece trenlerinde bavullarınıza çok dikkat etmelisiniz, çok fazla hırsızlık oluyor." Özellikle de Ruhr bölgesi gibi metropollerden geçerken. Stolley'in bakış açısına göre, hırsızlığı, şiddeti ya da kavgacı yolcuları önlemek için yeterli güvenlik personeli bulunmuyor. En azından Frankfurt ve Hamburg arasındaki güzergahta sorun yok. "Trenlerde güvenlik personeli var ve bunun Almanya'daki tüm gece trenlerine yayılmasını istiyorum."