HT Gastro
Seyahat

Sevgililer Günü’nü Balkanlar’da kutlamak: Aşkın izinde 5 şehir

Sevgililer günü için 5 vizesiz Balkan şehri önerimiz var.

Giriş: 08.02.2025 - 02:13 Güncelleme: 08.02.2025 - 02:15
Haberler Gastro Seyahat Sevgililer Günü’nü Balkanlar’da kutlamak: Aşkın izinde 5 şehir

Sizin için bir anlam ifade etsin ya da etmesin Sevgililer Günü açmazına düşebilirsiniz. Ya böyle bir gün yokmuş gibi hayatınıza devam edebilirsiniz ya çiçekler, çikolatalar belki şık bir yemekle günü tamamlarsınız. Bir ihtimal daha var! Hazır bu sene 14 Şubat cuma gününe denk geliyorken bu günü haftasonuyla birleştirip küçük bir gezi fırsatı olarak görebilirsiniz. Az mı zaman kaldı? Bu da dert değil, vize almanıza gerek olmayan 5 rota paylaşacağız sizinle. Pasaportunuz hazırsa bir uçak biletiyle yola çıkabilirsiniz.

Sevdiğinizle birlikte sırt çantanızı alıp, Schengen vizesine gerek olmayan, uçakla sadece birkaç saat uzaklıktaki Balkan şehirlerine doğru yol alabilirsiniz. Balkanlar, hem bütçe dostu hem de her köşesinde sizi şaşırtacak bir hikâye saklıyor. Varsın bu şehirler romantizmin başkenti olmasın, yine de birlikte keşfedeceğiniz arnavut kaldırımlı dar sokaklar, tarihi taş binalar, nehir kenarları ve dağ manzaralarını bulabilirsiniz.

1. Üsküp, Kuzey Makedonya

Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp, tarih ve modernitenin buluştuğu büyüleyici bir şehir. Şehrin iki yakasını birleştiren Taş Köprü’nün duvarlarına aşk kilidi takabilir, şehrin romantik sokaklarında yürüyüş yapabilirsiniz. Romantik olmasa da gelmişken bir de tarihi çarşıda geleneksel köfte ve Chopska salatası yer, nostaljik kafelerde kahve ya da bildiğiniz çay içerek mola verebilirsiniz. Günbatımını Vardar Nehri’nde izleyebilir, akşamları ise geleneksel lezzetler eşliğinde romantik bir akşam yemeğiyle günü tamamlayabilirsiniz. Üsküp'e oldukça yakın olan Matka Kanyonu'na günübirlik bir gezi yapın. Derin mağaraları, tarihi manastırları keşfetmek, yeşilin envayi çeşit tonunu görmek için tekne turu yapabilir veya yürüyüşe çıkabilirsiniz. Üsküp hakkında bilmeniz gereken 10 şey

Tuna ve Sava nehirlerinin kesiştiği Belgrad, hem tarihi hem kültürel açıdan zengin bir şehir. Belgrad’ın simgesi olan Kalemegdan Parkı’nda gün batımını izleyebilir, dilerseniz Tuna Nehri üzerinde romantik bir tekne turuna çıkabilirsiniz. Katedral yakınlarında Belgrad’ın ilk meyhanesi olarak bilinen Soru İşareti’nde Sırp mutfağının geleneksel lezzetlerini tadabilirsiniz. Sakin bir yerlerde yavaş yavaş vakit geçirmek istiyorsanız Ciganlija Adası veya Tuna Nehri kenarındaki Zemunski Kej'i tavsiye ederiz ki Zemun’da tüm şehri panoramik olarak görebileceğiniz Gardos Kulesi de bulunuyor. Şehrin eski ve bohem semtlerinden Skadarlija’nın büyüleyici sokaklarında el ele dolaşabilir, şık bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Belgrad, sadece romantizmi değil, aynı zamanda eğlenceli bir gece hayatı da sunarak unutulmayacak bir Sevgililer Günü vaat ediyor. Bunun için de yolunuz Splavovi’den geçmeli.

Tiran, düşük beklentilerle gelen ziyaretçileri, enerjisi ve sıcakkanlı insanlarıyla kendine hayran bırakıyor. Şehir merkezindeki İskender Bey Meydanı’nda gezebilir, müzeleri ziyaret edebilir, Dajti Dağı’na teleferikle çıkarak muhteşem manzaraya karşı romantik günbatımını izleyebilir, akşam da hem yerel hem de Akdeniz mutfağının eşsiz tatlarını keşfedebilirsiniz. Osmanlı döneminden kalan Saat Kulesi, Ethem Bey Camii, Tabakhane Köprüsü gibi farklı yapıları da görebilirsiniz. Şehrin kalbi sayılan Liqeni yani göl ve gölü çevreleyen parkta gece ya da gündüz ister yürüyüş yapar, ister bisiklet kiralarsınız. Arnavutluk’un aynı zamanda bir kahve ülkesi olduğunu hatırlatalım, şehrin her yerinde her beğeniye uygun cafeler bulacaksınız, hem espresso bazlı kahveler hem de Türk kahvesi için bol seçenek var. Gece yaşantısı nasıl derseniz, gece kulüplerinin kapısında kuyruk olduğunu ve kadınlar için güvenli bir şehir olduğunu söyleyebiliriz. Renkli, güneşli ve hareketli… İşte Tiran

Tarihi taş sokakları ve nefes kesici manzaralarıyla Kotor Körfezi adeta bir masal diyarı. Adriyatik'te yer alan Kotor Körfezi Kotor ve Budva şehirleriye Perast, Dobrota gibi koyları da kapsıyor. Her biri ayrı güzel olan bu yerleri görmek için zamanınızı iyi değerlendirin. Tarihi yapıları, arnavut kaldırımlı sokaklarıyla Kotor ve Budva bir açık hava müzesi gibi, Perast koyu ise denizlere bakan evleri, dingin sahiliyle adeta zamanın durduğu sakin bir koy. İddia ediyoruz ki sevgiliniz olmadan da gitseniz romantik bulabilirsiniz. Bir plan, harita çıkartıp gezebilirsiniz elbette ama inanın hiçbir plana bağlı kalmadan sadece sokaklarında dolaşsanız bize atmosfer büyüleyici hissettirecek. Ben yorulmam derseniz Kotor’da kaleye tırmanarak körfez manzarasını seyredebilirsiniz. Körfez dönüşünde eşsiz Sveti Stefan adasına tepeden şöyle bir bakmayı ve fotoğraf çektirmeyi ihmal etmeyin.

Kosova’nın başkenti Priştine, belki de Balkan coğrafyasındaki en küçük ve sade, henüz gelişmekte olan bir şehir. Kolay değil, zira eskiden Yugoslavya’nın bir parçası olan Kosova daha 2008 yılında bağımsızlığını ilan etti, yani Avrupa'nın en genç ülkesi sayılıyor. Buna ithafen şehrin göbeğinde her yıl renk ve desenleri değişen “New Born” anıtını göreceksiniz. Nene Teresa Katedrali, Fatih Sultan Mehmet Camii ve Ortodoks Manastırı’nı da görürseniz sırada kütüphane var. Kütüphane deyip geçmeyin, Pjeter Bogdani Kosova Milli Kütüphanesi pek çok seyahat yazısında “Avrupa’nın en çirkin yapısı” olarak tanımlanıyor, ancak beğenenler de var. Kubbeleri ve çelik iskeletiyle farklı bir mimarisi olan bu binayı kendi gözlerinizle görün. Temiz hava almak için Priştineliler gibi Germia Parkı’nda bir yürüyüş yapabilirsiniz. Restoran, cafe ve bar olarak Soma Book Station, tatlılar için Tartine’s Deli tavsiyesi verelim. Meydandaki Dukagjini kitapçısına da bir göz atabilirsiniz.

Bu içeriği paylaş
İLGİLİ İÇERİKLER