Ahmet Selim Kul yazdı: Tek hamle yetti
Fenerbahçe, Trendyol Süper Lig'in 32. haftasında VavaCars Fatih Karagümrük'e konuk oldu. Sarı-lacivertli ekip, ilk yarısını 1-0 geride kapattığı maçı 2-1 kazanarak maç fazlasıyla liderliğe yükseldi. Ciner Medya Spor Yayınları Koordinatör Yardımcısı Ahmet Selim Kul mücadeleyi değerlendirdi
Yazıya elbette Avrupa’da geçen yılın ardından bir kez daha en zirveye çıkarak tarih yazan Fenerbahçe Alagöz takımını tebrik etmekle başlamalıyız. Bu koca kulüp ülkesini mücadele ettiği her branşta gururlandırmayı sürdürüyor. Başkanından malzemecisine, koçundan oyuncusuna en ufak pay sahibi olanları tebrik ediyorum.
Fenerbahçe Avrupa’da 60 dakikalık bir korku tünelinin ardından kalan 30 dakikada dallarında baharı müjdeleyen tomurcuklar açmayı başarmıştı. Lige döndüğünde bu tomurcuklar don yiyip dökülecek miydi yoksa biraz daha mı baş verecekti işte Karagümrük maçının hikayesi buydu Fenerbahçe adına. Filizler baş verdi…
YORGUNLUK FAZLASIYLA HİSSEDİLDİ
Maça Avrupa maçının yorgunluğu anormal seviyede yansıyordu. Genel olarak bu Avrupa’da yarışan tüm takımlarda görülen bir etki ama Fenerbahçe’nin özellikle 1-2 oyuncusu neredeyse sahada yokmuş gibi hissettirdi. Fenerbahçe’de bir anormallik de sakatlıkların ve sakatlık dönüşü tekrarlanan sakatların sayısında. Fenerbahçe’de tüm bunların şanssızlığa bağlanması hiçbir çözüm getirmiyor.
İlk yarıda çok kötü bir futbol oynayan Fenerbahçe tek tük şanslar yarattı ama daha büyüklerini kalesinde de yaşadı. Bu esnada Fenerbahçe’yi ayakta tutan müthiş kurtarışlar yapan Livakovic oldu. Sarı-Lacivertliler bu yorgunlukların yansıması kötü bir yarıyı en azından kazasız atlatıp soyunma odasına gidiyorum derken bir de son haftalarda yine anormal sayıda gördüğümüz basit hatalardan birinin ardından kalesinde golü gördü.
KRUNİC 10 NUMARADA OLMADI
Bu yarıda Syzmanski ve Mert Hakan’ın yokluğunda 10 numara pozisyonunda Krunic’in baskı gücünden faydalanmak isteyen İsmail Kartal oyuncunun kötü oyunun yanısıra tanıdığım Fenerbahçe taraftarında sansasyonel etki yaratacak pas ve şut tercihleriyle hem düzeni işletemedi hem de tribündekileri aşağı çekti. Yine de şampiyonluk yolunda bu kadar kritik bir maçta dakika 32’da maç 0-0’ken 3 ay önce alınmış bir oyuncuyu ıslıklama tepkisi ne ekersen onu biçersin dünyasında geleceğe bir negatiflik daha ekti.
İkinci yarıda Fenerbahçe’nin maçı çevirebileceğine dair beklenti çok yüksek değildi ilk yarıdaki görüntüden sonra. Fakat İsmail Kartal adeta tek hamlede maçı çözdü. Forveti çiftleyen Kartal orada yarattığı kalabalıkla bütün oyunu ve hızlı bir şekilde skoru aldı. Fakat İsmail Kartal’ın bu kritik dokunuşu dahi onu maçın yıldızı yapmaya yetmedi.
3 PUANDA EN BÜYÜK PAY SAHİBİ LİVAKOVİC
Çünkü Fenerbahçe’ye geldiği günden beri ondan beklenen performansı ilk defa bu denli maça damga vurarak gerçekleştiren Dominik Livakovic Fenerbahçe adına 3 puanın şüphesiz en büyük pay sahibiydi. Havadan, yerden, köşeden, karşı karşıya farketmeden çok iyi kurtarışlar yapan Liva ona en çok ihtiyaç olan haftalarda büyük bir güven verdi camiasına.
SAHAYA DA YABANCI HAKEM DE ŞART
Bugünün konuşulması gereken bir diğer konusu tabii ki yabancı VAR hakemiydi. VAR yetmez. Türk hakemlerinin ne denli kötü, yeteneksiz, şüpheyle bakmamızı sağlayan ajandaları olan bir hakem grubu olduğu ve üzerinde baskı kuran odağa çalıştıkları artık aleni. Bu yüzden maçları da yabancı hakem yönetmek zorunda. Bugün 2 tane kararı düzeltilen hakemimiz herhalde artık daha fazla küçük düşmemek adına gözlerini açtı ve son dakikadaki pozisyonda hata yapmadı. Çünkü yapsa protokol gereği VAR hakemi müdahale etmeyebilirdi.
Fenerbahçe iki Olympiakos maçı arası göründüğünden çok ama çok daha zor olan bu maçı hatasız bitirip bu haftalık baskıyı rakibe bıraktı. Her maç zorluk seviyesi rakibin isminden bağımsız artıyor. Fenerbahçe’de sakat oyuncuların dönüşleri sezon adına çok kritik olacak.
