Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Suriye ile yüksek tarifeli gümrük meselesi…   

        Suriye’de yeni dönem ile birlikte gümrük sorunu yaşanmaya başlandı. Ticaret Bakanlığı önemli girişimlerde bulundu, 200’den fazla Türk ihraç ürünü için belli oranlarda indirim yapılmasında anlaşmaya varıldığı açıklandı. Ancak henüz Türkiye’nin ihraç ürünlerini taşıyan araçların sınırda yaşadığı sorunlar ve oluşan kuyruklar bitmiş değil.

        Suriye’deki yeni yönetimin Türk mallarına uyguladığı yüksek gümrük tarifesinin detayları da maalesef kamuoyuna kafa karıştırıcı şekilde yansıdı. Sahada olanlar ile anlatanlar arasındaki farklılıklar; “Türkiye neden böyle bir sorunun muhatabı oldu?” Sorusuna ise yeni yönetimin ülkenin tüm sınır geçişlerini ve gümrük kapılarını kontrolünü alamadığı için net bir cevap bulmak zor. Çünkü kontrollerinde olmayan gümrük kapılarında yeni yönetim adına gümrük kontrolü yapacak otorite yok. Mesela, Suriye’de PYD/YPG kontrolündeki bölgede gümrük oranları ne kadar?

        Öte yandan Suriye’de yeni yönetimin uygulamaya koyduğu gümrük tarifesinde bir kasıttan ziyade acele alınmış ve etkisi hesaplanmamış bir karar olarak da bakılabilir. Kasıt yok, ama makul atılmış bir adım da söz konusu değil. Dolayısıyla bu gelişmelerin yanlış sunulmaması lazım ki doğru çözümler bulunabilsin.

        Ayrıca Suriye’nin her ülkeye aynı gümrük tarifesi uyguladığına yönelik açıklamaların da maalesef teyide ihtiyacı var. Zira Suriye sınırları tam anlamıyla kontrol altına olmadığına göre her ülkeye aynı gümrük tarifesini kim nasıl uygulayacak?

        Suriye’nin komşu ülkelerle sınırları yeni yönetimin kontrolünde olmadığı gibi gümrük kapılarındaki işlemler de tam anlamıyla denetimlerine girmiş değil. Dolayısıyla Türkiye’nin karşılaşmış olduğu yüksek gümrük tarifesinde böyle bir ince ayrıntı var.

        Türk ihraç ürünlerinin Kuzey Irak üzerinden PYD/YPG kontrolündeki bölgeden Suriye’ye gittiği ve burada gümrüksüz işlem gördüğüne bölgenin işadamları defalarca dikkat çekmişlerdi. Ayrıca bir başka gündem getirilen konu ise Suriye’nin Arap Birliği üyesi Irak’a uyguladığı gümrük tarifesinin Türk ürünlerine göre farklı olduğuna dair bir başka husus daha var. Yine bu mevzuyu da gündeme getirenler Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nde Suriye ile iş yapan sivil toplum kuruluşları…

        Suriye’de yeni yönetimin gümrük vergilerini artırmasıyla büyük sıkıntı çeken Türk firmalarının sınır kapısını değiştirerek çözüm bulduğu haberleri medyaya yansımıştı. Türk ihracatçılarının Suriye’ye yönelik ürünlerini Irak Kürt Bölgesel Yönetimi kontrolündeki Habur Sınır Kapısı üzerinden, yüksek gümrük vergilerine takılmadan Suriye’ye göndermeye başladıklarını ilk defa Güney Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki işadamları dikkat çekmişlerdi. Ticaret Bakanlığı yetkilileri de Irak’a yönelik hareketliliğin böyle bir duruma işaret etmediğine açıklamışlardı. Neticede ortada tam olarak anlaşılmayan bir konumuz daha var...

        Türk malları, Suriye’ye “Irak ihraç malı” gibi “Iraklı araçlarla” girince sorun kalmıyormuş. Çözüm bu şekilde bulunmuş. Türk TIR’ları Irak’a veya Suriye’de PYD bölgesine geçiyor, mallarını Iraklı veya Suriyeli TIR’lara teslim edip geri geliyormuş. Böylece Türkiye-Suriye arasındaki gümrüklerinden 50-60 bin dolara geçen TIR’lar, Irak üzerinden Suriye’ye (PYD) aracılığıyla 10-15 bin dolara geçmeye devam ediyorlarmış. Türkiye-Suriye ticaretinde dolaylı yoldan da olsa PYD aktif rol oynuyormuş ve iki ülke arasındaki ticareti kolaylaştırıyormuş!

        Peki, Suriye’de Beşar Esad sonrası ne değişti ki Türkiye böylesine tuhaf bir gümrük tablosuyla karşılaştı? Irak ve Lübnan gibi diğer komşu ülkelere uygulanamayan gümrük tarifesi neden Türkiye’nin önüne koyuldu? Suriye’deki yeni yönetim, Türkiye ile ciddi diyaloğu olmasına rağmen yürürlüğe koyduğu gümrük tarifesinin ciddi rahatsızlığa sebep olacağını, ticareti etkileyeceğini bilmiyor muydu? Şayet bilmiyorlarsa sorun ortaya çıkınca neden kısa sürede çözüm bulmadılar? Veya yüksek gümrük tarifelerine bir çözüm bulunana kadar neden sıkıntılı durumu askıya almadılar?

        Yukarıdaki sorular doğal olarak akla gelebilir, ama ülkedeki yeni durum ve karmaşanın buna sebep olduğunu da unutmamak lazım. Ayrıca karşılıklı görüşmelerle de meselenin önemli oranda halledildiğini de bizatihi Ticaret Bakanı Ömer Bolat açıkladı. Bu durumda biraz sabretmek gerekecek.

        Ayrıca Suriye’deki yeni yönetimin, savaş öncesi Beşar Esad dönemindeki uygulamaları yürürlüğe sokması sebebiyle Arap Birliği’ne üye ülkelerin yüksek gümrük vergilerinin dışında tutulduğu da belirtiliyor. Bu konuda da bizim yetkililer net bir açıklama yapmadılar. Ama Suriye’nin her ülkeye eşit, aynı gümrük tarifesinin uygulandığına dikkat çekmişlerdi, ama yukarıda izah ettiğimi üzere her ülkenin sınır ve gümrüklerinde maalesef kontrol ve denetim henüz sağlanmış değil!

        Suriye’de savaş çıkmasıyla birlikte yönetim de bir süre sonra gümrük kapılarında kontrolü kaybetti. Böylece Türkiye sınırlarında Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kontrol ettiği noktalarda Suriye’ye yönelik gümrüksüz ticaret uygulaması ortaya çıktı. Türkiye’nin desteklediği ÖSO kontrolündeki sınır geçiş noktaları, bu tarz detaylar düşünülmeden, belki de aceleyle yeni Suriye’deki yeni yönetime teslim edilmesinin yüksek tarifeli gümrük sorunu yaşamamıza sebep olduğu da pekala iddia edilebilir!

        Mesela, YPG/PYD’nin Suriye’de kontrol ettiği saha, sınır kontrolü ve gümrük kapılarının durumu halen daha Suriye’deki yeni yönetimle müzakere masasında. Buralarda gümrük tarifesi falan da söz konusu değil.

        Peki Türkiye’ye yakın olan ÖSO’nun kontrol ettiği gümrük kapıları ve sınırlar yeni yönetime bu kadar acele teslim edilmeseydi, böyle bir sorun yaşanır mıydı? Bir de bu açıdan yüksek gümrük tarifesine muhatap olmamızı sorgulamakta fayda var. Suriye’deki yeni yönetimle iyi ilişkilere rağmen neden problem yaşayan taraftayız? Bakalım Suriye ile yaşadığımız yüksek tarifeli gümrük meselesi tam anlamıyla ne zaman düzelecek?