ESKİ GÜNLERDE SİNEMAYA GİTMEKLE GÜNÜMÜZDE GİTMEK ARASINDAKİ FARKLAR
Artık;
♦ "Ya istediğim koltuk satılmışsa" gibi bir endişeye gerek yok. İstediğiniz koltuğa oturup kendinizi VIP müşteri olarak görebilirsiniz.
♦ Patlamış mısır sesi, en minimum seviyeye inmiş durumda. Yediğiniz patlamış mısır sesinden rahatsız olup olunmayacağı derdiniz de kalmadı.
♦ İsteğiniz kadar telefonda konuşabilirsiniz. Kimse size "Pışşttt" demez.
♦ Korku filmleri, tenha salonda daha korkutucu.
♦ Komedi filmlerinde yeterince kahkaha sesi gelmediği için komik sahneleri; "Gerçekten komik mi? Yoksa ben olur - olmaz her şeye gülüyor muyum?" endişesi yaşayabilirsiniz
♦ Sevgilinize hava atmak için bütün salonu kapatmanız mümkün. Şöyle; örneğin geçtiğimiz hafta gösterimde olan filmler arasında en çok izlenen filmlerden birine, bir salonda seans başına düşen izleyici sayısı 5 kişi oldu. Söz konusu filmin bileti 250 lira... İki katını verip 10 bilet satın alarak 2.500 liraya; "Sinema salonunu kapatıyorum" diyebilirsiniz. Tabii bu hesap, işin latifesi ama izleyici sayısının azlığını çarpıcı şekilde gözler önüne seriyor.
♦ Yılda 10 kere aynı sinema salonuna giderseniz işletmecisi belki de size bir bilet hediye verecektir.
2025'in ilk 7 ayındaki izleyici sayıları, pandemiden sonra en düşük seviyede yer aldı. Zira; 2024'ün ilk 7 ayında gösterime 117 yeni film girerken 2025'te bu sayı, 86'ya düşmüş durumda.
Türk filmleri için durum daha da olumsuz bir gösterge içeriyor. İzleyici sayısının düşüklüğü yeni film yapımını da olumsuz bir şekilde etkilemiş durumda.
İzleyici sayısının azalmasının 4 ana nedeni bulunuyor.
Aslına bakılırsa sinema salonunda film izlemek pahalı değil. Tabii sadece film izlemek isterseniz. Çünkü bilet fiyatlarının Türk - yabancı bilet ücretinin ortalaması; 250 TL
Sinema salonlarında film izlemenin pahalı hale gelmesine; patlamış mısır, içecek, otopark ücreti gibi yan giderler neden oluyor. Bir de dışarı çıkmışken yemek yenirse harcanan para, bir sinema bileti ücretinin 10 katını bulabiliyor.
♦ DİJİTAL PLATFORMLARIN YÜKSELİŞİ
Pandemiden sonra dijital platformların yükselişi sinemalarda gişeleri düşüren en önemli etken olarak öne çıkıyor. Sinema filmlerinin kısa sürede dijital platformlara düşmesi, izleyicilerde; "Bekleyeyim evde izlerim" düşüncesinin oluşmasına neden oldu.
♦ SOSYALLEŞME ŞEKLİ DEĞİŞTİ
Sinema salonları, hızlı bir şekilde sosyalleşme alanı olmaktan uzaklaşıyor. Sosyal medya paylaşımları ve görüntülü konuşmalar sosyalleşme ihtiyacını büyük ölçüde gideren unsurlar olarak günlük hayatta yerini aldı.
♦ İÇERİK SIKINTISI
İzleyicilerin en önemli şikâyetlerinden biri film konularının tekrara düşmesi. Benzer konulu filmler, izleyicileri sinema salonundan uzaklaştırıyor.
Bazı sinema salonu işletmecileri, sıkı tasarruf tedbirleri uygulamaya başladı.
Örneğin; bazı sinema salonlarında gişe çalışanının işine son verildi. Gişe işlerini büfeci görüyor. Ayrıca, salonlar boş olduğu için biletlerinde koltuk numarasını göz önünde bulundurmadan herkes istediği yere oturduğu için yer göstericilerin sayısı bir hayli azaldı.
Peki bütün bu konularda sinema salonu işletmecileri neler düşünüyor? Gelecekleriyle ilgili öngörüleri nelerdir? İzleyicileri sinema salonlarına çekmek için nasıl tedbirler alıyorlar? Destek amaçlı olarak gösterime çıkarılan eski filmlerin gişesi tatmin edici düzeyde mi?
Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği Genel Sekreteri Cem Şener, Habertürk'e verdiği röportajda, sinema salonlarının durumunu değerlendirdi.
"AYAKTA TUTMAYA ÇALIŞIYORUZ"
♦ Gişelerdeki düşüş, sinema salonu sahiplerini ne ölçüde etkiliyor?
Gişelerdeki düşüş elbette tüm sektör paydaşlarını etkilediği gibi sinema salonu işletmecilerini de doğrudan etkiliyor. Ancak bu durum salt ekonomik bir mesele değil; sinema, kültürel bir etkinliktir ve toplumsal hafızada önemli bir yer tutar. Salon sahipleri, sadece işletme yürütmüyor. Aynı zamanda bu kültürü ayakta tutmaya çalışıyor. Bu nedenle, yaşadığımız düşüşe rağmen sinema salonu sahipleri takdire şayan dirençli ve sürdürülebilir bir emek veriyor. Bu süreçte Kültür ve Turizm Bakanlığı en büyük destekçilerimizden. Bu vesile ile Kültür ve Turizm Bakanımız Sn. Mehmet Nuri Ersoy, Bakan Yardımcımız Sn. Batuhan Mumcu ve Sinema Genel Müdürümüz Sn. Birol Güven problemlerimizle yakından ilgilendikleri için bir kez daha buradan teşekkürlerimizi iletmek isteriz.
"BERGEN BİTMEDİĞİNİ GÖSTERDİ"
♦ Sizce gişelerdeki düşüşün ana nedenleri nelerdir?
Bu düşüşün tek bir nedeni yok. Pandemi sonrası izleyicilerin alışkanlıklarında belirgin değişiklikler oldu. Malum ekonomik zorluklar, yapım takvimlerinin gecikmesi ve içerik çeşitliliğinin azalması gibi faktörler birlikte etkili oldu. Yüksek enflasyon ve faiz oranlarından kaynaklı Türk sinemasının lokomotifi olarak görülen yapımcılarımız film yapmakta güçlük çekti. Ancak unutmamak gerekir ki sinema, dijitalin ötesinde sosyal bir deneyimdir. Bu deneyimi yeniden hatırlatacak projelerle, izleyicileri tekrar salonlara davet etmeyi hedefliyoruz. Burada pandemi döneminde sinema bitti mi ? denildiği zaman da 'Bergen' filminin elde ettiği gişe başarısı bu tarz söylentilere verilen en güzel cevap oldu. Ayrıca daha önce yaz aylarında görmediğimiz bir yoğunluğu bize yaşatan 'Barbie' ve 'Oppenheimer' filmleri iyi içerik olduğu zaman dönemsellikten bağımsız olarak sinemanın ne kadar sevildiğini bize gösterdi.
2022 yapımı 'Bergen', 5.484.798 kişilik izleyici sayısıyla pandemiden sonraki dönemde en çok izlenen film oldu. 'Bergen', tüm zamanlarda en çok izlenen 100 film listesinde 8'inci sırada bulunuyor.
YENİDEN GÖSTERİME ÇIKARILAN ESKİ TÜRK FİLMLERİNİN GİŞELERİ
♦ Film Sayısı... 16
♦ Toplam İzleyici Sayısı... 91.519
♦ Film Başına İzleyici Sayısı... 5.719
♦ En Çok İzlenen Film... Issız Adam (53.605)
'2008 yapımı 'Issız Adam', 17 yıl sonra izleyicilerle ikinci kez buluştu.
"100'E YAKIN SİNEMA SALONU KAPANDI"
♦ Bu süreçte birçok sinema salonunun kapandığı bilgisi doğru mudur? Doğruysa kaç sinema salonu kapandı?
Maalesef doğru... Pandemi sürecinden bugüne ülke genelinde yaklaşık 100’e yakın sinema salonu faaliyetlerini durdurdu. Ancak kapanan sinemalara baktığımızda çoğunun Türkiye’ de hormonlu büyüme olarak tabir ettiğimiz Avm çokluğu sebebiyle açılan, arz fazlasından dolayı kapanmak durumunda kalan salonlar olduğunu gözlemliyoruz. SİSAY olarak bu kapanmaları geçici görmek istiyoruz. Bazı salonlar farklı işletme modelleriyle yeniden açılma planları yapıyor. Bazıları da salon sayısını düşürerek daha avantajlı ve sürdürülebilir kira sözleşmelerine imza atıyor. Biz de bu süreçte üyelerimize özel webinarlar düzenleyerek daha bilinçli hareket edebilmeleri adına destek vermeye çalışıyoruz.
"BEKLENENİN ÜZERİNDE İLGİ GÖRDÜ"
♦ Yeterince yeni film olmadığı için eski filmlerin gösterime girmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Gösterime yeniden giren eski filmler, gişe beklentilerini karşıladı mı? Eski filmlerin tekrar gösterime girmesi bir zorunluluk değil, bilinçli bir tercihti. Bu, hem izleyicilerin nostaljiyle bağ kurmasını sağladı hem de sinema salonlarının yaz döneminde boş kalmamasına katkı sundu. Nitekim bu yoğunlukta olmasa da kült filmler dünya genelinde her zaman tekrar vizyona girer, girecektir de. Bazı kült filmler, beklenenin üzerinde ilgi gördü; 'Issız Adam' gibi... Bu, sinema tarihine duyulan saygının ve kolektif hafızanın ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Yine de bu stratejiyi, geçici bir canlandırma aracı olarak görüyoruz.
GÖSTERİME ÇIKARILAN ESKİ YABANCI FİLMLERİN GİŞELERİ
♦ Film Sayısı... 39
♦ Toplam İzleyici Sayısı... 344.526
♦ Film Başına İzleyici Sayısı... 8.834
♦ En Çok İzlenen Film... Yıldızlararası (76.820)
* Gösterime giren Türk ve yabancı filmlerin toplam gişesi, toplam gişenin % 2.7'sine tekabül ediyor.
"ÖZLEDİKLERİNİ BİLİYORUZ"
♦ SİSAY olarak gişeler adına önümüzdeki günlerdeki öngörünüz nedir?
Gişelerin önümüzdeki dönem toparlanma sürecine gireceğini gözlemliyoruz. Sonbahar itibariyle hem yerli hem yabancı güçlü yapımlar vizyona girecek. Şu an sette olan birçok büyük yerli yapımcı var. Festival filmlerinden gişe odaklı projelere kadar geniş bir yelpazede içerikler izleyicilerle buluşacak. İzleyicilerin sinema salonunu özlediğini biliyoruz; bu duyguyu yeniden harekete geçirecek sinerji üzerine çalışıyoruz.
Günümüzde sinema salonlarının izleyici sayısına bir örnek...
"TEŞVİKLERLE GÜÇLENDİRİLMELİ"
♦ Sorunun çözülmesi için alınması gereken ilk önlemler, yapılması gereken ilk çalışmalar neler olmalıdır?
İlk olarak yerli yapımların desteklenmesi büyük önem taşıyor. Üretim zincirinin tüm halkaları – yapımcıdan dağıtımcıya, salona kadar – teşviklerle güçlendirilmeli. Dünya genelinde büyük yapımların büyük sponsorları oluyor. Bizim ise yapımcılarımız kendi bütçeleriyle bu filmleri çekmeye çalışıyor. Artan maliyetler karşısında gerekli finansman sağlamakta güçlük çekiyorlar. Sektör paydaşları olarak biz de ortak kampanyalarla izleyici alışkanlıklarını yeniden inşa etmek üzere çalışıyoruz. Uzun bir aradan ve değişen yönetmelikten sonra tekrar telekomünikasyon şirketleriyle kampanyalara başladık. Bu tarz kampanyalar özellikle öğrencileri tekrar sinemaya çekmek adına çok verimli oluyor. Bunları önümüzdeki dönem çoğaltmayı hedefliyoruz.
Hayal edilen sinema salonuna bir örnek...
"DURUM ARTIK LOKAL"
♦ Gişelerdeki düşüş sadece ülkemize has bir durum mudur yoksa küresel olarak görülen bir sorun mudur?
Durumun artık lokal olduğunu söyleyebiliriz. ABD'de, iki sene önce yapay zekâ yüzünden yapılan grevde pandemi sonrası toparlanma sürecinin ivme kazanmasına mani oldu. Fakat bu yıl itibarıyla ABD ve Avrupa pandemi öncesi rakamlarına kavuşurken Asya, pandemi rakamlarını da geçti.