Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Haftanın Kitapları
        1

        BETEROTU
        (Pınar Öğünç)

        Gündelik hayatın çatlaklarından sızan, kırılgan hayatların hikâyeleri. Plaza işçileri, çevrimiçi âşıklar, çalışırken ölüp betona gömülenler, yerinden yurdundan edilenler, yedi göbekten şehirliler… Pınar Öğünç insan hikâyelerinin en saydam noktalarına incelikli ama derinlemesine bir bakış atıyor. Yazarın güçlü öykücülüğü, karakterlerini okurun hayatında da görünür kılıyor. Kolektif Kitap'tan çıkan Beterotu okuruna hem bugünle ve kendiyle yüzleşme imkânı veriyor hem de yalnız olmadığını hatırlatıyor.

        2

        AYNADAKİ YALNIZ ŞATO
        (Mizuki Tsucimura)

        Yedi öğrenci, ailelerinden ve arkadaşlarından kaçmak için odalarının karanlığına sığınmış, okula gitmeyi reddediyor. Ta ki bir gün kendilerini muhteşem bir şatoda bulana kadar. Ama bu büyülü şatoda bir görevleri var: Saklı bir anahtar bulmak. Anahtarı bulan kişi, tek bir dilek hakkı kazanacak ve dileği gerçekleştiğinde şato, içinde yaşadıkları tüm anılarla birlikte ortadan kaybolacak. Ancak bir kural da var: Her gün akşam saat beşe kadar şatoyu terk etmek zorundalar, yoksa şatonun huysuz koruyucusu Kurt Hazretleri tarafından yutulacaklar. İthaki Yayınları'nın okurla buluşturduğu Aynadaki Yalnız Şato, karakterlerin duygusal dünyalarına büyük bir şefkatle yaklaşıyor ve insanlara dokunmanın beklenmedik güzelliklerini ortaya koyuyor. İç içe geçmiş odalardaki bilmeceler çözülmeyi beklerken capcanlı rüyalarla yürek ısıtan bu roman, üzüntüyü ve küskünlüğü alıp neşeyi ve umudu müjdeliyor.

        3

        HAVUZ BAŞI
        (Sait Faik Abasıyanık)

        Modern Türk öykücülüğünün kurucu isimlerinden, edebiyatımızın en özgün ve ayrıksı seslerinden Sait Faik Abasıyanık’ın dört kitabı haziran ayında da Can Yayınları etiketiyle okurla buluşmayı sürdürüyor. Kendine özgü yalın ve akıcı öykülerinde okuru şaşırtan, insanı ve doğayı bütün içtenliğiyle anlatmaktan geri durmayan, her şeyin merkezine insan sevgisini koyan usta yazarın bu ay okurla buluşacak kitapları Havada Bulut, Havuz Başı, Mahkeme Kapısı ve Sarnıç. Sokakların, kıyıların ve yalnız ruhların yazarı, “Kökü kendinden olan” bir yazar olarak cumhuriyet dönemi edebiyatımızda bir mihenk noktası olarak belirirken çağdaş öykücülüğümüzün de temellerini atan Sait Faik'ten hayatın tam orta yerinden hikâyeler…

        4

        DÜNYANIN SONU DEĞİL
        (Hannah Ritchie)

        Boyner Yayınları, çevre bilincine güçlü katkı sunan yeni kitabı Dünyanın Sonu Değil’i okuyucuyla buluşturuyor. Oxford Üniversitesi Küresel Kalkınma Programı’nda kıdemli araştırmacı olarak görev yapan Çevre bilimci Dr. Hannah Ritchie tarafından kaleme alınan kitap, dünyanın karşı karşıya olduğu çevre krizlerini verilerle analiz ederken, çözüm odaklı ve umut verici bir yaklaşım ortaya koyuyor. Ritchie; geçmiş verileri, güncel gelişmeleri ve geleceğe dair çözüm önerilerini akıcı ve anlaşılır bir dille sunarken, bireylerden devletlere kadar herkesi bilgiyle harekete geçmeye davet ediyor. Kitap, çevresel farkındalık kadar, umutla eyleme geçme çağrısı da yapıyor. Bilimsel verilerin herkes için erişilebilir hale geldiği eserde; sürdürülebilirlik, dönüşüm ve toplumsal bilinçlenme güçlü bir şekilde işleniyor.

        5

        TEPSİDEKİ MELEK
        (Esra Kahya)

        Eşyaların lisanını öğrenen bir kız çocuğu geziniyor evin içinde. Annesinin terliklerinden, köşedeki ceviz vitrinden, dantel örtülerden, koltuklardan,halılardan, duvarlardan gelen seslere kulak veriyor… Esra Kahya, kuşaktan kuşağa kadınları, annelerin kızlarından neler aldığını, çocukluk denen kuyunun insanı nasıl içine çektiğini, aşkın güzel bir şey olduğunu ve sahne gerisinde dönemleri, şehirleri anlatıyor. İletişim Yayınları'ndan çıkan Tepsideki Melek, inceliklerle örülü bir aile tarihi romanı. Durup durup güldüren deli bir ağlama gibi.

        6

        EDEBİ COĞRAFYA
        (Sheila Hones)

        Sheila Hones, “Edebî Coğrafya”da edebiyat tarihinin vazgeçilmez bir boyutu hâline gelen “edebî coğrafya” kavramına odaklanıyor. Kitap, haritalama, mekânsallık ve hayali coğrafyalar gibi konuları derinlemesine inceliyor. Coğrafya ve edebiyat disiplinlerinin kesişiminde yer alan bu eser, “yakın” ve “uzak” okuma tanımları üzerinden, disiplinler arası çalışmaların kavramlara getirdiği yenilikçi bakış açılarını da sorguluyor. 19. yüzyıldan günümüze edebî metinlerle yapılan coğrafi çalışmaları ele alırken, temel terim ve kavramlara dair kapsamlı bir analiz sunuyor. “Edebî Coğrafya”, hem edebiyat araştırmacıları hem de coğrafyacılar için sözcüklerin dünyasıyla mekânın haritasını bir araya getirerek disiplinlerin sınırlarını aşan eşsiz bir kaynak. Edebiyatın mekânı nasıl şekillendirdiğini ve mekânın edebiyat üzerindeki etkilerini keşfetmek isteyen okurlar için bu kitap, VakıfBank Kültür Yayınları etiketiyle raflarda!

        7

        BENİM ADIM LUCY BARTON
        (Elizabeth Strout)

        Dışarıda ışıl ışıl Chrysler Binası, içeride, hastane odasında ise Lucy Barton ve beklenmedik ziyaretçisi. İki kadın beş gün beş gece boyunca aralıksız konuşuyor. Biri geçmişe tutunmak isterken, diğeri her şeyden uzaklaşmak istiyor. Birinin yüzünde çocukluk yıllarından kalma bir gölge, ötekinin ellerinde alışkanlıkla sakladığı bir suçluluk var. Her şey ne kadar anlatılırsa anlatılsın, bir parça hep eksik kalıyor; ne kadar yaklaşmaya çalışsalar da, aralarındaki mesafe bir türlü kısalmıyor. Beş günün sonunda sabahın ilk ışıkları Manhattan’a vururken, odadan çıkınca ikisi de başka hayatlara, başka yalnızlıklara dönecek. Ama bu iki kadının, Lucy ve annesinin paylaştıkları, konuştuklarından çok konuşamadıklarının yüküyle hatırlanacak. Domingo Yayınları'ndan çıkan ve Pulitzer Ödüllü Elizabeth Strout’un incelikli kaleminden dökülen bu roman, anneler ve kızları arasındaki karmaşık bağları, sınıf ayrımının derin izlerini, hepimizin hayatımızın bir noktasında hissettiği yalnızlığı ve sanatın iyileştirici gücünü ustalıkla ele alan, Lucy’nin keskin gözlem yeteneği ve derin insanlığıyla örülen, iz bırakacak bir anlatı.

        8

        MACELLAN
        (Laurence Bergreen)

        Dünyanın en büyük kaşiflerinden biri olarak anılmasına; Macellan Boğazı’na, Macellan Bulutsusu’na ve NASA’nın güneş sistemini keşfetmek için gönderdiği Macellan uzay aracına ismi verilerek onurlandırılmasına karşın Macellan, asıl yapmak istediği şeyi yapamamıştır: Baharat Adaları’na varmak, oradan gemilerine yüklediği baharatlarla ve dünyayı dolaşan ilk insan olmanın şanıyla memleketine dönmek. Dünyayı dolaşıp zenginliklerle geri dönen ilk insanlar, o perişan geminin içinde İspanya topraklarına ayak basan on sekiz denizcidir. İş Bankası Kültür Yayınları'ndan çıkan bu kitap yenilmez ruhu ve bilgisiyle bu yolculuğu mümkün kılan adamın biyografisi olduğu kadar bu seferin, bir macera romanı kadar sürükleyici seyir defteri...

        9

        VEBA
        (Jacqueline Rose)

        Yapı ve Kredi Yayınları'ndan çıkan Veba, yaşayan en önemli feministlerden ve kültür yorumcularından biri olan Jacqueline Rose’un, günümüz dünyasını daha iyi kavramak için Albert Camus, Sigmund Freud ve Simone Weil’in yapıtlarına başvurduğu denemelerden oluşuyor. Ölüme yönelik radikal bir saygının daha eşit bir servet paylaşımıyla birlikte düşünülebileceğini öne süren Rose, bu tezinden yola çıkarak Covid-19 pandemisi yahut Ukrayna’nın işgali gibi yakın dönemde meydana gelen felaketlerin yarattığı ruh durumlarını mercek altına alıyor. Özellikle Batı’da, ölümü hayat düzenimizi ihlal eden, uzak tutulacak bir işgalci olarak düşünmenin başarısızlığa mahkûm savunmacı bir tavır olduğunu vurgulayarak “ölümü yaşamak”ta ısrar ediyor. Filozof Simone Weil’in düşüncesini ele aldığı, kitapta kilit rol oynayan denemesinde ancak insan olmanın sınırlarını kabul ettiğimiz takdirde azgınca iktidar hırsından ve beraberinde getirdiği yanılsamalardan arınabileceğinizi ileri sürüyor.

        10

        YARIN VE YARIN VE YARIN
        (Gabrielle Zevin)

        Hayatları boyunca birbirlerine aşık iki yakın arkadaş. Gereken cesareti bir türlü gösteremediler. Yıllar sonra video oyunu tasarımı dünyasında ortaklık kuran Sadie ile Sam, şöhreti, başarıyı, trajediyi ve ikiyüzlülüğü tadacak ve sonunda ölümsüzlüğe kavuşacak... Uluslararası çoksatan yazar Gabrielle Zevin,April Yayıncılık'tan çıkan kitabında, aşkın ve yaratıcılığın dönüştürücü gücünü unutulmaz bir hikayeyle taçlandırıyor. Benliğimizin çok yönlü doğasını, bağlanmaya duyduğumuz sonsuz ihtiyacı, hayat ve video oyunu arasında örülü görünmez ağları bir romana sığdırıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ