Haftanın Kitapları
Biyografiden öyküye, araştırmadan romana, anıdan şiire bu hafta da pek çok kitap okurla buluştu. İşte yeni çıkan kitaplar arasından sizin için seçtiklerimiz... Keyifli okumalar...

YAZ DÜŞLERİ DÜŞ KUŞLARI
(Tomris Uyar)
Türk edebiyatının en özgün öykücülerinden Tomris Uyar, hayatın içinden gelen, yalın öykülerden oluşan eseri Yaz Düşleri Düş Kışları, Can Yayınları tarafından okurla buluşturuluyor. Kimi kendi gündelik yaşamında türlü karabasanla mücadele eden, kimiyse yaşama dair büyük hayaller kuran karakterler üzerinden şekillenen bu öyküler, herkesin yaşadığı veya yaşayabileceği olaylara, gördüğü veya görebileceği düşlere ev sahipliği yapıyor: “Bendeniz, bir sessiz film piyanisti gibi dışarıdan eşlik ettim olaylara. Hayat, büyük hesabıyla akıp giderken ben, karanlık odalarda, ince dökümlerle uğraştım. Ta gençliğimden başlayarak. Sizin gibi gençlerin bugün iki saniyede elde edebildiği ortalamaları bulayım diye günlerce güneşe çıkmadım, çevreme karşı dalgınlaştım, sevdiklerimi görmedim, günah işledim. Tek isteğim, devletimizin ayakta kalmasıydı. Kaldı da. Bizim kuşak bitene kadar da kalacak. Sonrasını bilemem. Ne çalkantılı yıllar atlattık biliyorsunuz, yine atlatır mıyız, bilemem.”

50 YILIN TOPLU ÖYKÜLERİ
(Buket Uzuner)
Everest Yayınları, çağdaş Türk edebiyatının usta kalemlerinden Buket Uzuner'in 50 yıllık edebi serüvenini taçlandıran 50 Yılın Toplu Öyküleri adlı özel bir derlemeyi okurlarla buluşturdu. Hikâye, roman, deneme ve gezi yazısı gibi farklı türlerde verdiği eserlerle tanınan Uzuner, bu kapsamlı öykü seçkisiyle, edebiyatımızdaki çok yönlü ve derin izini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu özel derleme, Uzuner'in daha önce yayımlanmış yedi öykü kitabını bir araya getirirken, okurlara yazarın edebi gelişimine tanıklık etme fırsatı sunuyor. Kitabın en dikkat çekici özelliklerinden biri ise, daha önce hiçbir mecrada yayımlanmamış Ankara'nın En Güzel Mevsimi adlı yepyeni bir Buket Uzuner öyküsünü içermesidir. Ayrıca, Ayın En Çıplak Günü adlı öykü kitabında sansürlenen satırların orijinal halleriyle yer alması, düşünce ve ifade özgürlüğü konusundaki süregelen duruma anlamlı bir not düşüyor.

SCALA'DA KORKU
(Dino Buzzati)
Modern Avrupa edebiyatında toplumsal eleştiriyi fantastik anlatımla buluşturan nadir eserlerden biri: Scala’da Korku. II. Dünya Savaşı sonrasında bireylerin korku karşısında gösterdiği ahlaki çözülmeyi çarpıcı bir alegorik dille ele alan Dino Buzzati, öykülerinde hâlâ geçerliliğini koruyan evrensel temaları sorguluyor: konformizm, entelektüel çürüme, otoriteye boyun eğiş ve bireysel vicdanın sınavı. Timaş Yayınları'ndan çıkan kitapta Buzzati yasaklı dağlar, belirsiz tehditler, tuhaf dostluklar ve dünyanın sonu gibi temalar aracılığıyla insanın korkuları, zaafları ve umutları sorguluyor. Buzzati’nin bu derlemesi; Kafka, Borges ve Camus okurlarına hitap ediyor. Dino Buzzati'nin Kafkaesk yapısı, postmodern yaklaşımı ve sembolik anlatımı; klasik edebiyata aşina, estetik ve düşünsel yoğunluk arayan okurlar için uygun. Tatar Çölü gibi kitaplarını okumuş, yazarın tarzına hâkim olan edebiyatseverler bu derlemeye de ilgi gösterecektir.

YÜKSEK ŞATODAKİ ADAM
(Philip K. Dick)
Philip K. Dick, gerçeklik, kimlik ve otorite üzerine derin felsefi sorularla bilimkurguyu dönüştüren, birçok filme, diziye ve oyuna esin kaynağı olan, türün en büyük yazarlarından. Çağının ötesinde bir öngörüyle kaleme aldığı Yüksek Şatodaki Adam ise okuru bildiğimiz dünyaya ürkütücü derecede yakın alternatif bir gerçekliğe sürükleyen, bilimkurgunun mihenk taşlarından biri. İthaki Yayınları'ndan çıkan Yüksek Şatodaki Adam, kurgunun gerçek, gerçeğin ise kurgu olduğunu hissettiren sarsıcı bir anlatı. Philip K. Dick’in sıradışı zihninden çıkan bu roman, tarihsel olasılıkları, ideolojik kâbusları ve insan olmanın doğasını altüst eden bir başyapıt...

MAİŞET
(Ahmet Rasim)
VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), "Maişet" adlı kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Türk edebiyatında özel bir yere sahip olan ve yarım asrı aşan yazı hayatı boyunca farklı edebi türlerde pek çok esere imza atan Ahmet Rasim’in kaleminden çıkan bu çalışma, onun edebi dünyasını daha yakından tanımak ve dönemi içinde anlamlandırmak adına kıymetli bir eser. Ahmet Rasim’in kaleminden çıkan bu dört anlatı – Maişet, Sabiha, Asabî Kız ve Derd-i Dil – geç Osmanlı İstanbul’unun gündelik yaşamını, insan ilişkilerini ve toplumsal dönüşümünü güçlü bir gözlem yeteneğiyle yansıtıyor. Kimi zaman Boğaziçi’nde bir yalıda, kimi zaman sokakta karşılaşılan bir kadınla, kimi zaman ise içe dönük bir karakterin sessiz düşüncelerinde gezinen bu metinler hem dönemin toplumsal ruhunu hem de bireylerin iç dünyasını yakından tanımamıza imkân veriyor.

OXFORD DÜNYA MİTOLOJİSİ
(Eva M. Thury-Margaret K. Devinney)
ALFA Yayınları, mitoloji dünyasını çağdaş bir çalışmayla ele alan, Eva M. Thury ve Margaret K. Devinney'in kaleme aldığı, Oxford Dünya Mitolojisi: Antikçağlardan Günümüze Mitlere Çağdaş Yaklaşımlar adlı kitabı okurlarla buluşturdu. Oxford University Press tarafından 2015 yılında yayımlanan bu kapsamlı çalışma, mitolojinin sadece eski hikayelerden ibaret olmadığını gözler önüne seriyor. Oxford Dünya Mitolojisi, Yunan ve Roma mitolojilerinden İncil anlatılarına, Mezopotamya ve İskandinav efsanelerinden Kızılderili, Afrika ve Çin mitlerine kadar geniş bir coğrafi ve kültürel yelpazeyi kapsıyor. Eser, yaratılış ve yokoluş mitleri, kahraman ve hilebaz figürleri, ritüeller, rüyalar ve masallar gibi temel mitolojik temaları detaylı bir şekilde işliyor. Okuyucular, Gılgamış Destanı'ndan Arthur Efsanesi'ne, hatta Harry Potter ve vampir hikayelerine kadar birçok farklı mitolojik örneği bir arada bulacak...

NEDEN HİKAYE ANTALIRIZ I-II
(Christopher Booker)
Christopher Booker’ın iki ciltlik klasikleşmiş eseri “Neden Hikâye Anlatırız” insanlık tarihinin en güçlü anlatı formlarını yedi temel olay örgüsü çerçevesinde inceliyor. Mitlerden romanlara, filmlerden halk masallarına uzanan geniş bir anlatı evreninde Booker, anlatı biliminin temel yapı taşlarını Neden Hikâye Anlatırız adlı kitabında sistemli bir biçimde ortaya koyuyor. Yedi temel olay örgüsü etrafında örülen bu kapsamlı eser, Beowulf’tan Jaws’a, Shakespeare’den Tolkien’e, Dickens’tan Tolstoy’a uzanan sayısız örnekle hikâyelerin ortak yapısal şifrelerini çözüyor. Hikâyelerin yalnızca eğlencelik değil, insan zihninin evrensel ihtiyaçlarından doğan arketipik anlatılar olduğunu ortaya koyan bu kült eser, psikoloji, edebiyat ve mitoloji meraklıları için eşsiz bir kaynak niteliği taşıyor. İnkılâp Kitabevi etiketiyle raflardaki yerini alan Neden Hikâye Anlatırız hem kurmaca üreticilerine hem de okuduklarını derinlemesine anlamlandırmak isteyen okuyuculara hitap ediyor.

RİSK TOPLUMU
(Ulrich Beck)
Ulrich Beck’in başyapıtı olan Risk Toplumu, yirminci yüzyılın sonlarında Avrupa’dan çıkmış en etkili toplumsal analiz eserlerinden biri hâline geldi ve ilk yayımlanışının ardından geçen yaklaşık otuz yıllık sürede büyük satış rakamlarına ulaştı. Hem disiplinler arasında hem de kamuoyunda yarattığı etki açısından, Habermas’ın Kamusallığın Yapısal Dönüşümü’yle karşılaştırılabilecek olan Risk Toplumu sosyoloji ve sosyal teori alanında bir klasiğe dönüşmüştür. Batılı sanayi toplumunun yer yer “Aydınlanma-sonrası”, “Fordizm-sonrası” ya da “postmodern” diye tanımlanan tayin edici bir geçiş döneminde olduğu geniş kabul gören bir görüştür. Beck, Minotor Kitap'tan çıkan eserde, onun yerine dönüşlülüğün/refleksifliğin hâkim olduğu farklı bir modernlikle karşı karşıya olduğumuzu öne sürüyor ve bu çerçevede toplumun küresel çaptaki değişiminin doğrultusuna dair tutarlı bir tablo ortaya koyuyor.

YATIRIM FELSEFESİ
(Mary Buffett-David Clark)
Dünyanın en büyük yatırımcısı Warren Buffett’ın finansal vizyonunu adım adım takip etmek isteyenler için eşsiz bir rehber olan “Yatırım Felsefesi: Milyarder Warren Buffett’tan Hayatınızı Değiştirecek Tavsiyeler” kitabı Üçüncü Göz etiketiyle raflardaki yerini aldı! Mary Buffett ve David Clark’ın kaleme aldığı kitap, yatırım dünyasının en güvenilir isimlerinden birinin zihin yapısını, stratejik düşünme biçimini ve karar alma prensiplerini anlaşılır ve ilham verici bir dille sunuyor. Buffett’ın yıllara yayılan başarı hikâyesi yalnızca rakamlarla değil, sabır, sezgi, analiz ve karakterle örülmüş bir yolculuk olarak anlatılıyor. Kitap, hisse senetlerinden gayrimenkule, enflasyonla başa çıkma yollarından kripto para değerlendirmelerine kadar geniş bir yelpazede yatırım ilkelerini ele alırken; Buffett’ın “kalıcı rekabet avantajı”, “değer odaklı yatırım” ve “bileşik faizin gücü” gibi kavramlarını hayatın içinden örneklerle açıklıyor.

BALABAN
(Cevat Sarıkartal)
Bursa, Seçköy. Toprağın ve hayvanların gündelik yaşamı var ettiği kırsal dünyada resim görmeye sevdalı bir çocuk: Babasından sürekli yenisini istediği defterlere dombayları sığdıramaz ama dahası; zihninden, gönlünden taşan bir dünyası vardır. Sadece üç sınıflı köy okuluna gider ama onun asıl öğrenim yeri on sekizinden önce düştüğü mapushane olacaktır. Mapushanenin de önemlisi; “Şair Baba”dır: Sadece ona ve geleceğin Orhan Kemal’ine değil tüm mapusların yaşamına dokunur. Resim sevdalısı köylü çocuğu, uyuşturucu ve daha sonra da adam öldürmekten düştüğü mapushaneden Balabanizmin yaratıcısı ve kurucusu ressam İbrahim Balaban olarak çıkar... h2O Kitap'tan çıkan Cevat Sarıkartal'ın 'Balaban'ı, köyünden kopup gelen bu güçlü kişiliğini anlatıyor.

FIRTINADAKİ ÇOCUK SUZAN ORTO
(Sibel Kırcadere Uslu)
Sibel Kırcadere Uslu'nun zengin bir hayal gücüyle örülmüş romanları Mona Kitap etiketiyle raflarda yerini aldı. Fantastik hikayelerle örülü güçlü anlatımı ve muhteşem karakterleriyle dikkat çeken Suzan Orto'yu destekleyen ilk kitap Kehanetteki Çocuk Suzan Orto ve merakla beklenen devam kitabı Fırtınadaki Çocuk Suzan Orto , genç okurları hayal gücünün sınırları zorlayan bir evrende nefessiz bir maceraya davet ediyor: Ait olduğu yeri bulduğuna inanan Suzan, köylülerin de yardımıyla Ortoköy’deki hayatını ilmek ilmek işler. Fakat hiç ummadık bir anda köyde bir fırtına başlar. Günlerce dinmeyen ve köyü yerle bir eden bu fırtınanın tek bir sebebi olabilir: köydeki tek yabancı, Suzan. Suzan şimdi hem köyü kurtarmak hem de kendini kabul ettirmek zorundadır. Bütün cesaretini toplar ve bu kez yeni bir bilinmeyene, daima korkulana, Yasaklı Orman’a doğru yola çıkar. Suzan olduğuna inandığı mı, yoksa köylülerin sandığı kişi mi? Kim olduğunu aradığı bu yolculukta bulduğu cevaplar onu mutlu edecek mi? Suzan’ın soluk kesen macerası devam ediyor!