Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet 21 yaş sınırı şart!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Yazıya başlamadan en baştan peşin peşin söyleyeyim; bu yazı 21 yaş altı gençleri biraz üzebilir. Hatta belki kızdırabilir. Çünkü artık bazı mekanlara 21 yaş sınırı gelmeli. Hem de acilen!

        Neden mi?

        Çünkü 21 yaş altındaki gençlerin bir kısmı gece hayatında anne-baba sponsorluğunda sahne alıyor. Yanlış anlamayın, hepsi demiyorum elbet ama çoğu ne yazık ki, öyle. Ve bu durum gece hayatını fena halde alt üst ediyor.

        Neden mi?

        -Çünkü racon bilmiyorlar.

        -Eğlenmeyi bilmiyorlar.

        -Para harcamayı hiç bilmiyorlar.

        -Para kazanmanın ne olduğunu zaten bilmiyorlar.

        -Kadın-erkek dengesi? Ona hiç gelmek bile istemiyorum işin içinden çıkamam.

        Ve ne yazık ki, 18 değil, 16-17 yaşındakiler bile mekanlarda fink atıyor!

        Peki nasıl mı giriyorlar?

        1-Mekan sahibi anne-babayı tanıyor.

        2-Tanıdık biri devreye giriyor.

        3-Para harcama mantıkları olmadığı için su gibi para harcıyorlar, mekan da göz yumuyor.

        Ama işte orada eğlence falan kalmıyor ne yazık ki!!! Çünkü bu yaş grubu ne gece hayatının raconunu biliyor, ne de ortamın nabzını tutabiliyor. Üstüne bir de 40 yaş üstü insanlar da mekanda olunca…

        Buyurun ortaya karışık çorbayaaaa. Korkunç bir görüntü ortaya çıkıyor. Ve sonra ne mi oluyor dersiniz?

        Kavga. Kavga. Kavga. Çoğunun aileleri devreye giriyor. Aileler bile birbirine düşman oluyor.

        Hem de durmaksızın…

        Bıyığı yeni terlemiş delikanlı, babasından aldığı kartla ortalığı racon kesmeye çalışıyor. Karşısında ise ışıltılı gözleri, sıfır deneyimi, sonsuz özgüvenli ve fakat her şeyi bildiklerini sanan çooook güzel genç kızlar da etrafa bol bol mavi boncuklar dağıtıyor.

        Ve tabii kıskançlık, restleşme, derken; çirkin, korkunç kavgalar!

        Bitmedi…

        Bir de “Ben artık hayatımı yaşarım” diyen 50+ bıçkınlar var ya aman da aman.. Onlar da sahneye girince işler bambaşka bir hal alıyor. Kendi kızları yaşındaki cüretkâr genç kızlarla dans ederken, o kızların erkek arkadaşları da çileden çıkıyor. Ve sonuç?

        Söylememe bile gerek yok sanırım.

        Bıyığı terlememiş bıçkın delikanlının babaları devreye girince mevzular başlıyor. Ve sonra uzayıp giden mevzular ile dedikodular başlıyor;

        -Yok o mekanda çok küçükler var...

        -Yok orası boşanmış amcaların mekanı olmuş...

        -Yok yine kavga çıkmış...

        -Yok artık oraya gidilmiyor... Diye diye konuşmalar, fısıltı gazetesi devreye girince o mekan kısa bir süre sonra gece hayatın çöplüğünde yerini alıyor.

        Çatışan çatışıyor, barışan barışıyor. Olan mekana ve gece hayatına oluyor.

        ***

        Ve yine bu bayram tatilinde dikkatimi çeken

        -Gençlerin çoğunun planı yok ne yazık ki... Tek düşündükleri; ne giyelim, nereye gidelim, nerede tatil yapalım?

        -Memleket hakkında en ufak fikirleri yok.

        -Gelecek ve hayatları hakkında bir fikirleri yok.

        -Ne olmak istedikleri hakkında fikirleri yok.

        -Ve asla çalışmak istemiyorlar...

        ***

        Çoğu haklı mı?

        Tabii ki haklılar. Çoğunun imkanı var.

        Anne-baba boşanmış, durumları iyi...

        Anne-baba ilgilenmiyor, kimse yönlendirmiyor.

        Anne ve babanın sabrı kalmamış... Onlar da haliyle daha tecrübeli ve kaçırdıkları hayatı yakalamaya çalışıyor.

        Ne yapacaklar?

        Bakın inanın haksız değiller. Kızmıyorum, ancak gelecekleri ve kendileri için bir şeyler yapmaları konusunda da bir fikirleri olsun istiyorum. Hem kendileri hem de memleketimiz için.

        Unutmayın bu ülkenin ve tabii bizlerin gelecekte gençlere ihtiyacı var. Bu kadar bırakmak, bu kadar "amaaan" demek olmamalı gibi geliyor bana.

        Ve son olarak yine kızacaklar ama özellikle genç kızlar lütfen yaydıra yaydıra konuşmaktan vazgeçin. İnanın hiç hoş gözükmüyorsunuz. Hani bir zamanlar Kerimcan Durmaz vardı ya…

        Böyle kelimeleri uzata uzata, çeke çeke, sanki ağızlarında peluş varmış gibi konuşurdu. İşte aynen öyle konuşuyorsunuz ve inanın hiç güzel gözükmüyorsunuz.

        Bu hayat sadece TikTok videosundan ibaret değil. Hayatın tadını çıkarın derim.