Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Güntay Şimşek Avrupalı büyük havayolları büyüyemiyor!
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Havacılık sektörüne yön veren kuruluşlardan gelen veriler, geleneksel havayollarının (legacy) pandemi öncesi trafiklere ulaşamadıklarını gösteriyor. Özellikle Avrupalı havayolları pandemi sonrasında istedikleri verimlilik rakamlarına ulaşamadı ve çok geride kaldı. Liderlik de geleneksel havayolu olan Lufthansa’dan düşük maliyetli taşıyıcı Ryanair’e geçmiş durumda. Avrupa’da geleneksel havayolları içinde pandemi öncesi trafik rakamlarını geçerek büyümeye devam eden tek şirket ise Türk Hava Yolları (THY).

        Eurocontrol’ün Eylül ayında açıkladığı son ortalama günlük uçuş verileri de pandemi sonrası şirketlerin toparlanmadaki sıkıntılarının devam ettiğini ve düşük maliyetli taşıyıcılar karşısında çok zayıf kaldıklarını gösteriyor.

        Eylül 2025 itibariyle pandemi öncesi trafiğe göre THY’nin rakibi konumundaki Avrupalı şirketlerin durumu şöyle: Lufthansa Group %-12, Air France-KLM Group %-8 ve IAG Group (British Airways) %-3 oranıyla 2019 trafik rakamlarının gerisinde. THY ise 2019 trafik rakamlarının %23 üzerine çıkmış durumda.

        Avrupa’da trafiğini artıran ise düşük maliyetli konsepte hizmet veren iki şirket: Wizz Air Group %51 ve Ryanair Group %41. Bu iki şirketle birlikte anılan easyJet Group’un ortalama günlük uçuş trafiği de 2019 rakamlarının %-1 altında kalmış durumda ama bu oran bile geleneksel havayollarıyla kıyaslandığında kötü sayılmaz.

        Avrupalı büyük havayollarının neden büyüyemediği konusu ise birden fazla başlıkta incelenmesi gereken bir husus. Ancak birinci sebep düşük maliyetli taşıyıcılarla rekabette geri kalmaları. Ryanair, easyJet ve Wizz Air gibi düşük maliyetli havayolları kısa mesafeli uçuşlarda pazar paylarını sürekli artırıyor. Bu durum bilet fiyatları üzerinde aşağı yönlü baskı oluşturuyor. Geleneksel, büyük havayolu şirketleri ise yüksek maliyetli operasyon yapıları sebebiyle düşük maliyetli taşıyıcılarla rekabet edemiyor.

        İkinci neden ise pandemi sonrası bozulan düzenin yeniden toparlanmasında yaşanan zorlukların aşılamamış olması. Ayrıca havalimanı kapasitelerinde istenen seviyelere çıkılamaması da çok büyük bir problem. Büyük ve merkezi Avrupa havalimanlarında kapasite sorunları yaşanıyor. Tıkanıklıklar hem yolcuyu mutsuz ediyor hem de gecikmeler şirketlerin operasyonel maliyetlerini artırıyor.

        Eurocontrol ile devreye giren “Tek Avrupa Hava Sahası” yönetimiyle de uçuş rotaları uzadı, yakıt tüketimi arttı ve şirketlerin maliyetleri de yükseldi. AB’nin çevre düzenlemeleri, hükümetlerin ek havacılık vergileri de Avrupalı havayollarının maliyet yükünü artırdığı için küresel rakipler karşısında dezavantajlı hale geldiler.

        Öte yandan THY’nin büyüme hızının çift haneli oranlardan tek haneye gelmesi ise kârlılıkta baskıya sebep oluyor. THY, pandeminin ardından 2021–2023 yıllarında kaydedilen çift haneli büyüme oranlarıyla düşen trafiği hızla toparladı.

        THY, pandemi sonrası hızla toparlanmaya geçerek yolcu trafiğinde çift haneli büyüdü. 2019 rakamlarını yakaladıktan sonra büyüme oranı normal seyrine 2024’te tek haneye döndü. Bu yıl da %6–7 seviyesinde bir büyüme bekleniyor.

        Türkiye’deki yüksek enflasyon ve döviz kuru hareketleri, THY'nin büyük bir kısmı döviz cinsinden olan maliyetlerini (yakıt, leasing, bakım, uçak alımı) TL bazında artırdı. Bu gelişme karşısında maliyet artışlarının bilet fiyatlarına yansıtılmasında ise zorluklar yaşanıyor. Ayrıca Orta Doğu’da İsrail’in sebep olduğu gerginlikler ve Rusya-Ukrayna arasındaki savaşın devam etmesi de THY’nin yolcu trafiğini etkiledi. Şayet bu olumsuz durumlar olmasaydı THY’nin rakamları farklı olabilirdi.

        THY’nin coğrafi konumu, iş modeli, geniş uçuş ağı, operasyonel esnekliği, İstanbul Havalimanı gibi kapasite sorunu olmayan bir merkeze sahip olması Avrupalı rakipleri karşısında önemli avantajlar sağlıyor.

        Sonuç olarak THY’nin Avrupalı rakiplerinin toparlanmak için yeni stratejilere ve hükümetlerin desteklerine ihtiyaç duydukları görülüyor.

        AJet’le Mısır’a: Lounge’dan Kokpite Sürprizlerle Dolu Bir Yolculuk

        AJet’in günümüzde uçuş ağına eklediği ülke sayısı 30’un üzerine çıkmış durumda. Doğru bir stratejiyle de Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan sonra Ankara’yı ikinci merkez yapmak üzere uçuş ağına yeni ülkeleri ve şehirleri ekliyor. Hızla büyüyor.

        THY’nin düşük maliyetli taşıyıcı markası AJet’in; Kahire, Şarm El Şeyh ve Hurgada olarak 3 ayrı noktayla en yoğun sefer yaptığı ülkelerden birisi de Mısır. Ben de ekibimle birlikte Kahire’ye bir deneyim uçuşu gerçekleştirdim. Yapımcısı olduğum Airport programımın rota bölümü için de Kahire’nin son durumunu gezip, inceledim.

        Sabiha Gökçen’de hizmet veren Premium Plaza Lounge’da bir süre dinlenip, uçağın kapısına geldiğimizde ikinci sürprizle karşılaştım. Uçağımız pilotu SOLOTÜRK'ün kurucularından ve eski pilotlarından Yalın Ahbab olduğu bilgisi iletildi. Yalın kaptanla uçağa binmeden önce sohbet ettik, hasret giderme fırsatı bulduk. Koltuk business, kaptan SOLOTÜRK pilotu…

        Sürprizler henüz bitmedi. Kahire Havalimanı’na indiğimizde ise bizi Plaza Premium Group (PPG) ekibi karşıladı. Hong Kong merkezli PPG’nin Dünya Başkan Yardımcılığı’nı TAV kökenli Bora İşbulan yapıyor. Kahire Uluslararası Havalimanı da Afrika ve Orta Doğu’nun en yoğun ve en stratejik aktarma noktalarından birisi. Yılda 36 milyon yolcu trafiği var.

        Duygu Sivrioğlu Mısır ve Ürdün ülke müdürü olarak işin başına geçmiş. Ortadoğu’da Premium Plaza hizmete girerken her ülkenin imdadına yetişen Resul Akkuş ile Suudi Arabistan’dan sonra Kahire’de de karşılaştık. Resul Akkuş da grubun Kahire ve Cidde operasyon müdürlüğünü yapıyor. Ortadoğu’da işimizi kolaylaştırıyor. Uçaktan iner inmez Kahire Havalimanı’nda çıkışımız da bu vesileyle hızlı ve konforlu oldu. Ülkeye girişimiz de çıkışımız da PPG’nin işletmesine geçen VIP salonundan oldu.

        PPG de burada yolcu seyahat deneyimi geliştirme ve havalimanının dijital dönüşümü projeleri üzerinde çalışıyor. Havalimanının 3 terminalinde de yolculara lounge hizmeti sunuyor. Yakında da yolcunun havalimanındaki tüm deneyimini uçtan uca entegre eden ve tüm servisleri tek çatı altında toplayan OneTECO – Dijitalleşme ve E-Commerce Projesi hizmete girecekmiş.

        AJet, Kahire seferlerine 2 Ağustos 2024’te başladı. Kahire’ye Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan haftada 9 gidiş-dönüş sefer düzenliyor. Ankara Esenboğa Havalimanı’ndan ise haftada 3 sefer gerçekleştiriyor. Kahire’ye gitmemiş olanlara hararetle ziyaret etmelerini tavsiye ediyorum. Şehir son yıllarda çok fazla değişmiş. Yeni Kahire bölgesi ise tahayyül edilemeyecek şekilde gelişmiş. Şu anda tüm şehir bir şantiye alanına dönüşmüş durumda. Bu kadim şehir yeni projelerle gezilmesi daha rahat ve konforlu hale gelmiş.

        Benim AJet ile Kahire seyahatim çok farklı geçti. Havalimanında lounge hizmeti, uçakta business sınıf, kokpitte SOLOTÜRK pilotu ve inişte VIP’de ağırlanma. Pek de düşük maliyetli havayolunu deneyimleme uçuşu olmadı. Dolayısıyla AJet ile bir uçuş daha yapmam gerekiyor.