Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Muharrem Sarıkaya Bayram sonrasında olacakların işareti
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        CHP’nin yaşananlar karşısında katılmadığı partiler arasındaki bayramlaşmanın ana iki konusu vardı…

        PKK’nin kendisini feshetmesi ve silah bırakma kararı sonrasında demokratikleşme yolunda atılacak adımlar için oluşturulacak Komisyon’un oluşumu…

        Diğeri de Anayasa, TBMM İç Tüzüğü ve Siyasi Partiler ve Seçim kanunlarında yapılacak değişiklikler için oluşturulacak komisyonlar…

        Meclis’te salı günü gerçekleşen Prof. Dr. Numan Kurtulmuşun tekrar seçildiği TBMM Başkanlık seçiminde kullanılan oyların dağılımı ile hemen ardından gerçekleşen 10. Yargı Paketi’nde kullanılan oylar bize önemli veriler sunuyor…

        Özellikle de iktidarı oluşturan AK Parti ve MHP ile DEM’in işbirliğinin olup olmayacağına ilişkin önemli bir gösterge oluşturuyor…

        ANAYASA AÇISINDAN…

        İktidar partileri geçmiş dönemde sayısal çoğunlukları ile Anayasa değişikliğini gerçekleştirmek için 360 olan referanduma götürebilme oyuna ulaşma kabiliyetine erişmişti…

        Sonunda istedikleri değişiklikleri TBMM’de gerçekleştirmekte de zorlanmamıştı…

        Ancak bu kez bir Anayasa değişikliğinin referandum ile gerçekleşmesine AK Parti sıcak bakmıyor; bunun iktidara evet hayır oylamasına dönüşeceğinden endişe duyuyor; referandumsuz şekilde geçişini sağlayacak 400 oy arıyor…

        SAYISI YETMİYOR

        Ancak bu sayıla AK Parti (273) ve MHP (47) oyları yetmiyor…

        İki partinin toplam oyu 320’de kalıyor…

        TBMM Başkanlık seçiminde ise bu oy daha da aşağı indi, AK Parti ve MHP ile Hüda-Par (4) ve DSP (1) ortak aday olarak Kurtulmuşu destekleme kararı almıştı.

        Bu durumda da 325'e ulaşması beklenmesine karşın, oyları ilk iki turda 305 ve 306’da kaldı; 20 oy sandığa yansımadı…

        DEM’DEKİ OY DEĞİŞİMİ

        Nitelikli çoğunluk aranan ilk 2 turda da diğer partiler küçük farklarla da olsa adaylarına oy vermeye devam ederken, DEM’de ilginç bir duruma tanıklık edildi…

        DEM’in Meclis’te 56 milletvekili bulunuyor; bunda Demokratik Bölgeler Partisi’nin de iki sandalyesi eklendiğinde 58 oya çıkıyor.

        Her ikisi de DEM’in adayı Cengiz Çandar’ı destekleme kararı almıştı…

        İlk turda iki partiden 8 milletvekili eksik geldi ve Çandarın oyları 50’de kaldı…

        DEM İLE CUMHUR’UN İLK İŞBİRLİĞİ

        Son turda ise ilginç bir gelişme yaşandı Çandar’ın oyu 18’e inerken, Kurtulmuş son turda oylarını 23 arttırarak 329’a ulaştı ve salt gerekli olan çoğunluğa ulaşarak tekrar TBMM Başkanı seçildi…

        Geçmişte AK Parti’den bir adaya kesinlikle oy vermeyen DEM ve öncesindeki selefi partiler bu kez tutum değiştirip, TBMM’de oy verebileceğini sergiledi.

        Bu aslında Cumhur İttifakı ile DEM’in ilk işbirliği denemesi başarılı oldu…

        İNFAZDA İŞBİRLİĞİ

        Sonrasında gerçekleşen oylama da önemliydi…

        Adalet Komisyonu sırasında 10. Yargı Paketi’ne el sürdürmeyen, direnen iktidar tarafı, paket Genel Kurul’a gelince tutum değiştirdi…

        Özellikle Covid-19 düzenlemesi diye adlandırılan, hükmünü almış kişilerin hapisten çıkmasına, Mahkemelerdeki gecikme nedeniyle hükmü daha sonra çıkanların ise aynı haktan yararlanamadığı düzenlemeyi AK Parti çıkarmak istemedi.

        Buna gerekçe olarak da düzenlemeden 4 bin 200 kadar FETÖ hükümlüsünün de yararlanacak olması gösterildi.

        Bu kişilerin yararlanmalarını istemedikleri için ötelendiği vurgulandı.

        DEM VE MHP AYNI GÖRÜŞTE

        Baştan bu yana düzenlemenin çıkması için çaba gösteren DEM’de bu durum hayal kırıklığına ve tepkiye yol açtı…

        Dikkat çeken ise bu düzenlemede MHP’nin de benzer tepkiyi göstermiş olmasıydı…

        MHP düzenlemenin çıkması ve PKK’nın bir an önce silahlarını teslim etmeye başlamasını arzu ettiği için DEM ile aynı tepkiyi sergiledi.

        Mahkemelerinin gecikmesi dolayısıyla aynı süreli cezayı alan bir grubun serbest kalmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu dile getirdi…

        Ancak AK Parti geri adım atmadı…

        Paketten çıkarılan sadece Covid-19 düzenlemesi olmadı…

        Muhalefetin,özellikle de Yeni Yol Partisi’nin talepleri doğrultusunda 8 madde daha çıkarıldı.

        Bu maddelerin ağırlıklı bölümü çocuk hükümlülere ilişkindi…

        MUHALEFET İLE SAĞLANAN UZLAŞI

        AK Parti ve MHP, CHP ile Yeni Yol’dan gelen taleplerin ağırlıklı bölümüne olumlu yanıt verdi ve 30 maddelik paketten 8’ini anında ayırdı…

        Bu ise haklı gerekçeler dinlendiğinde, TBMM’de işbirliğinin yapılabileceğine, kanunların rahatlıkla zorlanmadan çıkarılabileceğine yönelik en iyi örnekti…

        Meclis salı günden itibaren Bayram sonrası çalışmalarına başlayacak.

        NASIL BİR KOMİSYON?

        Ancak son günlerde özellikle iktidar milletvekillerinin TBMM’ye gelmesinde sorun yaşandığı dikkate alınırsa, Terörsüz Türkiye diye adlandırılan komisyonun oluşumu dışında, başta Anayasa olmak üzere diğerlerinin gerçekleşme olanağı görülmüyor.

        Terörsüz Türkiye Komisyonu’na ilişkin de muhalefetle birlikte DEM’in de itirazları var.

        Öncelikle MHP lideri Devlet Bahçeli'nin önerdiği gibi 100 kişi olmasına karşılar; daha az sayıda olmasını istiyorlar.

        Bir diğer talepleri de bunun bir soruşturma veya araştırma komisyonu değil, etkin bir komisyon olabilmesi için geçici özelliğe sahip, kendi başına kararlar alıp, Genel Kurul’a doğrudan kanun değişikliği yollayan komisyona dönüşmesi.

        100 ÜYE TALEBİNİN GERİSİNDEKİ NEDEN

        Diğerlerinin yaptırım gücünün olmaması nedeniyle bir talepte bulunuyorlar.

        İktidar kesiminin 100 üyeli olması talebinin gerisinde ise TBMM’de bulunan 16 partinin en az bir üye verdiği, 6 grubun da oranlarınca katıldığı komisyonda AK Parti ile MHP’nin %51 çoğunluğa ulaşma arzusu yatıyor.

        Çünkü, 10 partiden birer kişi katıldığında gruplara kalan sayı 90’a iniyor.

        Bu 90'ın gruplar arasındaki dağılımda AK Parti 44, MHP ise 7 üyeye sahip oluyor ki bu da 51’e ancak ulaştırıyor.

        Sayı düştükçe diğer partilerden gelenlerin katılım oranı yükseleceğinden dolayı iktidar partileri %51’i elde edemiyor…

        Dolayısıyla gelecek aya kadar çalışmalarına devam etmesi planlanan Meclis’te Terörsüz Türkiye Komisyonu’nun kurulmasına herkes olumlu yaklaşıyor.

        Ancak komisyonun yapısı konusunda henüz netleşmiş bir durum bulunmuyor; İYİ Parti de katılıp katılmamayı kendi içinde tartışıyor…

        Özetle salı günkü iki oylama geleceğe ilişkin önemli ip uçlarını bize sunmuş bulunuyor…

        ***

        Hastaneden randevu alabilmenin sırrı…

        SON dönem sıklıkla dile getirilen yakınmalardan biri de hastanelerde muayene için randevu alamamak…

        Oysa kapı önünde sıra olmaması, hastaların çok daha kolay sağlık hizmetine ulaşması için e-Devlet sistemi içinde e-Nabız ve MHRS yani Merkezi Hekim Randevu Sistemi gibi çok iyi bir dijital alt yapı oluşturulmuştu.

        Bu işi en iyi bilen ve başında olan, sağlık dijital sistemini gerçekten virüs kapamaz, yetkili olmadığında giremez hale getiren Sağlık Bakan Yardımcısı Dr. Şuayip Birinci’ye dün bu yakınmalara neden olan durumu sordum…

        Her zamanki açık sözlülüğü içinde, “Randevu sistemini %95 çözdük; ancak herkes bir anda doğrudan sisteme girip hekim randevusu almaya kalkıyorsa, sağlık sisteminin işi zora girer; ama aile hekimine yönlendiğinde, herkes rahatlıkla randevusuna ulaşır...” diye başladı…

        Covid-19 sürecinde de başarılı işlere imza atan, sağlıkta dijital sisteme geçişin motor güçlerinin başında gelen Bakan Yardımcısı Birinci, gerekçesini de sözlerinin devamında getirdi:

        “Aile hekimlerimize randevuların ağırlıklı bölümünü ayırıyoruz. Onların kontenjanını yüksek tutuyoruz. Bir kişi kendisi sisteme girdiğinde o hekim için hemen randevu bulamayabilir. Ancak aynı hekim için randevuyu aile hekimine giderse hemen alma imkanına kavuşabilir.”

        Yeni sistemde geliştirdikleri algoritma, akşam saat 17:00’ye kadar aile hekimlerine öncelik tanıyormuş; randevuların ağırlıklı bölümü onlara ayrılıyormuş.

        Bu saatten sonra eğer kaldıysa sisteme kendi başına girenler alabiliyormuş…

        Buna benzer uygulama geçmişte de yapılmış; yazılan algoritma gazilere, yaşlıların da arasında bulunduğu hastalara öncelik tanımıştı.

        Yeni dönemde ise bunu aile hekimleri için geliştirmişler…

        HEDEF YENİ SİSTEME KAVUŞTURMAK

        Sağlık Bakanlığı uzun süredir aile hekimlerini önceleyen bir yapıyı oluşturmak istiyor.

        Yüksek riskli bir rahatsızlığı bulunmayan, küçük bir müdahale ile iyileşme olanağı olan hastaların, hastanelerin yükünü arttırmamaları için aile hekimlerine gitmeleri hedefleniyor.

        Dolayısıyla bir hasta aile hekimine giderek daha çabuk sağlığına ulaşma imkanına kavuşmanın yanında, eğer zorunlu olarak hastanedeki bir hekime ulaşmak istiyorsa da aile hekimi aracılığıyla daha kolay ulaşıyor.

        Arzu edilen sistemin bu sayede oturması hedefleniyor.

        Aslında olması gereken yapılıyor…

        Bazen aile hekimlerinin size hastaneden daha fazla zaman ayırdığı, daha çok kontrolden geçirdiği dikkate alındığında hastaneye gitmekten de daha avantajlı hale geliyor…

        Umarım aile hekimlerine çok daha ağırlıkta başvurulduğu bir sağlık sistemine ulaşılır…

        Not: Bu arada annesi Hakk yoluna yürüyen Bakan Yardımcısı Şuayip Birinci'ye başsağlığı diler, acısını paylaşırım... Merhume Münire Birinci'nin Hakk yolu açık, ruhu revan olsun...

        NOT: Önceki gece talihsiz bir kaza sonucu ağır yaralanıp hastaneye kaldırılan, Mimarlar Odası Başkanlığı'ndan bu yana tanıdığım, sevgi ve iyilik dolu, dost canlısı Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek’e şifa diliyorum… Umudum bir an önce iyileşmesi ve sağlığına kavuşması yönünde…