Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem TÜSİAD başkanları Orhan Turan ve Menmet Ömer Arif Aras'ın ifadesi ortaya çıktı - SON DAKİKA HABERİ
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan ve Yüksek İstişare Konseyi (YİK) Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, dernek genel kurulundaki konuşmalarında kullandıkları ifadelere ilişkin başlatılan soruşturmada yurt dışına çıkış yasağıyla ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

        "KONUŞMAMIN ANA TEMASI EKONOMİYDİ"

        TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras, Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde, bir bankanın yönetim kurulu başkanı olduğunu ve aylık ortalama gelirinin de 900 bin TL olduğunu söyledi.

        "TOPLUMUN HASSASİYETLERİNİ DİLE GETİRDİM"

        Konuşma metninin ana temasında ekonomiye yönelik açıklamalar olduğunu kaydederek, “Konuşmamın ana teması Türkiye ekonomisinin daha ileriye gitmesi için neler yapmamız gerektiğine konusunda bir metindir. Eğitim dili, hukuk üstünlüğü, ekonomide alınması gereken tedbirler, ülkemizin kalkınması için kadın hakları, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi ve bir çok ekonomik konularda ve finansal konularda Türkiye’nin önünün açılması için bir takım örnekler vererek toplumun genel olarak hassasiyetini dile getirmeye çalıştım.

        REKLAM

        "YANILTICI BİR BİLGİ VERMEDİM"

        Konuşmada kamuoyunu yanıltıcı herhangi bir bilgiyi vermedim. Bütün yaklaşım ve anlatımların ekonomiye etkilerinin yorumlanması şeklindedir. Türkiye’nin yatırım ortamının geliştirilmesi amacına yönelik bu konuşmaları yaptım. 40 yıldır adresim ve işim herkesçe bilinmektedir.

        "TÜRK EKONOMİSİNE KATKI SAĞLAYAMAYA ÇALIŞIYORUZ"

        33 yıldır aynı evdeyim, 38 yıldır aynı işte çalışıyorum. Uluslararası bir bankanın QNB’nin yönetim kurulu başkanıyım. 15 yıldır yönetim kurulu başkanıyım. Bankanın kuruluşundan beri çalışıyorum, 70 yaşındayım, bu bankanın başında olduğum için yurtdışıyla temaslarım oldukça yoğundur. Başta Katar olmak üzere birçok ülkeye gidiyorum. Bankamızla 15 bin kişi çalışmaktadır. Türk ekonomisine katkı sağlamaya çalışıyoruz. Yurtdışına çıkış yasağının tarafıma uygulanmamasını arz ederim” dedi.

        REKLAM

        "80'E YAKIN ÜLKEYE İHRACAT YAPMAKTAYIZ"

        TÜSİAD Başkanı Orhan Turan kimlik tespiti sırasında makine mühendisi olduğunu ve aylık ortalama gelirinin 1 milyon TL'yi bulduğunu söyledi. Yurt dışına yoğun ihracat yaptığını belirten Turan, “Şirketim yatırım sektöründedir ve 80’e yakın ülkeye ihracat yapmaktayız.

        "TİCARET BAKANIYLA YURTDIŞI SEYAHATİM VAR"

        Yoğun yurtdışı seyahatlerim olmaktadır. Ticaret bakanımız ile yurtdışına gidiyorum. Mart ve nisan ayında Çin ve Amerika seyahatlerimiz olacaktır. Yapay zeka ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Orada da Türk girişimcilere bir araya getirmeye çalışıyoruz. Adresim bellidir, iş insanıyım, yurtdışına çıkış yasağı talebinin reddine karar verilmesini talep ederim.” şeklinde konuştu.

        Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği kararında savcının sevk yazısına değindi. Sevk yazısında, şüphelilerin yalnızca basın yoluyla bilgi sahibi oldukları ve içeriği itibariyle herhangi bir bilgilerinin olmadığı olaylara açıklamalarda bulunduğu iddia edilirken, yargıyı telkin ve yönlendirme ile gerçeğe aykırı dezenformasyon içerikli beyanlarda bulundukları ileri sürüldü.

        YURTDIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI VERİLDİ

        Ayrıca yazıda, “sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgileri kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yaydıkları ve üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli şüphe, delil ve somut olgular vardır” ifadeleri de kullanıldı. Sevk yazısına dayanan Sulh Ceza Hakimliği itiraz yolunun açık olduğunu belirterek Aras ve Turan’ın, yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.

        TÜSİAD soruşturmasında iki isim serbest bırakıldı
        TÜSİAD soruşturmasında iki isim serbest bırakıldı Haberi Görüntüle

        SAVCILIK İFADESİ DE ORTAYA ÇIKTI

        Öte yandan Orhan Turan’ın savcı huzurunda yaklaşık bir saat boyunca şüpheli sıfatıyla verdiği ifadesine de Habertürk Ulaştı. Turan ifadesinde, “TÜSİAD ülkenin refahı, sosyal politikası, ekonomisi, yüzlerce ekonomik politikalar ile enerji, sanayi, çevre, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm için kurulmuştur. Amacı bu tür konularda raporlar düzenleyip toplumu bilinçlendirmek, üyeleri bilinçlendirmek, e-ticaret ve sanayi ve benzeri konularda görüş bildirmektir. Ve bu amaç doğrultusunda da ülkenin üst düzey bürokratları ile görüşmekteyiz.” dedi.

        “KONUŞMA METNİNİ KENDİM HAZIRLADIM”

        TUSİAD’da başkanlık görevinin 3 yıldır sürdüğünü söyleyen Turan, “Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu üyesiyim. 3 ayda 1 de 8 bakanımız ile birlikte toplantı yapmaktayız ve ben de üye olmam nedeniyle görüşlerimi bildirmekteyim. Daha önce de Türk Konfet'in başkanlığını yaptım. Bana sormuş olduğunuz genel kuruldaki konuşmamı bizzat kendim hazırladım. Kendim Anadolu'yu sürekli gezerim ve bu seyahatlerim sırasında da çeşitli kişilerden iş dünyasından görüştüğüm şahıslardan ekonomiye ilişkin aldığım notlar doğrultusunda yine ülkeye değer katacak sanayi, enerji verimliliği, rekabetçilik alanlarında gelişmenin sağlanması için bu yönde toplumu ve üyelerimizi bilgilendirmek maksadıyla konuşma metnimi hazırladım. Ben kendim enerji verimliliği alanında çalışmaktayım ve son 3 yıldır da ihracat noktasında birinciyiz ve bu konuda da ödül almaktayız. 13 Şubat’ta yapmış olduğum konuşma derneğimizin tüzüğü amacı doğrultusunda yapılmıştır. Derneğin faaliyetleri veya amaçları dışında herhangi bir görüş bildirmedim. Derneğimiz de aynı zamanda kamuya yararlı dernek vasfındadır.” dedi.

        “BU OLAYLAR EKONOMİYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR DİYE BAHSETTİM”

        Yaptığı konuşmanın içeriği sorulan Turan, “Yalnızca basından ve Anadolu'yu gezdiğim sırada öğrendiğim bilgiler kapsamında konuştum. Olayların ayrıntısını bilmiyorum, zaten bu olaylar da benim konum değildir. Bu olaylar ekonomiyi ilgilendirdiği ve ekonomiyi olumsuz etkilediği için

        konuşmamda bahsettim yoksa olayların içeriği benim konum değildir. Genel kurulun amacı son dönemdeki ekonomik gelişmelerin değerlendirilmesine ilişkindir. Bunlar ekonomiyi etkilediği için biz bu konulardan bahsettik.”

        “HERHANGİ BİR YARGI MENSUBUNA YÖNELİK KONUŞMADIM”

        “Konuşmamda hukuksuzluk olduğunu kast etmedim veya böyle bir değerlendirme yargısında bulunmadım. Konuşmamda geçen konuları basından ve yukarıda bahsettiğim gibi iş insanlarından öğrendiğim bilgilerin detayına girmemek üzere bahsettim. Beyanlarımın herhangi bir yargı mensubuna yönelik olması söz konusu değildir. Bunlar ekonomiyi etkileyen ve basında yer eden benim de basından takip ettiğim konulardır. Ayrıca konuşmamın devamında da ülkemizin son dönemde enflasyonla mücadelesinde yerine getirmeye çalıştığı ekonomik programlarını özellikle Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek'in uygulamalarını doğru bulduğumu belirttim. Bu konuda bizzat Maliye bakanımızdan da tebrik almışlığım vardır. Çünkü şuanda yapılan iş ve işlemler öncekine nazaran doğru olup yerinde işlemlerdir. Zaten bulunduğumuz konum gereği bu konulara ilişkin bürokratlara görüş bildirme durumundayız. Örneğin kanun taslağı hazırlandığında bile TÜSİAD'a gönderirler ve görüş isterler. Biz de ülkemizin çıkarları doğrultusunda yorumlarımızı açık biçimde yaparız. Bana sormuş olduğunuz gibi ben bahsi geçen konuşmamda kamuoyuna

        herhangi bir yanlış bilgi verdiğimi düşünmüyorum. Benim zaten kamuoyunu bu konulara ilişkin bilgilendirme amacım yoktur. Ben ülkeme değer yaratmaya çalışan bir vatandaşım. Başka bir diyeceğim yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum, ilk defa adliyeye geliyorum. 42 yıllık sanayiciyim ilk defa bir savcının karşısına çıkıyorum. Diyeceklerim bunlardan ibarettir.” dedi.

        “SİYASET KURUMUNU ASLA KASTETMEDİM”

        Savcı huzurunda şüpheli sıfatıyla yaklaşık 2 saat 40 dakika boyunca ifade veren Mehmet Ömer Arif Aras da ifadesinde, “13 Şubat 2025 tarihli konuşmam, TÜSİAD tarafından hazırlanan 'Perspektif 2025 - Gelecek ve Dönüşüm için Yol Haritası ve Öneriler' başlıklı kitapçıkta yer alan 11 önerinin açıklamasına dayalıdır. Konuşmamda özellikle eğitim ve liyakat ile hukuka duyulan güvenin arttırılması başlıklarını vurguladım. Bununla birlikte enflasyon ile kararlı mücadele, teknoloji ile verimliliğin arttırılması, ihracata dayalı büyüme, AB ile gümrük birliğinin güncellenmesi, eğitim standartlarının artırılması, kadının işgücüne katılımının arttırılması ve girişimcilerin desteklenmesi dahil birçok alanda iyileşmenin ekonominin gelişmesi ile doğrudan bağlantılı olduğunu ifade ettim. Konuşmamın amacı, dünyada ve ülkemizde geçtiğimiz yılın bir değerlendirmesini yapmak ve daha güçlü ekonomiye sahip bir Türkiye için yapısal hangi reformlara öncelik vermemiz gerektiğini vurgulamaktı. Konuşmamın başında Bolu-Kartalkaya’da, 6 Şubat Maraş depreminde, Manisa-Soma’da ve Erzincan İliç’te çok sayıda yurttaşımızı kaybettiğimiz üzücü olaylardan bahsettim. Konuşmamda 'Kurallarımız vardır ama uymayan çoktur, yeterli denetim yoktur. Bu ölümlerin ana nedeni sistem bozukluğudur. Maliyeti güvenliğin önüne koyan iş sahipleri, hak etmediği koltuğa oturan özel sektör iş insanları ve kamu yöneticileridir. Onların yarattığı ve uyguladığı sistemdir.' dedim. Bu ifadem ile vurgulanan ve çöktüğü söylenen sistem 'kural tanımayan özel sektör ve onu denetlemekle sorumlu kamu görevlileri' dir. Sorumlular olarak kastedip, görevden ayrılmasının doğru olduğunu düşündüğüm de özel sektör ve kamuda görevli olan bu kişilerdir. Siyaset

        kurumunu asla kastetmedim, ima bile etmedim.” dedi.

        “KONUŞMA METNİNİ BEN HAZIRLADIM”

        Soruşturmayı yürüten Basın Suçları Bürosu’nda görevli Cumhuriyet Savcısı konuşma içeriğini kimin hazırladığını sordu, Aras ise hukuk müşavirinden görüş aldığını belirterek “tüzüğümüz çerçevesinde ben hazırladım” şeklinde konuştu.

        “ÖZDAĞ, İMAMOĞLU VEYA BARIM İLE İDEOLOJİK VEYA BİYOLOJİK BAĞIM YOK”

        Savcının “Konuşmanız içeriğinde son haftalarda politik hayatta olağanüstü olayların yaşandığına, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alındığına ve yerlerine kayyum atandığına dair beyanlar ile yine bir siyasi parti liderinin tutuklanmasına yine birçok sanatçının menajeri olan şahıs hakkında işlem yapılmasına yönelik beyanlar ile kimleri kastediyorsunuz?” şeklindeki sorusuna ise, Bu cümlelerimde ve konuşmamda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yine Ümit Özdağ isimli siyasi parti lideri, yine sanatçı menajeri ile Ayşe Barım isimli şahıslar akla gelebilir. Ancak seçilmiş belediye başkanlarının görevden alındığına ve yerlerine kayyum atandığına ilişkin şuanda hangi belediye başkanının görevden alındığını ve yerine kayyum atandığını hatırlamıyorum. Konuşmamızın amacı ekonomi ile ilgilidir. Ayrıca liyakat ve eğitim hususlarına da değindim. Bu sebeple de verdiğim örneklerde hiçbir şekilde isim kullanmadım. Çünkü benim amacım o olayların ekonomiye olan yansımasını vurgulamaktı. Yoksa konuşmamın amacı bu olayları incelemek ve değerlendirmek değildi. Bu kişiler ile ideolojik ya da biyolojik bir bağım yoktur.” İfadesini kullandı.

        “OLAYLARIN EKONOMİYİ ETKİLEDİĞİNİ SÖYLEDİM”

        Savcı Aras’ın soruşturmalar kapsamında hukuksuzluk olduğuna ilişkin verdiği beyanını da açıklamasını istedi. Hukuksuzluk olduğuna dair hiçbir beyanı olmadığını söyleyen Aras, “Ben sadece bu olaylardan bahsederken bu olayların üst üste gelmesi nedeniyle ekonominin etkilendiğini belirtmek istedim. Yoksa bu olayların konuşmamda geçmesinde özel bir amaç yoktur.

        Ben zaten bununla ilgili konuşmamda 'bu olaylarda suç vardır veya yoktur' şeklinde bir

        değerlendirme yapamayız cümlesini bizzat dedim.” dedi.

        "OLAYLARIN İÇERİĞİNİ BİLMİYORUM"

        Savcı Aras’a Teğmenlerin ihracı, belediyelere kayyum atanması, gazetecilerin gözaltına alınması, menajer tutukluluğuna ilişkin ne kadar bilgi sahibi olduğunu sorarken, “Yeterli bilgi sahibi değilseniz neden bu şekilde açıklama yaptınız?” dedi. Aras ise cevaben olayların ayrıntısını bilmediğini söyleyerek, “Yalnızca basından öğrendiğim olaylardır. Ki konuşmamın amacında da bu olayların ayrıntısını veya içeriğini bilmeme gerek yoktur. Bu olayların yalnızca üst üste gelmesi kamuoyuna olumsuzluk olarak yansıdığı için ekonominin de olumsuz etkilenmesine neden olduğunu düşünüyorum. Yoksa olayların içeriği ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapmadım. Nitekim herhangi bir kişi tahliye olsun veya herhangi bir kişi mahkum olsun diye bir beyanım yoktur. Yine konuşmamda geçen tutuklama veya soruşturma ile ilgili beyanlar tamamen benim basından öğrendiğim bilgilerdir. Ben ne tutuklamanın şartları ne de soruşturmanın gerekliliği ile ilgili özel bir bilgiye sahip değilim. Yine bana sormuş olduğunuz gibi beyanlarım herhangi bir yargı mensubuna yönelik değildir ve herhangi bir yargı mensubunun da beyanlarım doğrultusunda etkileneceğini düşünmüyorum. Benim bu şekilde etkim ve gücüm yoktur. Kaldı ki böyle bir kasıtla da asla söylemedim. Yine gücüm olmadığını belirttiğim nokta benim yargıyı etkileme noktasıdır. Tabii ki de TÜSİAD YİK Başkanı olarak ekonomiye ilişkin ve ekonomiyi etkiyecek nitelikteki olayları konuşmam vasıtasıyla kamuoyuna düşüncelerimi ifade ettim. Zaten kamuoyunda bilinen olayları tekrar ifade etmiş oldum. Objektif olarak gerçek dışı verdiğim bir bilgi yoktur. Diğer kısımlar benim kişisel değerlendirmelerimdir. Ayrıca 40 yılı aşkın finans sektöründe bulunmam nedeniyle ekonomiye ilişkin kamuoyunu bilgilendirme bilgi ve birikimimin olduğunu düşünüyorum. Yargıya ilişkin herhangi bir özel bilgim yoktur.” şeklinde konuştu.

        “KAMUOYUNU YANLIŞ BİLGİLENDİRMEDİM”

        Soruşturma savcısı ifadenin sonunda Aras’a “kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğinizi düşündünüz mü?” diye sordu. Aras ise cevaben, “Konuşmamda belirttiğim konular içerisinde kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğimi düşünmüyorum çünkü bu konular içerisinde ağırlıklı şekilde ekonomi, eğitim, liyakat, hukukun üstünlüğü, dünyadaki ekonomik gelişmeler, ihracatımızın arttırılması, Avrupa Birliği ile gümrük birliği anlaşmasının güncellenmesi, gelir dağılımının iyileştirilmesi, girişimcilik piyasasının desteklenmesi, kadınların iş gücüne katılımı, ayrıca 35 yaş altında eğitim ve iş gücünde olmayan 7 milyon gencimizin istihdama katılması gibi konular bulunmaktadır. Bu konularda da kamuoyunu yanlış bilgilendirdiğimi düşünmüyorum. Hukuk ile ilgili verdiğim örneklerin tamamen ekonomiye yansımaları benim değerlendirme konularımdır. Üzerime atılı suçlamaları kesinlikle

        kabul etmiyorum. Anayasanın 26. Maddesi kapsamında ifadeyi açıklama özgürlüğümü kullandım. Gerçeğe aykırı bir değerlendirmede bulunmadım. Yargıyı etkileyici bir cümlem yoktur. Böyle bir kasıtla da hareket etmedim. Yine konuşmamda yanlış ve yanıltıcı bilgi yoktur. Anlattıklarım kişisel gözlemlerimdir. Konuşmamda suç olabilecek bir cümle veya ima yoktur.“ ifadelerini kullandı.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ