Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Edebiyat Haftanın Kitapları
        1

        BALIKLARLA İLGİLİ RİVAYET
        (Faruk Duman)

        Yapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Balıklarla İlgili Rivayet romanında Faruk Duman okurunu, İncir Tarihi gibi, harikulade olaylarla dolu bir masal dünyasına sürüklüyor; daha doğrusu efsaneler diyarı İstanbul’un çok eski zamanlarına götürüyor. Bazen Binbir Gece’nin büyülü havasına sokuyor, bazen peygamber kıssalarındaki mucizeleri anımsatıyor, bazen Çelebi yazarların sıcaklığını duyuruyor, bazen halk masallarındaki dili yeniden kuruyor, bazen dünya klasiklerindeki heyecanlı serüvenleri yaşatıyor. Faruk Duman o sevilen, iksirli diliyle düşsel ve düşünsel bir yer ve zaman yaratıyor Balıklarla İlgili Rivayet’te tuhaf bir İstanbul masalı anlatıyor: "İstanbul’un üzerinden büyük bir dev, bir dev sürüsü, sanki hunharca yıkıp yakarak geçmişti. Vah yazık vah, diye hayıflandı, ne de olsa İstanbul İstanbul’dur, böyle bir mamur mülke bunca eziyet ve de bunca insafsızlık edilir mi? Evleri yıkılsın. Evi dini dikilsin. Karaköyü’nün balçık suyundan yine sahile yosunlu küflü çamur akıyordu. Balçık sıçrıyordu. Denizin sırtında kabarcıklar çıkmıştı. Boğaz’ın ortasında, daha önce görmediği bir yükselti vardı. Sivri bir ada gibi yükseliyordu."

        2

        KAÇAK AVCI
        (Reinhard Kaiser-Mühlecker)

        Daha önce kaleme aldığı romanlarla Jürgen Ponto Edebiyat Ödülü, Hermann Lenz Bursu, Avusturya Kitap Ödülü gibi ödüllere layık görülen, çağdaş edebiyatta kuşağının en özgün seslerinden biri olarak nitelendirilen Avusturyalı yazar Reinhard Kaiser-Mühlecker'in büyük övgü alan sekizinci romanı Kaçak Avcı, Ayrıntı Yayınları’nın Edebiyat dizisinde yerini aldı. Kaçak Avcı, günümüz taşra yaşamının görünürdeki dinginliğinin altında kaynayan içsel şiddeti ve yabancılaşmayı konu alan çarpıcı bir roman. Kaiser-Mühlecker, genç çiftçi Jakob’ın ailesine, çevresine ve en çok da kendisine yabancılaşma sürecini yalın ve sarsıcı bir gerçekçilikle okura aktarıyor. Roman, nesiller boyu süren aile bağlarının, taşra yaşamındaki sosyal yapının ve bireyin kendine yabancılaşmasının keskin gözlemlerle işlendiği bir anlatı sunuyor. Jakob’ın dönüşümünü yargılamadan, doğanın ve insanın içsel yasalarıyla uyumlu bir sadelikle anlatıyor. Çiftlik hayatının görünmeyen yüzünü ve insan doğasının sınırlarında dolaşan karanlık tarafları ustalıkla işliyor.

        3

        YİTİK YOLLAR
        (Knut Hamsun)

        Nobel ödüllü yazar ve modern edebiyatın öncülerinden Knut Hamsun’un, yaşamının en çalkantılı döneminde kaleme aldığı “Yitik Yollar”, Türkçede ilk kez Livaneli Kitaplığı serisinden İnkılâp Kitabevi etiketiyle okurlarla buluştu. İkinci Dünya Savaşı sonrasında toplumdan dışlanan, Nazi işgaline verdiği destek nedeniyle sert biçimde eleştirilen Hamsun, bu kitabında kendi yaşamının en karanlık yıllarına, çocukluğuna, Amerika’daki göçmen işçiliğine ve yazarlık serüvenine dönüyor. Sessizliğe mahkûm edilmiş bir odadan yazılan bu metin, sadece bir yazarın değil, bir insanın kendi geçmişiyle hesaplaşmasının en çıplak ve kırılgan tanıklığını sunuyor. Yitik Yollar, Hamsun’un edebî dehasını, derin gözlem gücünü ve ironik anlatımını bütün çelişkileriyle ortaya koyuyor. Bir yandan unutulmaz eserlerin (Açlık, Pan, Victoria, Toprak Yeşerince) yazarı olan bir edebiyat devini, diğer yandan ise tarih karşısında tartışmalı bir figürü görmek mümkün.

        4

        DÜNYANIN ÇEVRESİNDE YENİ BİR YOLCULUK
        (Daniel Defoe)

        Daniel Defoe’nun keşif tutkusuyla yazılmış klasiklerinden biri olan Dünyanın Çevresinde Yeni Bir Yolculuk, okurları 18. yüzyılın macera dolu dünyasına taşıyor. Defoe, Robinson Crusoe ve Moll Flanders gibi eserleriyle tanınan usta bir yazar ve gazeteciydi. Gerçekçi anlatımı ve ayrıntılı gözlemleriyle, macera edebiyatının en etkileyici isimlerinden biri olmayı başardı. Kaptan Singleton dünyanın keşfedilmemiş sularında tehlikeli bir yolculuğa çıkmıştı. Ekvatorun bilinmeyen bölgelerinden, korsanların kol gezdiği okyanuslara uzanan bu serüvende, zenginlik peşindeki mürettebat ve keşfedilmemiş topraklar arasında geçen soluk kesici olaylar yer alıyor. Denizcilik maceraları ve keşif edebiyatı açısından büyük öneme sahip olan bu eser, sadece heyecan verici bir serüven sunmakla kalmıyor, aynı zamanda 18. yüzyılın keşif ruhunu ve ticaretin dünyayı nasıl şekillendirdiğini de gözler önüne seriyor. Defoe gerçekle kurgu arasındaki ince çizgiyi ustalıkla işliyor.

        5

        HATIRLAMANIN BİLİMİ VE UNUTMANIN GEREKLİLİĞİ
        (Charan Ranganath)

        Hafıza, yalnızca geçmişin bir kaydı değil; kimliğimizi, seçimlerimizi, duygularımızı ve dünyayla kurduğumuz ilişkiyi şekillendiren güçlü bir zihinsel araçtır. Sinirbilimci ve psikolog Charan Ranganath, Timaş Yayınları'ndan çıkan Hatırlamanın Bilimi ve Unutmanın Gerekliliği'nde belleğe dair bildiklerimizi kökten sarsan bir anlayış sunuyor. Anıları nasıl oluşturduğumuzu, neden bazılarını canlı tutarken diğerlerini unuttuğumuzu titizlikle incelerken dikkat, duygu ve bağlam gibi faktörlerin hatırlama üzerindeki etkilerini açıklıyor. Son bilimsel araştırmalardan yola çıkan Ranganath, hatırlamanın yalnızca geçmişi korumakla kalmayp, bugünü anlamamıza ve geleceği planlamamıza da hizmet ettiğini gösteriyor. Travmalarla başa çıkmaktan önyargılarımızı aşmaya, daha bilinçli seçimler yapmaktan hafızayı gündelik yaşamda daha etkili kullanmaya kadar belleğin dönüştürücü gücünü gözler önüne seriyor. Popüler kültürden örneklerle kişisel hikâyelerle zenginleşen kitap, hatırlamanın ve unutmanın ardındaki sinirsel süreçleri keşfetmek isteyen herkes için hem aydınlatıcı hem de ilham verici bir rehber...

        6

        KARANLIĞIN İCADI
        (Özlem Dikeçligil)

        “Uyuyorum da. Bir ara gözlerimi açtığımda kötü rüyalar görmüş bir çocuk gibi başucumda durduğunu görüyorum. Caddeden yansıyan sokak lambasının ışığında omuzlarından sarkan ince kollarını, yana doğru düşürdüğü başını. Kenara çekilip yanıma yatsın diye battaniyeyi açıyorum. O an yerinin orası olduğuna eminim. Sımsıkı sarılıyoruz. Üzerimizdeki battaniye lavanta ve rutubet kokuyor. Sırtındaki kemikten kanatları okşuyorum.” İletişim Yayınları'ndan çıkan Karanlığın İcadı’nı okurken lineer zaman akışından uzaklaşıyoruz. Bir girdabın içinde yol alıyor ve sonunda birbirinden eşsiz felaket manzaralarına ulaşıyoruz... Özlem Dikeçligil’in büyüklü küçüklü kıyametlerle örülü edebi evreni bizi bir sarmal gibi içine çekiyor. Bazen korkudan, bazen acıdan, bazen de öfkeden nefesimiz kesilir gibi olsa da sonuna dek merakla ve hayranlıkla okuyoruz her bir öyküsünü.

        7

        NİKOLAS KOPERNİK
        (Owen Gingerich-James Maclachlan)

        VakıfBank Kültür Yayınları (VBKY), “Nikolas Kopernik” adlı kitabı okurlarıyla buluşturuyor. Owen Gingerich ve James Maclachlan’ın kaleme aldığı kitap, bilimsel devrimin babası olarak kabul edilen Nikolas Kopernik’in hayatını okurlara ilham verici bir anlatımla, keyifli ve anlaşılır bir dille aktarıyor. 1473’te Polonya’da doğan Kopernik, Krakov’da ve ardından İtalya’da eğitim gördü; yetişkinlik hayatının büyük bölümünde kilise yöneticisi olarak görev yaptı. Gezegenlerin hareketlerini açıklamak için tutarlı bir sistem arayışına giren Kopernik, Güneş’i merkeze alarak Dünya’yı onun etrafında dönen bir gezegen olarak tanımladı. Bugün Güneş Sistemi’ni başka bir şekilde hayal etmek zor olsa da Kopernik’in fikri kendi zamanında büyük yankı uyandırdı. Güneş merkezli evren vizyonu, birçok kişi için şok edici ve inanılmaz bulunmasına rağmen, göksel hareketlerin fiziksel olarak anlaşılması için temel bir çerçeve sundu. Bu kavramın geniş kitlelere ulaşması ise neredeyse iki yüzyıl sürdü. Yine de Kopernik’in olağanüstü metninde ortaya koyduğu şey bilimde gerçekten devrim yarattı.

        8

        BİR ZAMANLAR
        (Hakan Eren)

        Türk popüler müziğinin 60’lı, 70’li, 80’li yıllarına ışık tutan sayılı arşivcilerden yirmi beş yıllık radyocu, prodüktör ve yapımcı Hakan Eren’in, Masa Kitap’tan yayımlanan ilk kitabı Bir Zamanlar okuyucularla buluştu. Eren, kişisel tarihinde müziğin yerinin, titiz bir arşiv çalışması yaparak nasıl kültürel bir boyuta evrilebileceğini gösterdiği kitabında 60’lı, 70’li ve 80’li yılların pop müzik tarihini, dönemin gazete ve dergilerindeki bilgilerle destekleyerek anlatıyor, sahnelerin perde arkasında neler olduğunu gün yüzüne çıkarıyor. Bir Zamanlar’da 60’lı, 70’li ve 80’li yıllarda müzik camiasında yaşanan sansasyonel olaylar; sahneye çıkmak, plak çıkarmak, albüm yapmak için verilen mücadeleler aynı zamanda bir Türkiye panoraması da çiziyor. Editörler Sibel Alaş ve Burcu Şahin’in çalışmalarıyla şekillendirilen kitap; kişisel hikâyeden yola çıkıyor, Türk pop müzik tarihi hakkında bilgi veriyor ve aynı zamanda müziğin arka bahçesinde neler olduğuna dönemin gazetelerindeki röportajlar ve fotoğraflarla odaklanıyor.

        9

        VİKTOR FRANKL'IN ANLAM ARAYIŞI ÜZERİNE
        (Pam Roy-Moira Hummel)

        Dünyaca ünlü psikiyatrist Viktor E. Frankl’ın mirasından ilham alan “Viktor Frankl’ın Anlam Arayışı Üzerine” eseri, İnkılâp Kitabevi'nden çıktı. Pam Roy ve Moira Hummel tarafından kaleme alınan bu eser, Frankl’ın logoterapi anlayışını günümüz insanının hayatına uyarlıyor. Holokost’tan sağ kurtulmuş Frankl’ın “anlam” merkezli felsefesi, modern çağın kaygı, boşluk ve umutsuzlukla şekillenen sorunlarına karşı güçlü bir rehber niteliği taşıyor. Kitap; amaç, özgürlük, sorumluluk ve kendini aşma gibi kavramlar etrafında yirmi bir düşünce sunarak okurları kişisel bir keşif yolculuğuna davet ediyor. Eğitim ve gençlik üzerine uzun yıllardır çalışmalar yürüten Pam Roy ile koruyucu ailelerdeki gençlere destek veren Moira Hummel, bu kitapta Viktor Frankl’ın evrensel mesajını yeni nesillere aktarıyor. Roy ve Hummel, Frankl’ın öğretilerini yalnızca bir terapi yöntemi olarak değil, yaşama bakışımızı değiştirecek bir felsefe olarak yorumluyor. Viktor Frankl’ın Anlam Arayışı Üzerine, bireysel arayışlarımızı anlamla buluşturuyor...

        10

        BEN VE GULYABANİ
        (Nesim Yetik)

        A7 Kitap'tan çıkan 'Ben ve Gulyabani'de sıradan hayatların ilginç ayrıntılarını akıcı bir dille aktarıyor Nesimi Yetik. Polisiye olay örgüsü oluşturmadaki özgünlüğü ve estetik düzeyi yüksek sinematografik atmosfer oluşturma başarısı, soluksuz okunacak öykülere dönüşüyor. Kıyıda bir çocuk, boncuk atan tüfeğiyle denize ateş ediyor. Kurşunları bitince annesinin yanına gidip tüfeği dolduruyor. Kıyıdaki yoldan yaşlı bir adam geliyor bastonuyla. Elindeki plastik sandalyeyi sürükleyerek kaldırımdan yavaşça kumsala iniyor. Sandalyeyi çevirip oturuyor denize karşı. Annem denize bakıyor. Boğazda koca koca gemiler. Bu gemiler nereye gidiyor? diyor. Sandalyesine oturmuş ihtiyara dönüyorum. O da gemilere bakıyor sanki. İkimizin saçları da ağardı, diyorum anneme. Kocadık anne; koca koca insanlar olduk. Geçip giden gemiler gibi...

        11

        OTEL MANGNIFIQUE
        (Emily J. Taylor)

        Amerikalı yazar Emily J. Taylor’ın kaleme aldığı Otel Magnifique, Mundi Çocuk etiketiyle raflardaki yerini aldı. Hayatı boyunca Başka Bir Yer'in hayalini kuran 17 yaşındaki Jani’yi merkezine alan Otel Magnifique, göz kamaştıran sihrin ardındaki karanlık sırlarıyla sürükleyici bir roman... 17 yaşındaki Jani için hayat, Durc’un sisli limanlarında geçim derdiyle boğuşmak ve küçük kardeşi Zosa’ya göz kulak olmaktan ibarettir, ta ki efsanevi Otel Magnifique kasabaya gelene kadar. Burası sıradan bir otel değildir: Büyüyle çalışır, her sabah başka bir ülkeye yanaşır ve içindeki herkes büyünün parçası olur. Jani ve Zosa’nın konaklayacak paraları yoktur ama bir umutla iş başvurusunda bulunurlar ve bir anda kendilerini büyünün merkezinde bulurlar. Ancak bu otel göründüğü kadar masum değildir. Göz kamaştıran sihrin ardındaki karanlık sırları fark ettiklerinde artık çok geçtir. Jani sadece kardeşini değil, tüm otel çalışanlarını kurtarmak için hayallerini, cesaretini ve yüreğini ortaya koymak zorunda kalacaktır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ