Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Şimşek'ten bardağın dolu tarafı
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        IMF-Dünya Bankası toplantıları için ABD’ye giden Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek öncelikle derecelendirme kuruluşları olmak üzere bir dizi görüşmenin ardından açıklamalar yaptı.

        Habertürk-Blomberg HT Ortak yayınında Ali Can Türkoğlu’nun sorularını yanıtlayan Mehmet Şimşek büyük ölçüde ekonominin pozitif yönlerini öne çıkardı. Bardağa boş tarafından değil dolu tarafından baktı.

        ➔Bardağın boş tarafını başka bir gün yazmak üzere bugün Mehmet Şimşek’in açıklamalarından bardağın dolu tarafında görülenlere bakalım. Mehmet Şimşek’in öne çıkardığı konulardan derlediklerimiz şöyle:

        DÜNYADAN ETKİ SINIRLI KALACAK

        ➔”Bütün bu küresel şok yeni ABD hükümetinin korumacılık konusunda yeni bir seviyeye çıkışıyla başladı. Rezervler tampon görevi görüyor. Hem içerideki hem de dışarıdaki bu gelişmeler rezervlere yansıdı. Büyük oranda yabancı çıkışı yaşandı.

        Bu rezerv kaybının yüzde 58'i dış kaynaklı. Ama çıkışlar duruldu. Rezerv kaybının yüzde 34'ü firmalardan geldi, vatandaşın talebi yüzde 7-8 seviyesinde. Hane halkı ilk defa programa güven olarak bu çıkışa ilgi göstermedi.

        ➔Programa siyasi destek oldukça yüksek, ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğiz. Enflasyonu düşürmek, geçmişte de bugün de içerideki gelişmelerden bağımsız olarak birincil önceliğimiz.

        ➔Büyümenin geçici olarak yavaşlama riski var. Ancak yapacaklarımızın dezenflasyonist olması önemli. Yatırımı, ihracatı, istihdamı destekleyerek büyümedeki yavaşlamaya tepki vereceğiz.

        ➔Küresel belirsizliğin ekonomiye etkisi sınırlı kalacak. Türkiye büyümek için dış talebe daha az bağımlı. İhracatın milli gelir içerisindeki payı yüzde 20 civarı. Hizmetleri de katsanız 30’un altında. Türkiye ekonomisini sürdüren, içerideki tüketim ve yatırımdır. Bu bizi küresel belirsizliğe karşı göreceli olarak daha dayanıklı kılıyor.

        KÜRESEL ÇALKANTILARDA FIRSATI GÖRÜYORUM

        ➔Türkiye’nin ihracatının yüzde 62’si serbest ticaret anlaşmasının olduğu ülkelere gidiyor. Yakın coğrafyalardan tedarik konusunda Türkiye çok avantajlı. Küresel entegrasyonun zayıfladığı dönemde Türkiye’nin bölgesel entegrasyonundaki avantajı ortaya çıkıyor.

        ➔Ortalık yatıştığı zaman dönüp bakacaklar, hangi ülkeler avantajlı, hangi ülkeler dezavantajlı. Türkiye’ye uygulanan tarife yüzde 10. Asya bizim 2-3 katımız.

        Türkiye’ye tedarik anlamında fiyattan bağımsız ilave talep gelecektir. Asyalı ülkelerden Türkiye'ye yatırım da gelecektir. Bu konuda görüşmeler de var. Küresel korumacılığa karşı en büyük ilaç bölgesel entegrasyondur.

        ➔AB ile entegrasyon güçlenebilir. Balkan ülkeleriyle zaten var.

        ➔Bu konular her zaman çok boyutlu. Birçok tepki vermemiz gerekecek. Özellikle yüksek teknoloji yatırımlarını çok daha güçlü şekilde destekleyeceğiz. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın geçen sene açıkladığı HİT 30 programı var. O programı güçlü bir şekilde sürdüreceğiz. Yeni teşvik sistemi de arz yönlü sürecek.

        Yatırım ayağını çok güçlü bir şekilde destekleyeceğiz. Ben küresel çalkantıların getirdiği fırsatları görüyorum.

        ➔MB reeskont kredileriyle ihracatçımızı çok güçlü şekilde destekliyor. Biz bu konuda ilave çalışmalar yapacağız.

        ➔TBMM'de önemli bir reform çalışması var. Yatırımların hayata geçişini hızlandıracak çok ciddi bir reform çalışması var. Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak da bizim en önemli hedefimiz.

        PETROL VE PARİTEDEN POZİTİF ETKİ

        Petrol fiyatları 65-70 aralığında. Bu da Türkiye açısından inanılmaz bir avantaj. Petrol fiyatları böyle kalırsa cari açık 7-8 milyar dolar düşecek. Euro/doların 1,10'un üzerine çıkması cari açığı 4 milyar dolar iyileştirecek. Böylece milli gelirin yüzde 1'i kadar iyileşme olacak. Cari açığın milli gelire oranı yüzde 2'nin oldukça altında olacak.

        ➔Bütçede harcama disiplinini güçlü bir şekilde devam ettireceğiz. Harcamalarda frene basmış durumdayız. Bunu daha üretken alanlara nasıl kaydırırız ona bakacağız.

        Ekonomide öngördüğümüzden daha fazla bir yavaşlama olursa gelir ayağında da bir zaafiyet oluşabilir.

        ➔Türkiye, yetişmiş insan stoku konusunda önemli bir ülke. Her sene üniversitelerimizden 900 bin mezun var.

        ➔Ülkemizin altyapısı birçok gelişmekte olan ülkenin altyapısından çok daha gelişmiş. Havaalanları, limanlar, bilgi iletişim altyapısı (bu sene 5G’ye yatırım yapılacak.

        Nereden bakarsanız bakın Türkiye yatırımlar konusunda çok cazip bir ülke. Siyasi gelişmeler ne olursa olsun bu yatırımlar gelecek.

        ➔Yeni ABD yönetimi ile diyaloğumuz her seviyede çok güçlü. Bu iyi ilişkiler sebebiyle bizi en düşük gümrük vergisi konumunda tuttular. Bu muazzam bir avantaj.

        ABD ile biz 3-4 ana başlıkta görüşme halindeyiz. Birincisi enerji, ikincisi ise savunma sanayisi. Türkiye dünya savunma sanayi ihracatında muhtemelen ilk 10’a girecektir. ABD yaptırımların kaldırılmasına yönelik bir çalışma grubu kurdu ve ilerleme öngörüyoruz.

        ➔Rusya-Ukrayna savaşı sona ererse de Türkiye için büyük avantajlar var. Bu bölge yeniden inşa edilecekse Türkiye başrol oynayacak. Turizmde de barış huzur ve istikrar hakim olacaksa Türkiye bundan nemalanacak.”