İstanbul’da geçen hafta yaşanan depremde yine bazı fırsatçılar ortaya çıktı ve deprem malzemelerini fahiş fiyattan satmaları tepki çekti. Habertürk’de Para Gündem programında Sena Alkan dedi ki “Bu ne şimdi, hiç mi ahlak yok.” Ben ise paranın dünyanın en kirli şeyi olduğunu, herkesin her türlü yöntemi kullanarak paraya ulaşmak istediğini, bu nedenle “ekonominin ve paranın ahlakı yoktur” dedim.
➔ Uzun konuşabilseydik, piyasalar ve ekonominin işleyişinde ahlak yerine kurallar, kanunlar, kurumlar, denetim ve gözetim mekanizmaları kurulduğunu anlatırdım. “Kötü paranın iyi parayı kovduğunu” ve ekonominin bir işleyiş tarzı olduğunu, paranın bir matematik bir hesaba dayandığını söylerdim.
FELAKETLERDEN ÇIKAN FIRSAT
➔ Doğal afetler, krizler, ekonomik atılımlar, teknolojik gelişmeler, yeniden yapılanmalar, savaşlar elbette birilerinin kaybettiği ama buna karşılık birilerinin para kazanması için iyi bir fırsat yaratıyor. Hem reel ekonomide hem finansal piyasalarda.
➔ Piyasaların içindekiler için bu bir iş zaten ve “Sokaklarda kan aktığında alırım” yaklaşımı adeta bir kural haline gelmiş. İniş, çıkışlar sert ve büyük olacak ki piyasadakiler para kazanabilsin.
➔ Bu açıdan bakınca evet piyasaların ahlakı yok, bundan tamamen arınmışlar. Acımasız ve insanlık dışı hareket ederek felaketler üzerinden para kazanıyorlar.
➔ Sadece piyasalar değil, birçok meslek grubu da ayni kaderi paylaşıyor. Depremdeki ölüm ve yaralılara insan olan üzülür ama bir müteahhitse, inşaat malzemesi üreticisi ve satıcısıysa bundan yararlanır da.
PİYASALAR TETİKLEYİCİ DEĞİL, SONUÇ
➔ Hayatın kendisi ve dünyanın genel gidişi de aynen böyle. Aradaki fark, zaman farkından ibaret.
➔ Piyasalar açgözlü hareket ediyor, tok gözlü olanlar ise açgözlü olanların yemi haline geliyor, kötü para iyi parayı kovuyor. Ekonomisini olan ve matematiği tutan her şeye yatırım yapıyorlar, savaşa, silah sanayine de yatırım yapıyor piyasadakiler.
➔ Ancak hayatın içinde savaşmak isteyenler, o silahları talep edenler, savunmak amacıyla silahlananların varlığı da ortada. O silahları üretenler başka ve belki o silahlar üretilmese belki bazı savaşlar çıkmayacak ya da savaşlar bu kadar korkunç olmayacak.
➔ Yani felaketler hayatın içinde zaten var. Piyasalar burada felaketlerin nedeni ve tetikleyicisi değil, sonucu. Hayatın bir yansıtıcısı gibi.
ABD’DEN DÜNYAYA ÜÇ RİSK
➔ ABD’de Trump tarzı başkanlık sistemi dünyanın en önemli risklerinden biri.
➔ Getirdiği yüksek gümrük vergileri ile mevcut küresel ve serbest piyasaya dayalı ekonomik yapıyı yıkıyor. Yerine bloklaşan, korumacı, rekabetten uzaklaşan, siyasete ve jeopolitik gelişmelere bağlı, daha az rekabetçi ve daha maliyetli bir ticaret ve ekonomik sistem getiriyor.
➔ Son olarak 100 yıldan fazla bir geçmişe sahip ABD piyasalarının etkin çalışmasını ve dolar rezerv para haline gelmesini sağlayan Fed’in bağımsızlığına dokundu.
➔ İlk 100 gününü tamamlayan Trump iktidarı hiçbir sorunu çözemediği gibi yeni sorun yaratmada pek mahir. Çin ve Fed politikası konusunda piyasanın büyük sopasını görünce geri adım attı ama riskler aynı yerde duruyor.
➔ Sayesinde dünya 3 ana riskle yaşamaya devam edecek. Yine Trump’ın iki dudağı arasından çıkacak sözler belirleyici olacak, çünkü sadece geri adım attı, değiştiğini söylemedi.
PİYASALARDA TOPARLANMA, ALTINDA DÜŞÜŞ
➔ Bu iki geri adım başta ABD olmak üzere piyasaları pozitif yönde etkiledi. Risk iştahı yeniden artmaya başladı. Dolar yüzde 1.6 değerlenirken ABD 10 yıllıkları 17 baz puan kadar gevşedi.
➔ Amerikan borsaları ise yüzde 7.2 prim yaparken ABD dışı dünya borsaları yüzde 2.1 primle yetindi. Sonuçta dünya borsalarının tümü yüzde 5.3 prim yaptı. Nasdaq Endeksi yüzde 10 artarken Muhteşem 7’li şirketleri yüzde 13.6 yükseldi.
➔ Dünyadaki gidişin barometresi haline gelen altın salı günü 3.500 dolarla rekor düzeye ulaştı. Altın bu düzeyinde 2025’te yüzde 33 ve son bir yılda yüzde 50 değerlendi. 3.500 doları gördükten sonra satış yiyen altın haftayı 3.318 dolara inerek kapattı ve yüzde 5.2 geriledi.
➔ Piyasalar iyiye dönerken altın yönünü aşağıya çevirdi. Çünkü para güvenli limandan çıkmaya ve yolculuğa başladı.
➔ Henüz ana riskler yerli yerinde dururken finansal piyasaların pozitif seyrini Trump’ın iki geri adımı destekliyor. Demek ki ABD başkanı en azından tahvil piyasalarını çökertmeyi göze alamıyor. Bunun için de Fed konusunda geri adım attı.
➔ Çin’e uygulanacak yüksek tariflerde ilk göz kırpan da ABD başkanı oldu. Görüşmeler yaptıklarını da açıkladı ama bu Çin tarafından yalanlandı. Yani Trump’ın “işler yolunda” minvalindeki mesajlarının somut karşılığı yok.
FELAKET SENARYOSU NE?
➔ Ama Çin ile ABD ilişkilerinin kilitlenmesinden piyasalar adeta sinekten yağ çıkartırcasına satın alacak bir yön buldu. Oda felaket senaryosunun satın alınması.
➔ Çin ile anlaşma olmayacak, bunun sonucunda mayıs ayından itibaren market raflarında bazı ürünlerin yeri boş kalacak. Çin böylece ABD’ye elinin güçlü olduğunu gösterecek.
➔ Diğer ülkelerle de anlaşmalar hemen olmayacak ve zaman alacak. Bu sırada tedarik zincirleri bozulacak ve fiyatlar artacak. Çin’den ve diğer bazı ülkelerden tedarik kesilince limanlara yanaşan gemi sayıları düşecek, liman çalışanları ve beraberinde kamyoncular işsiz kalacak. İşsizlik de artacak.
➔ Tüketici beklentilerinin bozulmasından dolayı da tüketim azalacak. Büyüme aşağı gelecek.
➔ Ancak gümrük vergilerinin artışı nedeniyle maliyetler ve fiyatlar artacak.
➔ Kısaca Fed’in tarif ettiği ama adını net bir şekilde koymadığı durgunluk içinde yüksek enflasyon yani stagflasyon yaşanacak.
➔ Fed de bu durumda beklemeyi bırakacak ve yükselişe geçen enflasyona rağmen faizleri indirmeye mecbur kalacak.
➔ 7 Mayıs’taki ilk toplantısından bu yönde bir ümit yok ama 18 Haziran’da faiz indirimine gideceği beklentisi yüzde 60’ın üzerinde bir oranla var.
➔ Piyasalar için faiz indirimi Fed’in para musluklarını gevşetmesi demek. Bu senaryo şimdiden tuttu.
18 HAZİRAN’DA GERÇEKLE YÜZLEŞME
➔ Ekonomik durum kötüleşse felaket durumda olsa bile, piyasalar satın alacak ve kendilerine pay çıkartacak yön bulabiliyor.
➔ Aynen sokakların ve fabrikaların kapalı olduğu, ekonomik durgunluk yaşanan pandemi döneminde borsaların rekor kırmasında olduğu gibi.
➔ Elbette bu bir senaryo ve gerçekleşmesi kadar gerçekleşmeme ihtimali de var.
➔ Ancak bu durum en azından haziranın ortasında belli olacak.
➔ O zamana kadar piyasaların önünde mayıs ayı var ki, kurgulanan senaryo çerçevesinde çok hareketli geçmeye aday.
➔ 18 Haziran geldiğinde gerçekle yüzleşecek. Fed ya faizleri düşürecek ya da düşürmeyecek, sonbahara bırakacak.
➔ Veya 18 Haziran gelmeden Fed başkanlarından gelecek acıkmalar durumu bir ölçüde belli edecek ve piyasalarda yüksek oynaklık yaratacak.
➔ Faizin indirilmemesi halinde ne olacağı ise artık o zamanın sorunu. Piyasalar için kısa vade uzun vadeden daha fazla önemli.