Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Abdurrahman Yıldırım Bir geri adım 18 trilyon dolar
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Küresel piyasalar ABD'nin kredi notunun aşırı borçlanmasına yönelik gerekçelerle kırılmasının etkisinde haftaya başlıyor. En yüksek düzeydeki AAA notunun kırılmasını ABD ilk kez yaşamıyor. İki büyük reyting kuruluşu aynı şeyi daha önceki tarihlerde yapmıştı zaten.

        ➔Ancak borç tartışmaları güncel hale geldiğinden ABD tahvil faizlerinin yüksek düzeyde kalmasına yol açıyor. Yani not kırmaya yol açan sorun zaten piyasaların da gündeminde ve bir ölçüde fiyatlanmış da denilebilir.

        ➔Haftayı yüzde 4.443 düzeyinden kapatan 10 yıllık ABD tahvil faizi son 1.5 ayda yarım puan kadar arttı. Veya oran olarak yüzde 18 değişme gösterdi.

        ➔Moody's'in kararı ABD'nin borçlanmasını zora sokacak yeni bir gelişme değil. Diğer iki büyük reyting şirketi zaten daha önceden not kırarak bu yolu açmıştı.

        Piyasaların ABD borcuna yönelik hassasiyeti nedeniyle etkisi görülecek. Fakat bu etkinin de, düğün bayram yapmakta olan piyasalar tarafından üstesinden gelinebilir.

        ASIL ETKİ HALA AYNI

        ➔ Geçen hafta sonu İsviçre’de yapılan ABD-Çin görüşmesinden ticaret savaşını 90 gün süreyle durdurulması kararı çıktı.

        ➔14 Mayıs’tan itibaren ABD, Çin mallarına uyguladığı gümrük vergilerini yüzde 145'ten yüzde 30'a; Çin, ABD mallarına uyguladığı gümrük vergilerini yüzde 125'ten yüzde 10'a düşürdü. 14 Ağustos’a kadar bu oranlar üzerinden ticaret yürümeye başladı.

        ➔ Çin tarafı İsviçre görüşmesini ilk adım olarak değerlendiriyor ve kendi medyasında esen rüzgar “Dimdik durduk, kazandık” şeklinde.

        ➔ ABD ise görüşmenin anlaşma gibi algılanmasını istiyor. Halbuki üzerinde anlaşılan vergiler 3 aylığına geçerli.

        ➔ Şimdilik yapılan belirsizliğin ertelenmesi. Aynen diğer ülkelere yapıldığı gibi.

        Gümrüklerin artırılmasına ülkeler ve finansal piyasalar ciddi direnç gösterirken ABD yönetimi ise erteleye erteleye durumu yönetmeye veya sorunu yumuşatmaya çalışıyor.

        3 AYLIĞINA RAHATIZ, SONRASINA BAKARIZ

        ➔ 2 Nisan’da çok yüksek tarife açıklamalarını 9 Nisan’da Çin hariç diğer ülkelere yüzde 10 taban vergi kalmak suretiyle üç aylığına erteleme kararı izledi. Bu erteleme piyasaları pozitif yönde etkiledi, çöküşü durdurdu.

        ➔ 12 Mayıs’ta da bu kez asıl büyük hedef olan Çin ile yüzde 30 geçici vergi üzerinde anlaşıldı, kalıcı tarifler 90 gün sonra belirlenecek.

        ➔ Peki bu 90 günün sonunda yapılacak görüşmeler ve pazarlıklarda iki ülke kalıcı tarifeler için anlaşamazsa ne olacak?

        ➔ Çünkü Çin’in yüzde 30 vergiyi kabullenmesi için baskın bir nedeni yok. Dik duruşun sonucunu da gördüler, ABD ile aynı seviyedeler artık.

        ➔Ağustos’ta bir anlaşma olmazsa geçici dönem ve oranların biraz daha uzayacağı, hatta yeni yıla kalacağı tahminleri ağırlık kazanıyor.

        Buna karşılık çözüm geçici de olsa hem reel kesimde hem de finansal piyasalarda büyük rahatlama yarattı.

        ➔ Finansal piyasaların okuması ise “üç aylığına rahatız, sonrasına bakarız” şeklinde. Geçici tarifeler konularak kalıcı tarifelerin ertelenmesi aslında hem ticaret tarafını hem de finansal piyasaları kurtardı.

        TİCARET HIZLANDI, NEVLUNLAR SIÇRADI

        ➔ Önce reel kesimden başlayalım. ABD tarafında ithalatçılar 3 ay sonra ne olur ne olmaz diye kolları erkenden sıvadı. Üretim ve pazar için Çin’den ithal etmek durumundaki malların siparişini vermeye başladılar.

        ➔ Hatta bu üç aylık geçici döneme, ne olur ne olmaz diye bu yılın tüm tedarikini sağdırmaya çalıştıkları dahi söylenebilir.

        ➔ İki ülke arasında duran ticaret de geçen hafta itibariyle yeniden canlanmaya başladı.

        ➔ Nitekim bu durum navlunlara hızla yansıdı. ABD-Çin limanları arasında konteyner taşımacılığında gerilemekte olan navlun fiyatları geçen hafta sıçradı.

        Konteyner navlunları 15 Mayıs itibariyle Şanghay-Los Angeles hattında yüzde 15.6, Şangay-New York hattında yüzde 19.3 arttı. Bu, geçen yılın 20 Aralık'ından bu yana en büyük haftalık artış oldu.

        TARİFELERİN YÜKÜ KİME?

        ➔ İki ülke arasındaki ticaret artık yüzde 30 gümrük vergisine tabi ve maliyeti kimin üstleneceği tartışması da başladı.

        ➔ ABD’nin en büyük perakendecisi Walmart, perşembe günü tüketicileri muzdan araba koltuğuna kadar çeşitli ürünlerin fiyatlarının artabileceği konusunda uyardı.

        ➔ Başkan Donald Trump ise kendi sosyal medyasından yaptığı açıklamada Walmart’ın gümrük vergilerinin yarattığı ek maliyetleri üstlenmesi gerektiğini savundu.

        ➔Trump, şirketin kendi ekonomik gündemi uğruna kârından fedakarlık etmesi gerektiğini ve bunun imalat sektöründe daha fazla istihdam yaratacağını belirterek perakendeciye yüklendi.

        ➔ "Walmart, zincir boyunca fiyatları artırmanın nedeni olarak Tarifeleri suçlamayı durdurmalı" diye yazan Trump şu ifadeyi kullandı:

        "Walmart geçen yıl milyarlarca dolar kazandı, beklenenden çok daha fazla. Walmart ve Çin arasında, söylendiği gibi, ‘tarifeleri yemeli’ ve değerli müşterilerden hiçbir şey talep etmemeliler. Ben izleyeceğim ve müşterileriniz de izleyecek."

        ➔ Trump’ın uyarısı ile vergi artışlarının bir bölümünü şirketler üstlense bile bir bölümünü tüketiciye yansıtmaları güçlü olasılık. Enflasyonun da buna paralel artışı bekleniyor.

        PİYASA SOPASI İŞE ÇOK YARADI

        ➔ Bu gelişmeler üzerine geçen hafta ise Trump “Bessent piyasalardan anlıyor” dedi. Durup dururken değil, piyasalar düzeldikten sonra bunu söyledi. Demek ki yaşanan krizden Trump etkilenmiş ve bu sırada Bessent’i dinlemiş.

        ➔ Tarifeleri gündeme getirerek kriz yaratan Trump piyasa sopasının daha büyük olduğunu gördü ve geri adım atmak zorunda kaldı.

        ➔ Bu da çözümü beraberinde getirdi. İster piyasanın sopasını görmesiyle isterse de etrafından gelen önerileri dinleyerek olsun Trump’ın stratejik geri adımı yarattığı krizi çözdü.

        ➔ Küresel borsalar hafta sonu itibariyle 2 Nisan düzeyinin yüzde 5.5 üzerine çıktığı gibi, rekor seviye olan 18 Şubat değerlerini neredeyse yakaladı.

        ➔ MSCI Tüm Dünya Borsaları Endeksi 18 Şubat’ta 887.719 değeriyle zirveyi görmüştü. Aradan geçen zamanda 8 Nisan’da 747.961 puanla dibe inen Endeks 16 Mayıs’ta itibariyle yeniden 880.625 puana ulaştı.

        1.5 ayda yüzde 15.7 gerileyen dünya borsaları ardından yüzde 17.7 yükseldi. Cuma günü itibariyle endeks rekor düzeyinin sadece yüzde 0.8 altında bulunuyor.

        ➔ Aynı dönemde tüm dünya borsalarının toplam piyasa değeri 18 Şubat’taki 129 trilyondan 9 Nisan’da 109.7 trilyona dolara indi. 19.3 trilyon dolarlık kayıp meydana geldi.

        ➔ Son 1.5 aya yaklaşan yükselişle kaybın 17.7 milyar doları geri alındı. Geriye 1.6 trilyon doları kaldı. Geri adım bu nedenle çok stratejikti.

        İLK RAUANDA HER İKİ TARAF DA AĞIR YARALI

        ➔ İlk 100 günlük Başkanlık döneminde piyasaları sarsan ve uçurumun kenarına getiren Trump ikinci 100 günlük icraat dönemine daha sakin başladı.

        Yapabileceği en iyi şeyi yaptı ve ABD ile küresel piyasaların üzerine düşürdüğü gölgesini kaldırdı.

        ➔ “Gölge etme başka ihsan istemem” sözünü doğrularcasına piyasalardaki toparlanmayı gördük.

        ➔ Geçici tarifelerin yürürlükte kalacağı Temmuz ve ağustos ayları gelinceye kadar piyasaların vur patlasın çal oynasın şenliğine devam edecek yeterince zamanları var.

        ➔ Bu süreçte muhtemelen 18 Şubat rekor seviyelerinin üzerine çıkılır, yeni yeni zirveler de görülür. Gün ve kısa vade kurtuldu demektir.

        ➔ Trump ile piyasaların ilk karşılaşmasında her iki taraf da ağır yara alarak yere serildi ve yeniden ayağa kalktı. Arada belli bir denge de kuruldu gibi. Devamını keyifle izleyeceğiz.