İstanbul Sanayi Odası hayvancılık sektörüyle ilgili kamunun alacağı kararları desteklemek ve konunun kapsamlı ele alınması sağlamak için Hayvancılık Sektör Raporu hazırladı.
İSO’nun 5. Grup Hayvansal Gıda Ürünleri Sanayi ile 9. Grup Endüstriyel Yemek Sanayi Komitesi üyelerinin katkısıyla hazırlanan Hayvancılık Sektör Raporu’nda 30 ilde gerçekleştirilen saha analizleri, yetiştirici ve besici görüşmeleri, sektör temsilcileri ile yapılan istişareler, dünyadaki hayvancılık dinamiklerine dair yaklaşımlar yer aldı.
İsmail Kemaloğlu, Bekir Yıldız, Prof.Dr. Armağan Hayırlı ve Prof.Dr. Hakan Sağırkaya’nın hazırladığı rapora
ise İSO üyeleri Bahçıvan Gıda/Erdal Bahçıvan, Bonfilet Et Sanayi/Hakan Akkoyun, Kaanlar Gıda/İsmail Kaan, Namet Gıda/Burak Sayar, Trakya Süt/Cevat Genç, Sardunya Gıda /Sedat Zincirkıran, Emn Can YemeK /Hüseyin Bozdağ, Tukaş/Nihat Kartal, Temaş Gıda/Adem Temiz, Doğuşzade Gıda/ Hasan Mercan, Gusto Toplu Yemek/ Yasemin Sarıkurt ve Saray Yemek/ Mustafa Selimoğlu destek verdi.
Raporda, tarım alanlarında azalma, verimli ovaların yerleşmeye açılması veya çok yıllık bitkilere dönüşmesi, kırsaldaki nüfusun ve çiftçi sayısının düşmesi, gençlerin tarım sektörüne ilgisizliği, şehirleşmenin artışı, daha az üreticinin daha fazla tüketiciyi beslemesi, iklim riskleri, su sorunu gibi çok sayıda faktör hayvancılık sektöründe olumsuzluk yaratması ele alınıyor.
KIRSAL HAYVANCILIK HİKAYESİ
➔ Raporun İstanbul Sanayi Odası’nda tanıtım toplantısında konuşan İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, büyüme çağındaki çocuk ve gençlerin sağlıklı gelişiminde hayvansal proteinlerin öncelikli olduğunu kaydederek şunları söyledi:
➔ “Hayvancılık bu açıdan son derece kritik bir sektördür. İthalat bağımlılığını, ortadan kaldırabilen bir Türkiye, bölgesinde ihracat üssü olmaya da adaydır.
➔ Hayvancılık ayrıca gıda temini yanında, kırsal alanların ve biyolojik çeşitliliğin korunması, kırsal nüfusun hayat standardının yükseltilmesi açısından son derece önemli işlev görmektedir.
➔ Ekonomik açıdan bakıldığında da ülkemizde, son 13 yıl içinde yapılan canlı hayvan ve et ithalatı için 10,6 milyar dolar döviz ödenmiş ve yıllık ithalat ortalama 750 milyon doları seviyesindedir. Hayvancılık bu yönüyle de cari açık, kırsal politikalar, sosyal denge, beslenme dahil her açıdan ülke güvenliği için en kritik konulardan biri demektir.
➔ Türkiye, et sorununu ve canlı hayvan dahil ithalat bağımlılığını yeni bir üretim modeli ve kırsal hayvancılık hikayesi ile çözmelidir. Buna imkân verecek arazi varlığı, üretim kapasitesi, kamusal yaklaşımı ve tarımsal dinamikleri mevcuttur.”
ORGANİZE AİLE İŞLETMECİLĞİ
➔ Raporda yer alan çözüm önerilerinden biri ise ‘Organize Aile İşletmeciliği Hayvancılık Modeli oldu. Hayvancılığın geleceği, bulunduğu havzanın üretim potansiyelini zorlayan dev işletmeler yerine kırsala dağılmış ve ölçek ekonomisine uygun aile işletmelerinin çoğaltılmasını öneriyor.
➔ Çünkü hayvancılık bir yaşam tarzı ve kırsal faaliyet. Hububat üretmek için insanları kırsalda tutmak zor. Oysa üreticiler hayvancılık yapacaksa kırsalda yaşayacak, işinin başında olacak. Bulunduğu bölgedeki arazileri de kaba yem dahil verimli üretim için kullanacak.
➔ Türkiye’de et tüketiminin dağılımına bakıldığında sığır etinin payı gelişmiş ülkelere göre oldukça yüksek. Üretim maliyetinin yüksekliği, ülkenin mera varlığı ve arazilerin ölçek kapasitelerine bakıldığında bu durumun sürdürülebilirliği yok.
➔ Bu nedenle kırmızı et tüketimi içinde küçükbaş hayvanların ve özellikle hindi etinin payının arttırılması gerekmektedir. Bu konuda kampanyanlar yapılmalı ve özellikle uzun vadede hindi tüketiminin payının arttırılması için strateji geliştirilmeli.
➔ Yine şarküteri üretiminde büyük oranda büyükbaş hayvan eti kullanılıyor. Halbu ki küçükbaş hayvan ve hindi eti rahatlıkla kullanılabilir ve bunun oranı artırılabilir. Bu da kırmızı et tüketimini kendi içinde dengeleyici ve aşırı sığır eti kullanımını azaltıcı etki yapar.
➔ Yarın Organize Aile İşletmeciliği Hayvancılık Modelini ele alacağım.
