Konut, ulaştırma, eğitim ile lokanta ve oteller grubu enflasyonu aylık olarak yine yüksek çıktı. Ancak gıda ve giyim eşyası grubunda fiyat düşüşlerinin etkisiyle haziran ayı enflasyonu beklentilerin altında yüzde 1.37 açıklandı. TÜFE’de son üç yılın haziran ayı rakamları, 6 aylık ve yıllık rakamlar düşüşü işaret ediyor. Bu yılın ilk 6 aylık enflasyonu yüzde 16.67, son bir yılda da yüzde 35.05’e indi.
➔Böylece Mayıs 2024’te yüzde 75.45 düzeyinden başlayan enflasyondaki düşüş 13 aydır aralıksız devam ediyor ve yolun yarısı da aşağı geçilmiş durumda.
#resim#1272725#
YIL SONU %30’UN ALTI MÜMKÜN
➔Bu yılın enflasyon tahmini ise piyasa katılımcılarına göre yüzde 29.9, TCMB’ye göre ortalaması yüzde 24 olmak üzere alt bandı yüzde 19, üst bandı yüzde 29.
➔Ancak yılın ilk yarısında beklentilerin pek gerçekleşmemesiyle patikanın ortalaması olan yüzde 24’ün tutturulmasından geçtik.
➔Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek ile Cumhurbaşkanı Erdoğan da yıl sonunda enflasyonun yüzde 20’leri göreceği tahmini paylaşmaya başladı. Özetle piyasa katılımcılarının yıl sonu yüzde 30’un hemen altı tahminlerine onlar da katıldı.
➔Bizim beklentimiz ise mart ayındaki kur şokundan sonra enflasyonun yüzde 30’un üzerinde kalacağı yönünde, hatta ortalama enflasyon beklentisi yüzde 34 civarında gerçekleşebileceğiydi.
➔Ancak geride kalan üç aylık enflasyon gerçekleşmelerinde sadece nisan ayı yüksek geldi. Mayısta düşük çıkan enflasyonu haziran ayı düşük verileri izledi.
➔Temmuz başında ise doğalgaz olmak üzere bazı kamusal zamları gördük. Ancak bu zamların daha büyüğü geçen temmuz ayında da yapıldı. Bu anlamda yıllık enflasyonun düşüşünü sürdürebilir olarak görüyoruz.
➔Bu gidişle yıl sonunda da yüzde 30’un altına inilmesi mümkün hale geldi.
➔Normalde yılın ikinci yarısında enflasyonun yatay seyredebileceği ve patinaj çekebileceğini beklerdik.
KAPIYI NEREYE DOĞRU AÇTI?
➔Ancak yaşanan iki önemli şoka rağmen döviz kurlarının kontrol altında tutulabilmesi, yurtiçi talebin zayıflaması aylık yüzde 1.5 civarında gerçekleşmeleri olası kılıyor.
➔Böyle bir durumda yılın ikinci yarısında baz etkisi yükseltici değil düşürücü etki yapabilir.
➔Çünkü TÜFE temmuzda yüzde 3.23, ağustosta yüzde 2.47, eylülde yüzde 2.97, ekimde yüzde 2.88 ve kasımda yüzde 2.24 yükselmiş.
➔Bu rakamların yerine 2025’te yüzde 1.5’ler düzeyinde yenilerinin girmesi ile yıl sonunda enflasyonun yüzde 30’un altına inmesi için yeterlidir.
➔Yılın ikinci yarısı için enflasyon eğiliminin yatay seyretme yerine düşüş eğilimine girmesi beklentileri değiştirici, finansal varlıklar tarafında pozisyon değiştirici ve makro büyüklüklerde pozitif etkileri olabilecek bir gelişme.
➔Özetle enflasyonda düşüşe doğru kapının açılması ülke riskinde, reel döviz kurunda ve faizler de düşüşün yolunu açtı.
➔Yine enflasyonla birlikte riskin ve faizlerin düşmesi, risk iştahının artmasına, riskli varlıkların prim yapmasına, ekonomik faaliyetlerin canlanmasına yol açabilir.
YIL ORTASINDA YAKALAN ESİNTİ
➔Nitekim CHP kurultayına yönelik mahkeme kararının üç aylık ertelenmesi, siyasi belirsizliği azaltarak borsada haziran ayının son günü yüzde 5.8 ile son yılların en güçlü sıçraması yaşandı.
➔Sıçramanın hemen ertesi günde tersine dönmemesi ve üzerine küçük artışlar bugüne kadar gelmesi ise artan risk iştahı ve kamusal destekle açıklanabilir.
➔Faizler de ikincil piyasada düşüşe geçti. Artık Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine başlaması bekleniyor. Beklentiler yüzde 2.5 puanla başlayıp daha yukarılara doğru gidiyor.
➔Ancak politika faizinin indirileceği netleşse de düşüş oranı net değil.
➔Parasal otoritenin atacağı adımın ölçüsü aynı zamanda risk iştahının düzeyini de belirleyici olabilir.
➔Çünkü ekonomik aktörler ve piyasalar biliyor ki, Merkez Bankası sadece enflasyona değil, döviz rezervine, diğer risklere, özellikle yerli ve yabancı finansal yatırımcıların davranışını bakarak da karar alıyor.
➔Düşen enflasyonla yıl ortasında ekonominin yelkenleri rüzgar almaya başladı demek için henüz erken olabilir ama bir esintinin başladığı söylenebilir.