Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Ayşe Özek Karasu Darth Vader kime oy verirdi?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Sorunun cevabı, cevap veren kişinin politik yarılmanın hangi tarafında durduğuna bağlı; Amerikalı Demokratlara göre Darth Vader oyunu Cumhuriyetçilere verirdi, Cumhuriyetçilere göre ise Demokratlara. Araştırma ABD ve İngiltere’de yapılmış ama partizan kutuplaşmaların derinleştiği her ülkeye uygulanabilir. Çizgi ve kurgu aleminin bütün kötüleri, Darth Vader’dan Marvel evreninin en büyük zalimi Thanos’a, insafsız Cruella de Vil’den Deniz Cadısı Ursula’ya bütün anti-kahramanlar rakip partiye oy veriyor. İyi ve kötünün ebedi çatışmasında kahramanlar ise benimle aynı siyasi görüşü paylaşıyor, Harry Potter ve Gandalf’la, Küçük Deniz Kızı Ariel ve Cinderalla ile aynı saflarda yer alıyorum. (Ben değil, araştırmadaki denek tabii.) Kötüler, sağ ve sol arasında gidip geliyor.

        Political Science Research dergisinde yeni yayınlanan araştırma 2022’de yapılmış, dolayısıyla son Amerikan seçimine yönelik bir gönderme içermiyor. Ancak en azından Demokratlara göre Darth Vader’ın Donald Trump’a oy verdiğini farz edebiliriz. Cumhuriyetçiler “Darth Vader, oyunu Kamala Harris’ten yana kullanır” der miydi, bilemiyorum.

        İngiltere cephesinde ise araştırma, İşçi Partisi ile Muhafazakar Parti rekabetinin tabandaki çekişmesine ışık tutuyor. Harry Potter karakterleriyle fazla içli dışlı İngiliz parti taraftarlarının en fazla kin beslediği melun şahsın Dolores Umbridge olduğu da anlaşılıyor. Hogwarts’ın karanlık sanatlara karşı savunma öğretmeni Dolores, öğrencilere zulmettiği ve Voldemort ile Ölüm Yiyenlere karşı kendilerini savunamasınlar diye aslında ders öğretmediği için tam bir nefret objesi; dolayısıyla her iki tarafa göre rakip partinin seçmeni. Dolores rolünde mükemmel sinirlikte Imelda Staunton’ın da bu nefrette payı olsa gerek.

        Dolores Umbrige, Harry Potter'a karşı
        Dolores Umbrige, Harry Potter'a karşı

        YANSITMAYLA KÖTÜLÜĞÜ DEFETMEK

        Southampton ve Viyana üniversitelerinden iki siyaset bilimcinin iki ülkede 3 bin 200 denekle yürüttüğü araştırma eğlenceli görünse de psikiyatrik ipuçları taşıdığına dair bir iddia var. Parti taraftarlığını aşırı içselleştiren bireyler, kendi grubuna yakıştırmadığı kötülükleri, hile ve desiseyi karşı tarafa yansıtıyor. Öz savunma mekanizması olarak Freudyen projeksiyon siyasetteki kutuplaşmaları daha da körüklüyor.

        Araştırmacılar Stuart J.Turnbull-Dugarte ve Markus Wagner, sağ ve sol partizanlar arasındaki siyasi projeksiyonun ölçüsünü de analiz etmiş; sonuçlar tüm parti taraftarlarının siyasi yansıtmaya eşit derecede yatkın olmadığını anlatıyor.

        Deneklere Marvel, Disney, Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi, Taht Oyunları ve Yıldız Savaşları’ndan ikişer ünlü karakter gösteriliyor. Örneğin Harry Potter ve Spiderman’e karşılık kötüler kategorisinden Aslan Kral’ın Scar’ı ve Taht Oyunları’ndan Joffrey Baratheon. Sonra hangi partiye yakın oldukları soruluyor ve malum yanıtlar veriliyor. Amerikalı Demokrat ve Cumhuriyetçiler Harry ve arkadaşları Ron ile Hermione’nin kendi partilerine oy vereceğini düşünüyor.

        Bu noktada ilginç bir tablo ortaya çıkıyor: Hem ABD, hem de İngiltere’de liberal sol, muhafazakar sağa göre daha fazla yansıtma eğiliminde. Sol fikriyatın, farklı sosyal gruplara karşı daha hoşgörülü olduğu kanısı böylelikle ters köşeye düşüyor, çünkü kendi grup kimliklerini kötü karakterlerden soyutlayarak, karşı gruba yansıtıyorlar. İki kutup arasındaki 28 puanlık fark, solda siyasi toleransın daha düşük olduğu sonucunu veriyor.

        Bu alanda gözleme dayalı bazı veriler de var. İngiltere’de, 1964’ten beri bütün genel seçim sonuçlarını inceleyen akademik projeye göre İsçi Partisi taraftarları, Muhafazakar Parti seçmenine daha fazla ayrımcı davranıyor. Muhafazakarlarda ayrımcılık dozu daha düşük.

        Araştırmadan bağımsız ara paragraf: Bir yandan X akışına bakarken, Florida’daki idam haberini görüyorum. Edward James (63) adlı şahıs, alkol ve uyuşturucu etkisi altında sekiz yaşındaki kız çocuğuyla büyükannesini öldürmek suçundan zehirli iğneyle infaz edilmiş. Haberin altındaki yorumlardan biri: “Solcular bu cezadan nefret etmiştir…” Sağcıların ayrımcılık dozu düşük olsa bile, katıksız cinsinin dili daha mı zehirli oluyor ne!

        Dönelim iki siyaset bilimcinin analizine. Çekişmeli seçimler öncesinde ve toplumu bölen Brexit, Kovid-19 gibi krizler sırasında siyasi yansıtma daha da yükseliyor. Parti taraftarlığı kimliğin parçası haline geldiği zaman, seçmenin rasyonel davranışı zayıflıyor. İyiler mutlaka “bizden”, kötüler ise “onlardan” yargısı, parti bazında kutuplaşmaları husumet derecesinde güçlendirip konsolide ediyor. Bu kutuplaşma zemini, karşı gruba gittikçe daha fazla olumsuz özellik yüklemeyi ve dezenformasyonu da beraberinde getiriyor, karşı seçmen grubuna yönelik mevcut önyargılar keskinleşiyor. İdeolojik kötücülleştirme yüzünde ortak payda bulmak giderek imkansızlaşıyor.