Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Ayşe Özek Karasu Parayı veren düdüğü çalar

        Düdük, 20 Ocak tarihinden bu yana Donald Trump’ın elinde. Nerede Amerika’nın “zararına” para musluğu var, kapatmak için düdüğü çalıyor. Çünkü yapabiliyor, Cumhuriyetçi Parti tamamen Trump’a teslim olduğu için itiraz yok. Çaldıkça, Avrupa’da saha karışıyor. Çünkü paralar kesildikçe yeni masraf kapıları açılıyor; Ukrayna’ya askeri yardımların artırılması, Rusya’ya karşı kıtayı yeniden silahlandırma ve mültecilerin finansmanına kadar uzanan yüklü bir bilanço çıkıyor Avrupa’nın karşısına.

        Zelenski ile Oval Ofis’teki dalaşın ardından ABD’nin Ukrayna’ya askeri yardımı askıya alma haberi ortalığa salınınca dün Avrupa Birliği’nden derhal reaksiyon geldi. Yarın Brüksel'de, Zelenski’nin de katılacağı AB kriz zirvesi öncesi Komisyon Başkanı Ursula von der Leyen “Yeniden silahlanma çağı başlıyor” diyerek, hem Ukrayna’ya destek, hem de Avrupa’nın ABD’den bağımsız güvenliği için savunma harcamalarında 800 milyar Euro’luk paket önerdi.

        Ursula von der Leyen savunma planını basın toplantısıyla açıkladı, soru almadı
        Ursula von der Leyen savunma planını basın toplantısıyla açıkladı, soru almadı

        Von der Leyen’in planı, borçlanma kurallarının gevşetilmesi ve teşviklerle 27 üye ülkenin savunma harcamalarını artırmasını öngörüyor. Hava savunma sistemleri ve dronların üretiminde yatırımların artırılması için 150 milyar Euro’luk bir fon oluşturulması da plan dahilinde, ancak paranın nereden geleceği henüz belli değil.

        Elon Musk’ın Ukrayna’ya Starlink hizmetini kesmesi halinde, Zelenski’nin ordusu dronları nasıl uçuracak derdi bile baş ağrısı oluyor. AB bünyesinde aynı desteği sağlayacak teknoloji mevcut değil. Ukrayna’ya acil askeri yardım paketi çıkarmak için muhtemel para kaynaklarına dair çeşitli fikirler uçuşuyor. Rus oligarkların Avrupa bankalarında dondurulmuş bulunan 200 milyar Euro’sunu bozdurup Ukrayna’ya askeri yardıma dönüştürmek gibi mesela.

        Parayı veren düdüğü çalar, ya da İngilizcesiyle “He who pays the piper calls the tune” deyişi sıkça dillendiriliyor Avrupa başkentleriyle Brüksel koridorlarında. Avrupalı liderler, ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun sağduyusuna hayli umut bağlamıştı. Neticede Ukrayna dostu ve Rusya’ya karşı şahin biliniyordu. Ancak Zelenski Beyaz Saray’dan ayrıldıktan sonra Rubio’nun attığı “Teşekkürler, daha önce hiçbir başkanın cesaret edemediği şekilde Amerika’yı savunduğun için teşekkürler” mesajı umutları köreltti. Rubio da Trump hayranları arasına katılmıştı.

        DÜDÜKLE HİZAYA GELMEK

        Beyaz Saray’dan bir kaynağa göre Ukrayna’ya askeri yardımı durdurma kararı, Rusya’yla barış görüşmelerine hareket kazandırmak amacıyla alındı. Avrupa’ya şok dalgaları yayan, Kremlin’in ise memnuniyetle karşıladığı haber daha tam netlik kazanmadan dün gece derhal etkisini gösterdi. Zelenski X mesajıyla, kalıcı barış için müzakere masasına oturmaya, Trump’ın güçlü liderliği altında savaşı bitirmek için çalışmaya hazır olduğunu bildirdi. ABD’nin, Ukrayna’nın egemenlik ve bağımsızlığı için yaptıklarına büyük değer veriyorlardı. Cuma günü Beyaz Saray’da yaşanan olay esef vericiydi, öyle olmamalıydı. Gelecekteki işbirliği ve iletişimin yapıcı olmasını istiyorlardı. Ukrayna, mineraller ve güvenlik anlaşmasını “uygun” formatta imzalamaya hazırdı. Anlaşmayı sağlam güvenlik garantilerine yönelik bir adım olarak görüyorlardı.

        Zelenski, savaşı sona erdirmek için ilk aşamada savaş esirlerinin bırakılması ve hava saldırılarının durdurulması önerisinde bulundu, Rusya uyduğu takdirde denizde de ateşkes ilan edebileceklerdi.

        Trump, Zelenski'yi Beyaz Saray'da böyle karşılamıştı
        Trump, Zelenski'yi Beyaz Saray'da böyle karşılamıştı

        Zelenski, mineraller anlaşması konusunda Trump’ın hizasına gelmiş gibi görünüyor. Geçen cuma Washington’a giderken, “ABD’nin ateşkes sonrası güvenlik garantileri şartıyla” anlaşmayı imzalayabileceğini söylüyordu Zelenski. Nitekim bu pozisyon dalaşta etkili oldu. Trump ise değerli mineral sahalarında ABD kendi çıkarlarını koruyacağını için bunun Ukrayna için bir nevi güvenlik garantisi olacağını savunuyordu. Şimdi Zelenski’nin anlaşmayı “sağlam güvenlik garantilerine yönelik bir adım” olarak görmesi, kendi adına geri adım olabilir.

        Bu mesajdan önce Oval Ofis hiddeti sürüyordu. Zelenski’nin, pazartesi günü Londra zirvesine katıldığı sırada, savaşın daha uzun süre devam edebileceğine ilişkin sözleri medyaya yansıyınca Trump Truth Social’da döşendi; “Amerika buna daha fazla tahammül edemez. Bu adam, arkasında ABD durduğu sürece barış istemiyor.” Sonra, barış olmadığı takdirde Zelenski’nin de daha fazla ortalarda olamayacağını, milyarlarca dolarlık askeri yardım için daha fazla minnet duyması gerektiğini söyledi. Muhatabı bir saat sonra cevap verdi: “Mümkün olan en kısa sürede barışa ihtiyacımız var. Amerika ve Avrupalı partnerlerimizle çalışıyoruz ve barış yolunda ABD’nin desteğini bekliyoruz.” Ardından kısmi ateşkes önerisini içeren nihai mesajı geldi.

        Zelenski'li Londra zirvesine Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katıldı
        Zelenski'li Londra zirvesine Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katıldı

        Trump ABD’nin Ukrayna’ya 300 milyar dolardan fazla askeri yardım yaptığını, Avrupa’nın ise sadece 100 milyar dolar harcadığını, komşuluk gereği daha fazla yük sırtlanması gerektiğini iddia ediyor. Ancak ABD askeri fonundan Ukrayna’ya giden paralar büyük ölçüde Amerikan firmalarından silah alımlarına harcandı. Ayrıca Kiel Enstitüsü’nün hesaplarına göre Avrupa yardımları ABD desteğini aşıyor. ABD iki yıl içinde Ukrayna’ya 119.7 milyar dolarlık yardımda bulundu; aynı dönemde Avrupa Birliği’nin ve çeşitli Avrupa ülkelerinin ikili anlaşmalar yoluyla Ukrayna’ya verdiği askeri, mali ve insani yardımların tutarı 138.7 milyar dolara ulaştı.

        Yeni dönemde Avrupa Birliği, Ukrayna’ya hem mali yardım hem de hava savunma sistemleri tedariki için planlar yapıyor, ancak savunma stokları Pentagon’la kıyaslanacak ölçüde değil. Ukrayna’ya yıllardır gönderilen teçhizat stokları eritmiş bulunuyor.

        İNSANİ YARDIMA YENİ BÜTÇE?

        Trump, ABD’nin uluslararası kalkınma ajansı USAID’in kapısına da kilit vurduğu için sadece mevcut sığınmacılara yardım tehlikeye girmiyor, 2015’i hatırlatan yeni bir göç dalgasından endişe ediliyor Avrupa’da.

        Dünyanın en büyük yardım kuruluşu USAID’den gelen paranın kesilmesi BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) ve Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) faaliyetlerini zora soktu. Bu kurumların bütçesinin yüzde 40’ı ABD tarafından finanse ediliyordu. Şimdi BM karargahıyla birlikte insani yardım örgütlerinin üslendiği Cenevre’de panik havası var. Bütçe kesintisi nedeniyle tasarruf programı başlatılmış; BM bürolarında kaloriferler kısılmış, sıcak su yok, temizlik nadiren yapılıyor, acil ihtiyaç olmadıkça malzeme alınmıyor, pul parası fazla geldiği için broşür postalama işleri durmuş.

        USAID yardımlarının kesilmesine Kongre'de protesto
        USAID yardımlarının kesilmesine Kongre'de protesto

        BM çalışanlarının konforundan daha önemlisi Trump, Elon Musk marifetiyle kapattığı muslukları yeniden açmadığı takdirde dünyanın dört bir yanında mültecilere yardım tehlikeye girecek. Sudan’da yerinden edilmiş yarım milyon insan temiz içme suyu ve ekmekten mahrum olacak; Suriyeli sığınmacılara insani yardım ve geri dönüş imkanı sekteye uğrayacak ve 140 bin Ukraynalıya para yardımları kesilebilecek.

        Bu şartlarda BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, finans açığını AB kanalıyla kapatmak için geçen ay Brüksel’e gitti. Örgütün rezervleri kısıtlı olduğu için bağışçı ülkelerin ödemeleri öne çekmesini istedi. Aslında Grandi de zamanlamanın kötü olduğunu biliyordu, Avrupa genelinde savunma harcamaları artırılırken, insani kriz ve kalkınma yardımlarının bütçelerdeki payı kısılıyordu.