Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İki ülke arasındaki ezeli düşmanlık, yediğin yemeğin tadını kokusunu kaçırabilir mi? Sadece Himalayalar'ın eteklerinde yetişen basmati pirincini dünyaya pazarlayan Hindistan ve Pakistan’ın, Keşmir ihtilafından dış ticarete uzanan rekabeti olursa kaçırabilir. İklim aynı iklim, toprak aynı toprak, coğrafya aynı coğrafya ama her iki taraf da kendi basmati pirincinin daha kaliteli olduğunu, kendi adıyla uluslararası korumayı hak ettiğini iddia ediyor; daha doğrusu Pakistan “iki ülkenin ortak mirasıdır” diyor. Hindistan’a göre ise Pakistan bildiğin pirinç hırsızı; Hint mahsulü ödüllü basmati türlerini kopyalıyor, sonra çakma versiyonları kendi markası altında orijinal ürün diye dünyayı kandırıyor. Şu sıra piyasadan pay kapmak amacıyla fiyatlama savaşı yaşanıyor.

        Lahor'da (Pakistan) çeltik tarlasında pirinç ekimi
        Lahor'da (Pakistan) çeltik tarlasında pirinç ekimi

        Uluslararası pirinç eksperleri ise Asya sınırlarını aşan bu rekabetten ötürü kaygılı, çünkü Amerika ve Avrupa’da basmatiye talep arttıkça her iki ülke de mahsulü artırmak, dünya piyasasında fiyat kırarak yarışmak için pirincin çabuk olgunlaşan yeni türlerini geliştiriyor, genetik kodlarını bozuyor. Eksperler, basmatinin imza türünün artık yok olmaya yüz tuttuğunu söylüyor. Gelecekte geleneksel türün tamamen silinmesi olası. Analistlerin tahminleri önümüzdeki birkaç yıl içinde basmatiye talebin iki katına çıkacağı ve 2032’de 27 milyar dolarlık pazar hacmine ulaşacağı görüşünde. Hindistan ve Pakistanlı bilim insanları ve üreticiler ise tehlikenin farkında değil.

        Ahmedabad'da (Hindistan) hasat sonrası pirinç eleme
        Ahmedabad'da (Hindistan) hasat sonrası pirinç eleme

        Ağırlıklı olarak Hindistan’ın eyaleti, Pakistan’ın da komşu vilayeti olan Pencap’ta yetişen ve “Kokulu inci” diye anılan uzun taneli basmatinin adı Sanskritçe “kokulu”yu (bas) da içeren iki kelimenin bileşiminden geliyor ama basmatiden yeterli koku gelmiyor artık. Yerli bakliyat markasının Hindistan’dan ithal basmati pirincini kullanıyorum; soğan, sarımsak, lime, taze kişniş ve zencefil, chili biberi ve Sriracha’dır, artık elimin altında ne kadar çeşni varsa Asya taklidi harmanlayıp tadı kuvvetli tabaklar çıkarıyorum ama basmatinin pek kokmadığını garanti edebilirim. Tencere kapağını açtığın an buharla yüzüne çarpıp kendinden geçiren o kokuyu almıyorum. Oysa basmatiyi değerli kılan önce koku, sonra tat ve piştikçe iki kat uzaması.

        PİYASA SAVAŞI KIZIŞIYOR

        Pencap bölgesindeki arkeolojik kazılarda elde edilen bulgular basmatinin en az 2 bin yıl önce yetiştirildiğini gösteriyor, tarihçiler Roma İmparatorluğu’na ihraç edildiğini söylüyor ve Moğol İmparatorluğu’nun Hint alt kıtasında egemen olduğu 16’ncı yüzyıldan kalma metinlerde basmatiye referanslar bulunuyor. İmparatorların, kralların pirinci diye yüceltiliyor. Britanya’nın sömürge gücü olduğu dönemde standart basmati türüne dair ilk çalışmalar, bağımsızlık ve bölünme sonrası Pakistan tarafında kalacak bölgede yapılıyor.

        Basmati Hindistan’da Pencap’ın yanı sıra Cemmu ve Keşmir ile coğrafi işaretli Uttar Pradeş dahil yedi eyalette üretiliyor. İlk başlarda dünyada basmatiye fazla pek rağbet yok, sadece Ortadoğu ve Avrupa ile Amerika’daki Güney Asya diasporası alıcı oluyor. Ancak 1947’deki bölünmeyle birlikte pirinç dalaşı da başlıyor, basmatinin isim hakkı kimde olacak! 1965 Savaşı’nda Pakistanlı köylüler, Hint askerlerini tohumlarını çalmakla suçluyor, Hindistan ise o tarihlerden beri komşusunu en değerli türlerini kopyalamakla itham ediyor.

        Lahor'da pirinç hasadı
        Lahor'da pirinç hasadı

        The Times of India’nın haberine göre Pakistanlı üreticiler Hindistan’ın ödüllü “Pusa 1121” ve “Pusa 1509” türlerini kopyalayıp, “1121 Kainat” ve “1509 Kisan” adı altında dünya piyasalarına sürüyor, Hindistan’ın pazar payını tehdit ediyorlar. Hindistan Tarım Araştırma Enstitüsü’nün (IARI) geliştirdiği, dünyada en iyi bilinen türlerin çakma versiyonlarına ait reklamlar sosyal medyada yayılıyor, Narendra Modi hükümeti konuyu İslamabad nezdinde gündeme getiriyor. “Pusa 1121” ve “Pusa 1506” tohumlarının ya Pakistan’a kaçırıldığı veya Hindistan’dan alım yapan Dubaili tacirler aracılığıyla ele geçirildiği tahmin ediliyor.

        Hindistan’ın pazar payı bakımından alarma geçmesinde kendi iç piyasasının da etkisi var.

        Hindistan başarılı pazarlama stratejilerinin de katkısıyla dünyanın en büyük pirinç ihracatçısı; küresel ticaret hacminin yüzde 40’ına sahip, basmati sektöründeki payı ise yüzde 65, geri kalan yüzde 35’i de Pakistan karşılıyor. Hindistan’ın ihracat gelirinin 4.7 milyar doları basmati pirincinden. Ancak 2023’te yüksek enflasyon, gıda fiyatlarındaki artış ve El Nino kaynaklı düşük hasat kaygısıyla hükümet basmati harici pirinç türlerinin ihracatına yasak, basmati ihracatına da kısıtlama getiriyor. Yaklaşan seçimler de etkili oluyor ve bu kısıtlama Pakistan’ın işine yarıyor, Körfez ülkeleriyle Güney Afrika ve Güneydoğu Asya’daki alıcılar açısından alternatif tedarikçi konumuna geliyor. Pirinç ihracat hacmini basmati dahil yüzde 60 artıran Pakistan’ın geliri 3.9 milyar dolara yükseliyor.

        Peşaver'de pirinç ekimi
        Peşaver'de pirinç ekimi

        Derken geçen eylül ayında Hindistan’ın ihracat yasağı ve kısıtlamaları kaldırmasıyla çeşitli pirinç türlerinde küresel fiyatlar düşüşe geçiyor. Pakistan bir yıl süren üstünlüğünü korumak için hemen ihracatta taban fiyata son veriyor. Basmatiye ton başına 1.300 dolar asgari ihraç fiyatı uygulayan Pakistan, Hindistan’ın ton başına 950 dolar asgari fiyatı kaldırarak sahaya dönmesi üzerine hamle yapmak zorunda kalıyor. Şimdi Pakistanlı üreticiler durumdan hiç hoşnut değil ama ihracatçılar zorlu rakip karşısında pozisyondan memnun.

        PİRİNCİN KOKUSU NASIL KAÇTI

        Yeni Delhi basmatinin isim hakkına sahip olmak için küresel çapta çaba gösterse de şu ana kadar başarılı olamadı. Avrupa Birliği’nde açılan dava devam ediyor, Avustralya ve Yeni Zelanda yargısından ise ret cevabı aldı.

        Hindu tapınağında maymunlara pirinç patlağıyla ziyafet, tabii basmati değil
        Hindu tapınağında maymunlara pirinç patlağıyla ziyafet, tabii basmati değil

        Ekologlar, basmatinin esas sahibi kim tartışmasını her iki taraf adına da enerji israfı olarak görüyor. Esas mesele, genç kuşak üreticiler pirincin genetik saflığının nasıl korunacağına dair geleneksel bilgiden yoksun. 1980’erde Hintli ve Pakistanlı çiftçiler piyasada liderliği ele geçirmek için daha çabuk olgunlaşıp daha fazla mahsul veren türlerin ekimine başlıyor, fakat basmatinin karakteristik zenginliği zayıflıyor. Zaman içinde küçük çiftlikler yerlerini büyük tarımsal işletmelere bırakırken, kısmen iklim değişikliğinin neden olduğu daha hızlı geçen hasat zamanları, toprağın bozulması da pirincin kokusundan çalıyor.

        Fakat yeni türler hem daha ucuz, hem de evde hazırlaması daha kolay. Hepsinden önemlisi, ihracatçılara göre Batılı tüketicilerin çoğu hakiki basmati ile yeni versiyonlar arasındaki farkın ayırdında değil. Dahası, pirincin ana vatanındaki genç kuşağın da geleneksel basmatinin anlam ve önemiyle duygusal bağı yok.