Bana kediler yel değirmenlerinden daha çok kuş öldürüyor dedirtemezsiniz – Trump’a hiç dedirtemezsiniz. Benim nedenim belli, evdeki çocuklar Tedi, Mia, Bızdık ve Böcekadam kuşları daha çok pencereden gözlüyor; içgüdüye rağmen ornitolojik izleme olduğunu varsayıyorum. İlkbaharda bitişik damda kuluçkaya yatmış martı ve nöbetçi eşi, kedilerle göz göze gelince öyle çığırtkan dikleniyor ki, damda bulsalar esas onlar bizimkileri didikleyecek kıvamda. Çevre damlarda fink attıkları zaman da ne güvercin ne kumru sabıkaları oldu. Martı ve kargalara ilişmek sıkar zaten.
Trump’a gelince, o rüzgar türbinleri yüzünden yüzlerce ve yüzlerce Amerikan kel kartalıyla balinaların öldüğünü iddia ediyor. Rüzgar enerjisinin diğer birçok zararına, emlak fiyatlarını düşürdüğüne, özellikle Çin ve Avrupa’nın Amerika’ya yönelik komplosu olduğuna dair veciz buluşlarının yanı sıra böyle bir çevre duyarlılığı da var!
Trump’ın iddiaları ve teyit odaklarının bunları nasıl yalanladığı konusuna da geleceğiz ama kuş ve balinalar bahsinde bilim başka bir şey anlatıyor: Michigan Üniversitesi’nin araştırmasına göre ABD’de kediler yılda 1 milyar kuş öldürüyor. Binalara çarpma ve diğer habitat dışı nedenler ise yılda 365 milyon ila 1 milyar kuşun daha ölümüne neden oluyor. Gerçi kartal ve yarasaların türbinler nedeniyle de öldüğü vaki ama sayıları yılda 10’u geçmiyor.
Bilimsel verilere göre rüzgar türbinlerinin balina kayıplarına yol açtığı ise görülmüş değil.
18’İNCİ DELİKTE SİNİRİ BOZULMUŞ
Konumuz kuşlar değil, Trump’ın rüzgar enerjisine karşı beslediği husumet. Yenilenebilir enerjiye karşı hiddeti giderek absürt boyutlara ulaşmaya başladı. Ülkenin doğu kıyılarında yapımı planlanan açık deniz santrallerini engelleyecek yasal adımları zaten atmıştı, sonunda öyle ileri gitti ki, Rhode Island açıklarında yapımı bitmek üzere olan rüzgar parkındaki çalışmaları durdurdu.
Revolution Wind projesi yarım kaldıDanimarka şirketi Orsted ile Skyborn Renewables ortak girişimi olan 1.5 milyar dolarlık “Revolution Wind” açık deniz projesinin yüzde 80’i tamamlanmıştı. Ulusal güvenlik gerekçesiyle proje askıya alınınca temeller ve 65 türbinden 45’i öylece kalakaldı. Dün gelen habere göre sektör temsilcileri ile Rhode Island ve Connecticut başsavcıları, durdurma yetkisi olmadığı gerekçesiyle federal hükümet aleyhinde dava açtı.
Trump rüzgar santrallerine muhalefetini her türlü siyasi ortama taşıyabiliyor. Geçen temmuzda AB ile tarife anlaşması için İskoçya’daki denize nazır Turnberry Golf Kulübü’ne gitmiş, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’i de ev sahibi olarak oraya çağırmıştı. Basının karşısına çıktıklarında Trump gayet nazik görünüyordu, muhatabını vazo gibi oturtup uzun uzun konuşması dışında nazikti, ticari ilişkilerden sonra göç krizini konuşurken nereden çağrışım yaptıysa aniden tepesi attı, “Avrupa’ya söylüyorum. ABD’de yel değirmenleri yapmanıza izin vermeyeceğiz. Bizi öldürüyorsunuz” diye çıkıştı.
Turnberry’de golf oynarken (dünyadaki en iyi saha olduğunu da ekleyerek) tam 18’inci delikte kafasını kaldırıp ufuktaki türbinleri görünce kendi kendine “Bu ne rezalet” diye söylendiğini anlattı Trump. Kendi deyişiyle o yel değirmenleri Amerika’nın güzelim vadi ve yaylalarının görüntüsünü bozuyor, dünyanın her yerinde manzaraları berbat ediyor, aşırı gürültü çıkarıyor ki bu kansere yol açıyordu ve nihayetinde kuşları, balinaları öldürüyordu. Rüzgar gücü en pahalı enerji kaynağıydı, ayrıca tamamı Çin’de yapılıyor ama Çin kendisi kullanmıyordu, zaten aklı başında hiçbir ülke bu kötü enerji kaynağına başvurmuyordu, hatta yasaklayanlar vardı. Almanya rüzgar enerjisini denemiş ama başarısız olmuştu. Evinizin yakınında yel değirmeni varsa, mülkünüz yüzde 75 oranında değer kaybediyordu. Trump’a göre rüzgar santralleri sekiz yılda ömrünü dolduruyordu, velhasıl dolandırıcılıktı.
Trump, bu iddiaları sıralarken Von der Leyen yanında oturup dinlemekle yetindi. Oysa, 2050’ye kadar Avrupa Birliği’ne karbon nötr hedefi koyan “Yeşil Mutabakat” kendi komisyonunun eseriydi, elbette yenilenebilir enerji kaynaklarını içeriyordu ve Von der Leyen’in deyişiyle “Avrupa’nın Ay’a insan göndermesi” gibi bir şeydi.
GERÇEKLER NE ANLATIYOR
Teyit organlarına bakarsanız Trump’ın iddiaları asılsız, bilimsel temele dayanmıyor.
Rüzgar türbinlerinin doğal yaşama zarar verdiğini söylüyor ama araştırmalara göre habitat kaybı ve diğer insan faaliyetleri kuş popülasyonları için daha büyük tehdit. Kedilerin sabıkasını saymıştık zaten. En fazla balina ölümü ise gemilerin çarpması ve hayvanların balık ağlarına takılması sonucu meydana geliyor. (FactCheck.org)
Trump “Çin imal ediyor ama kendisi kullanmıyor” diyor. Oysa Çin, küresel rüzgar enerjisinin yüzde 44’ünü üretiyor ve ülke çapında rüzgar çiftlikleri var. (PolitiFact)
Rüzgar türbinleri sekiz yılda ömrünü tamamlayıp çöp olmuyor. İddianın aksine işletme süresi 20-25 yıl ve parçalarının çoğu geri dönüştürülebiliyor. (Guardian)
Türbin gürültüsünün kansere yol açtığı iddiası tamamen asılsız. (New York Times)
Rüzgar enerjisinin dolandırıcılık olduğunu söylüyor Trump, oysa giderek büyüyen ve istihdam yaratan bir sektör. Esas ilgili alanını oluşturan emlak konusundaki “yüzde 75”lik kayıp iddiası da abartılı. Araştırmalar, rüzgar türbinlerinin mülk değerlerini pek az etkilediğini gösteriyor.