Trump bulaşınca bazı “mağdur” ülkelerde iyi şeyler oluyor, hedeftekiler iç politikada safları sıklaştırıp imaj parlatıyor. Ticaret savaşına giriştiği iki komşu ülke, Kanada ve Meksika’da iktidarların halk desteği yükseliyor.
Avrupa eski kıta hantallığıyla halen bocalıyor, ABD’den bağımsız güvenlik inşasının sancılarını çekiyor; Trump’ın çelik ve alüminyuma yüzde 25 gümrük tarifesiyle başlattığı ticaret savaşına karşı hamlesini de dün açıkladı Avrupa Birliği. Amerika’nın burbonu ve motosikletleri en fazla etkilenecek mallar arasında.
Kanada ve Meksika’da ise iktidarlar Trump’la imtihanında hayat öpücüğü buldu. Meksika’nın tüm mallarına yüzde 25 gümrük vergisi planını iki ay içinde ikinci kez erteledi Trump, 2 Nisan’a kadar askıda. Kanada’dan çelik ve alüminyum ithalatına yüzde 50 gümrük vergisini de yüzde 25’e çekti; Ontario’nun bazı ABD eyaletlerine verdiği elektriğe yüzde 25 zam girişimi etkili oldu tabii. Yeni gümrük tarifeleri dün itibariyle devreye girdi; Kanada da 20.7 milyar dolar değerindeki Amerikan mallarına yüzde 25 gümrük vergisiyle misillemede bulundu.
Kanada’nın sulu göz Başbakanı Justin Trudeau görevi bırakıyor ama düşüşe geçen partisi Liberaller, Trump’ın gümrük ve ilhak tehditleri sayesinde iki ay içinde anketlerde on puan birden yükseldi. İktidardaki Liberal Parti’nin yeni lideri seçilen müstakbel Başbakan Mark Carney, bu yılki seçim kampanyası için mümbit zemin bulmuş oldu.
Mark Carney (solda) görevi Justin Trudeau'dan devraldıİlk başkanlık döneminden beri Trudeau’ya tepeden bakan, gümrük tarifeleri yüzünden açık açık dalaşan Trump’ın hegemonyacı tavrı bu dönem iyice yükseldi; Kanada’yı 51’nci eyalet yapacağını söyledi, sürekli “vali” diye bahsettiği Trudeau tehditleri fazlasıyla ciddiye alarak alıngan açıklamalar yaptı; “Trump, Kanada’yı daha kolay ilhak edebilmek için aptalca politikalarla ekonomisini batırmak istiyor” dedi. Washington’daki daha da öfkelendi.
Yeni lider Mark Carney bir kurt siyasetçi değil, geçen yıl bir araştırmada adamı fotoğrafından tanıyanların oranı sadece yüzde 7’ydi. Ama Kanada ve İngiltere’nin eski Merkez Bankası başkanı olarak finans kurdu ve Trudeau’dan daha cool olduğu kesin. Seçildikten sonra ilk konuşmasında “Artık güvenemeyeceğimiz bir ülkenin getirdiği karanlık günlerdeyiz. Kanada asla Amerika olmayacaktır” dedi Carney.
Aslında Trump’a ironik bir yaklaşımı var Carney’nin. Geçen ocak ayında Trudeau çekileceğini açıkladıktan sonra Daily Show’da Jon Stewart’a konuk olduğunda belli etmişti. ABD’ye katılma teklifine nasıl baktığı sorulunca gülerek şu film cümlesini kurmuştu Carney: “Sizi çok çekici buluyoruz ama aynı eve çıkmayı düşünmüyoruz. Sorun sizde değil, bizde. Arkadaş kalabiliriz, duygusal birliktelik olmadan ilişki yaşayabiliriz…”
Trump, en sadık müttefiklerinden birine yönelik provokasyonlarıyla hiç de niyet etmediği bir sonuca yol açtı; yaklaşan seçimde iddiası kalmayan Liberal Parti’yi diriltti. İki ay önce Muhafazakarlar, Liberallerin 20 puan önündeydi. Geçen zaman içinde Liberaller on puan birden yükseldi, Muhafazakarlar ise dört puan geriledi. Muhafazakarların lideri Pierre Poilievre aynı Beyaz Saray’daki gibi su katılmamış bir popülist. Ancak Kanadalı taraftarların spor karşılaşmalarında ABD marşını yuhaladığı, Amerikan viskilerinin raflardan indirildiği ortamda makbul bir lider değil.
Mark Carney, seçimde Liberalleri başarıya taşıyabilecek mi?En geç ekim ayında yapılacak Kanada seçimlerinde Mark Carney liderliğindeki Liberal Parti’nin daha iyi bir sonuç elde etmesi bekleniyor. Harvard ve Oxford mezunu, ardından Wall Street’te broker Carney, Kanada Merkez Bankası’nın başında olduğu 2008 finans krizi sırasında ülkenin durgunluktan çıkmasında önemli rol oynamıştı. Bu deneyimleri seçimi kazanması için yeterli olacak mı, kampanyada test edilecek. Çünkü ticaret ve maliye politikalarının yanı sıra konut problemi ve göç meselesi de kampanya gündemine hakim olacak. Carney’nin Fransızcasının İngilizcesi kadar iyi olmaması ise eksi puan.
“HARİKA KADININ” TAVİZLERİ
Meksika Devlet Başkanı Claudia Sheinbaum ise Trump’la müzakere becerisi sayesinde yüzde 70 olan görev onayını yüzde 85’e çıkardı. Nitekim Trump, Meksika’ya gümrük vergilerine erteleme kararı için “Başkan Sheinbaum’a saygımdan” dedi.
Meksika lideri Claudia Sheinbaum kutlama mitingindeGeçen pazar günü Sheinbaum, Amerikan mallarına gümrük vergilerini bir karşı hamle mitingiyle açıklayacaktı, ancak erteleme kararı üzerine miting devasa bir sokak partisine dönüştü. Başkentin Zocalo meydanını bayraklarla dolduran millet “Yaşasın Meksika” tezahüratları ve şarkılarla zafer kutlaması yaptı, ülkenin ilk kadın lideri etrafında birlik havası oluştu. Claudia Sheinbaum böylece rüştünü ispat etti, çünkü geçen yıl eski Devlet Başkanı Lopez Obrador vesayetinde seçimi kazanıp göreve geldiği kanısı hakimdi. Anayasaya göre Obrador ikinci kez aday olamayacağı için Sheinbaum’u halef seçmişti ve kurucusu olduğu solcu Morena partisindeki nüfuzu sürüyordu. Sheinbaum’un kariyerinde Mexico City belediye başkanlığı bulunduğu halde ikinci plandaydı.
Meksikalılar kutlama mitingindeŞimdi ise Trump’la başa çıkmayı başaran kadın imajıyla iç siyasette parlıyor Sheinbaum. Son anketlerden birinde “Meksika’da iktidar gücü kimin elinde” diye soruldu; yüzde 49 Sheinbaum, yüzde 11 Obrador çıktı. (Halkın dörtte birine göre ise organize suç çetelerinin elinde.) Hatta Washington’daki bazı düşünce kuruluşlarına göre, “Trump whisperer” olarak küresel varlık göstermiş bulunuyor Sheinbaum; Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İngiltere Başbakanı Starmer gibi Trump’la nispeten hasarsız diyalog kurabilen bir avuç lider arasındaki yerini alıyor.
Aslına bakılırsa Trump’ın muhatabını “Harika bir kadın” diye anması pek hayra alamet sayılmaz. Sheinbaum önemli tavizler verdi Trump’a. Fentanil sevkiyatıyla kaçak göçmen geçişlerini önlemek üzere sınırda on bin takviye asker konuşlandırdı, hava kuvvetlerinin de katıldığı büyük bir operasyonla ele geçirilen 29 uyuşturucu baronunu yasaya aykırı olduğu halde ABD’ye teslim etti. Meksika sadece ABD’ye kaçak geçen kendi vatandaşlarını geri almakla kalmadı, ABD’nin sınır dışı ettiği diğer ülke vatandaşlarını da kabul etti. Trump’ın gümrük vergisi için gerekçesi de zaten sınırdaki kaçak trafikti.
Claudia Sheinbaum bu tavizlere karşın içeride, Trump’a kafa tutan lider profili çiziyor: “Ne egemenliğimizden vazgeçer, ne de halkımızın yabancı güçlerin aldığı kararlardan zarar görmesine izin veririz” diye sesleniyor mitingde. Gerçi Meksika için tehlike henüz geçmiş değil, ABD fentanil hedeflerine askeri operasyon düzenleyebilir. ABD’de yüksek oranda ölümlere yol açtığı için fentanil kartellerinin terör örgütü listesine alınması yıllardır gündemde. İkinci Trump döneminde hayata geçebilir. Ayrıca otomotiv firmalarına üretimi Meksika’dan ABD’ye taşımaları için baskı artabilir.
Sheinbaum’un şimdilik kazancında birkaç faktör etkili oldu. Öncelikle selefi Obrador ile Trump arasındaki dostane ilişkiden faydalandığını bizzat söyledi. İki lider siyasi skalanın zıt uçlarında yer aldıkları halde karizma paydasında anlaşıyordu. En önemlisi, Kanada Başbakanı Justin Trudeau’nun aksine Trump’ın hakaretleri karşısında alınganlığa kapılmayıp telefon diplomasisiyle diyaloga girişti Sheinbaum. Kanada’nın aksine, karşı gümrük tarifelerini aceleye getirmedi.
Sheinbaum, aldıkları önlemler sayesinde fentanil trafiğinin azaldığını gösteren veriler yolladı Trump’a, bir telefon görüşmesinde fentanil kullanımına karşı kampanya başlattıklarını söyledi. Hatta Trump “O kadar telefon görüşmesi yapıyorum, kimse bana böyle bilgiler vermiyor. Ama bu kadınla konuştum, harika bir fikir çıktı” dedi, o da kampanya başlattı. Aslında Meksika’da fentanil salgını yok, tamamen ABD’yi etkileme amaçlı bir kampanya.