Trump geçenlerde Beyaz Saray’da ağırladığı bir grup Afrikalı lider arasındaki Liberya Devlet Başkanı Joseph Boakai’ye “Bu güzel İngilizceyi nerede öğrendin” diye sitayişle sorunca çok eğlendik. Adamın resmi dili ama hem şaşkın, hem kibar ve terbiyeli “Liberya’da öğrendim” demekle yetindi.
Amerikan başkanlarının bilmesi gereken bir tarihi malûmat aslında. Liberya’da birçok yerli dil konuşulduğu halde ülkenin resmi dili İngilizce, çünkü 1822’de azat edilmiş Amerikalı siyahlar için koloni olarak kurulmuştu. Geleceği gören beyaz Amerikalıların fikriydi; kölelik sona erdikten sonra ABD’deki siyahlarla ilgili sorunları çözmeye yönelik bir önlemdi.
Afrika’yla ilişkilerin geri kalan kısmı o kadar eğlenceli değil.
Kimseyi ilgilendiriyor mu bilemem ama Trump’ın Afrika’ya yaklaşımı şöyle şekilleniyor: Çocuklarını bırak açlık ve hastalıktan ölsün, AIDS alsın yürüsün, “azılı suçlu” ilan edilmiş kaçak göçmenlerini iç savaştakiler dahil muhtelif Afrika ülkelerine serpiştir gitsin. Olası ölümler, yardım ve kalkınma ajansı USAID kapatıldığı için.
Üç kıtadan “zararlı yabancıların” uçaklara konulup Afrika’ya postalanması ise radikal göç politikasının eseri. Büyük insani kriz yaşanan, yeniden iç savaşın eşiğindeki Güney Sudan’a sekiz göçmen gönderildi ki, ABD vatandaşları için bölgeye seyahat uyarısı var. Bu sekiz göçmen haftalarca Cibuti’deki ABD üssünde bir konteyner içinde tutulmuş, şu an Güney Sudan’da nerede oldukları bilinmiyor.
İki gün önce beş kişi daha Afrika’ya yollandı; Esvatini’ye! Adamlar Küba, Vietnam, Jamaica, Yemen ve Laos’tan. Kübalının ne işi var Afrika’da? Yemen’le diplomatik temasa mı geçilmiş? Şüpheli. İddiaya göre, vatandaşı oldukları ülkeler kabul etmediği için üçüncü ülkelere gönderiliyorlar. Fox News muhabirinin X’te yazdığına göre “illegal yabancıların” üçü cinayetten, biri de çocuk istismarından hüküm giymiş. Neyse ki, Esvatini “güvenli ülke” diye sınıflandırılmış ABD Dışişleri’nce.
GÜMRÜK TARİFESİYLE TEHDİT ŞÜPHESİ
Trump beş göçmeni o Afrika ücrasına yollamasa, siyasi coğrafya bilgim muhtemelen eksik kalacaktı.
Güney Afrika toprakları içinde kalan mini krallık Swaziland’ın adı 2018’de Esvatini (eSwatini) olarak değiştirilmiş kral tarafından - gizlemiyorum yeni öğrendim. Seri taht düğünleri dışında haber olmayan ülkenin kralı III. Mswati; 70 eş almış “Swazi Boğası” lakaplı müteveffa Kral II. Sobhuza’nın 210 çocuğundan biri. Mswati’nin tahminen 15 karısı, 50 çocuğu var. Eski Güney Afrika Başkanı Jacob Zuma’nın 22 yaşındaki kızı Nomcebo da eşlerinden biri ama “Poligami bana göre değil, aylardır kocamı görmedim” diyerek baba evine kaçmış. Geleneklere göre kocanın ailesinden bir heyet, geri dönüş müzakereleri için gelinin evine gidecekmiş.
Burası EsvatiniEsvatini saray düğünleri dışında belki ilk kez haber olmasını Trump’a borçlu ama bu yüzden krallıkta büyük gürültü kopmuş. Sivil toplumdan, ‘cezaevleri zaten dolu, vergilerimizle bir de bu hükümlüler mi beslenecek’ sesleri yükselmiş. ABD’ye göre durum tam da böyle. Göçmen tehcirinden sorumlu ABD İç Güvenlik Bakanlığı’nın sözcüsü Tricia McLaughlin X’te iftiharla yazdı: “Kendi ülkelerinin kabul etmediği ‘olağanüstü barbar’ ve ‘ahlaksız canavarlar’ güvenli üçüncü ülke olarak Esvatini’ye sınır dışı edildi!”
ABD’ye göre Esvatini beş hükümlünün daimi adresi; karşı tarafa göre ise geçici! Business Insider Africa’nın haberine göre Esvatini hükümeti, sivil toplumdan gelen şiddetli tepki sonrası, ülkenin transit durak olduğunu ve bu kişilerin Uluslararası Göç Örgütü (IOM) koordinasyonunda diplomatik temaslarla kendi ülkelerine teslim edileceğini öne sürüyor. Ancak IOM bu sınır dışı işlemiyle ilgisi olmadığını söylüyor.
ABD ile Esvatini arasındaki anlaşmanın içeriği sır. Trump’ın yüksek meblağ ödediğini ileri süren de var, gümrük tarifesi tehdidiyle işi yürüttüğü şüphesi de mevcut. Nisan ayında tarife salvosuna Esvatini’den ithalat da yüzde 10’la dahil oldu. Trump aynı Güney Afrika gibi Esvatini’ye de yüzde 30 tarife tehdidinde bulunmuş olabilir. Esvatini, ABD’ye çoğunlukla giyim eşyası ihraç ediyor ve gümrük tarifeleri yüzünden olağanüstü hal ilan eden Lesotho'yla rekabet içinde.
Bunlar spekülasyon, ancak kesin olan şu ki ABD göçmenlere sınır dışı için Afrika ülkeleriyle sıkı temas içinde. Senegal, Gine-Bissau, Gabon ve Moritanya listede. Liberya da müzakerelere açık olduğunu bildirmiş. Başkanın güzel İngilizcesiyle mesela.
DEPOLARDAKİ YARDIMLAR İMHA EDİLİYOR
İnsanlığın, kendisini muasır medeniyet addeden kısmı, ilkelliği hangi hunhar noktaya kadar taşıyabilir?
İsrail askerlerinin Gazze’de açlık ve sıcak altında zulüm yaşayan Filistinlilere denizde serinlemeyi ve balık tutmayı yasakladığına dair infial uyandırıcı haberlerin doğruluğunu teyit etmeye çalışırken, infial uyandırıcı teyitli resmi haberler art arda ABD’den geldi.
ABD’nin Uluslararası Kalkınma Ajansı USAID 1 Temmuz itibariyle kapatıldı, bu yüzden çeşitli ülkelerde depolanmış yüz binlerce ton gıda ürünü dağıtımı yapılamadığından raf ömrü dolduğu için imha ediliyor ve edilecek; ilk postada, yoksul ve çatışmalı bölgelerde yetersiz beslenen çocuklar için imal edilmiş 500 ton yüksek kalorili enerji bisküvisi var. Gazze’dekiler dahil, haftada 1.5 milyon çocuğa yetecek miktardaki bisküvilerin değeri 793 bin dolar, imha maliyeti 100 bin dolar.
Acil gıda kategorisindeki bu ürünler Dubai’deki bir depoda, BAE yasaları uyarınca hayvan yemi de yapılamıyor. Yardım yetkilileri haziranda 622 ton bisküviyi kurtarıp Suriye, Bangladeş ve Myanmar’a göndermeyi başarmış, Dubai’dekilere yetişememişler. USAID, 2023 mali yılında ABD’li üreticilerden 1 milyon ton gıda maddesi satın almış. Şimdi yüz binlerce kutu acil yardım ABD’deki depolarda toz tutuyor ve dünyanın dört bir yanındaki depolarda 60 bin ton gıda stoku mevcut. Sudan ve diğer Afrika ülkelerine dağıtılmak üzere hazırlanmış 36 bin ton bakliyat, yağ ve tahıl Cibuti’deki depoda bekletiliyor.
Washington Post’un araştırmasına göre üreme sağlığıyla ilgili 12 milyon dolar değerindeki malzeme de son tüketim tarihi yaklaştığı için imha edilecek. Belçika ve BAE’deki depolarda tutulan 26 milyon kondom ve 50 bin kutu HIV önleyici ilaç dahil. Bazı insani yardım kuruluşları malzemenin dağıtımı veya satın almak için başvuruda bulunmuş, başarılı olamamışlar.
Bitmedi. Trump’ın kamu yayıncılığı ve dış yardımlar için daha önce onaylanmış hükümet fonlarında 9 milyar dolar kesinti yapılmasını öngören planı Temsilciler Meclisi’nde onaylandı. Mültecilere acil barınma, doğal afet ve çatışmalardan etkilenen ülkelere gıda, su ve sağlık hizmetini içeren yabancı yardım programlarından kesinti 8 milyar dolar.
Oysa Dünya Gıda Programı’na göre yeterli fon olmadığı için bu yıl 58 milyon kişi ekstrem açlık ve açlıktan ölüm riskiyle karşı karşıya. Hele Gazze ve Sudan’da 1.9 milyon insan felaket boyutunda açlık ve kıtlığın pençesinde. Fakat Trump bir noktada haklı; dış yardımlarda ABD’nin harcamaları orantısız, başka zenginlerin de yükü sırtlaması gerekiyor.