Üç gün üç gece Venedik düğününde gelinliğin düğme sayısıyla gösterişli konukları getiren özel jetlerin sayısı yarışıyordu. Lauren Sanchez’in, ince beline oturan Dolce & Gabbana imzalı gelinliğinde ipek şifon kaplı 180 düğme varmış, 900 saat el emeği verilmiş. Gerçi modele ilham kaynağı olan Sophia Loren’in filmde giydiği gelinlikte 22 düğme saydım, Sanchez’inki ise etek ucuna kadar uzanıyordu ama evlendiği adam Jeff Bezos, 220 milyar doları var düğmeyi esirgeyecek değil. Asla dekoltesiz çıkmayan Sanchez’in yaz günü boynundan bileklerine sımsıkı dantele sıkışarak milleti ters köşeye yatırdığını düşünüyorum ayrıca.
Düğünün maliyetine dair 47-56 milyon dolar arasında çeşitli rakamlar ifade ediliyor. Ancak çoğu yerde yazıldığı gibi yüzyılın düğünü olduğunu sanmıyorum – en azından paha bakımından. Bir kere Hintli değiller. Hintli petrokimyacı Mukesh Ambani daha geçen yıl oğlunu Mumbai’de 600 milyon dolarlık düğünle evlendirdi; rakamı 1 milyar dolara kadar çıkaranlar da var.
Venedik düğününe davetli ünlüleri, politikacıları ve teknoloji patronlarını taşıyan yüzü aşkın jet indi Marco Polo Havalimanı’na. İklim ve yaşam aktivistleri için daha mümbit bir ortam olamazdı! Her yıl iki santim batan, had safhada iklim kırılganlığı bakımından UNESCO’nun miras listesinde bulunan Venedik, had safhada karbon ayak izi bırakan özel jetlerle gelinecek son yerlerden biriydi. Bezos şehirdeki aktivizmin mücadele ettiği her şeyi temsil ediyordu.
Düğünü haftalardır protesto eden “No Space for Bezos” aktivizm kolektifi ortak mesajında “Bezos, emek ve toprakların sömürülmesini, kirlilik ve doğa talanını, teknolojiyi ve hayatlarımızın finansal kontrolünü temsil ediyor. Bu düğün, kitlesel turizmin ceremesini çeken bu şehrin insanlarının yaşamı pahasına yapılıyor” diyordu. Protestocular arasında türlerin yok oluşuna isyan grubu Extinction Rebellion da vardı ki, Bezos’un da dahil olduğu “yüzde 1” dünyayı harabeye çeviriyordu onlara göre. Greenpeace ise “Madem ki, düğünün için Venedik’i kiralayabiliyorsun, daha fazla vergi de ödeyebilirsin” mesajını veriyordu.
Greenpeace'den Jeff Bezos'a mesajGerçi Venedik o kitlesel turizm sayesinde ayakta ama gerçekten batıyor, şehri çevreleyen lagün yılda iki santim yükseliyor, Lido ve Malamocco’da yükselme oranı iyice hızlı. Bilim insanlarına göre bugünkü trend sürerse kentin bazı bölümleri 2150 yılında tamamen sular altında kalacak. Venedik’in azar azar batışı gözlerden ırak seyretmiyor. Küçükken meydanda güvercin beslediğim sefer dahil şehre sadece üç kere gittim, ikisinde Aziz Marcos Meydanı’nı şiddetli fırtına sonrası denizin çalkantısıyla su basmıştı.
DÜNYADA OBRUK ALARMI
Bir de gözlerden uzak sinsice bir batış var gezegenin başında. Daha doğrusu yavaş yavaş gelişen bir çöküş; “Nature Cities” dergisinde yayınlanan araştırmaya göre yüksek yapılarla yoğun kentleşme ve yer altı sularının aşırı kullanımı yüzünden “gezegenin yüzeyi çöküyor.” Konya Ovası’nda iklim değişikliği, kuraklık ve yer altı sularının kontrolsüz kullanımıyla oluşan ürkütücü obrukları gözünüzün önüne getirin, en son sayıları 620’yi bulmuştu. İşte araştırma obruklardan birkaç önceki level’ı anlatıyor.
Konya tarım alanlarında obruk oluşumları giderek artıyorKüresel ısınmayla deniz seviyesinin yükselmesi sonucu Cakarta, Bangkok ve New Orleans gibi kıyı kentleri de Venedik gibi risk altında ve akıbetleri hep dillerde. Ancak araştırmacılar yerküredeki zemin çökmesinin iç kesimlerdeki kentsel alanlarda da sel, yapısal hasar ve ulaşımda aksama riskini artırdığını söylüyor. Çevresel ve sosyoekonomik sonuçları olacak bu çöküş ağır ilerliyor ama Mexico City, Pekin ve Tahran gibi denizden uzak metropoller dahil dünya çapında geniş bir yelpazede büyük kentleri tehdit ediyor. Çökmenin altyapı üzerindeki potansiyel etkileri nedeniyle şimdiden acil ilgi gerekiyor. Arazi çökmeleri en düşük oranda bile bina ve yolların, köprü ve barajların yapısal bütünlüğünü bozabilir uyarısı var. Şehirler büyümeye devam ettikçe ve iklim değişikliği çevresel stresleri artırdıkça çöküşün yoğunlaşması da muhtemel.
Araştırmada 2015-2021 arası dönemi kapsayarak uzaydan yersel ölçümlerle ABD’deki en kalabalık 28 kentin yüksek çözünürlüklü haritaları çıkarılıp çökme dereceleri ve nedenleri incelenmiş. Toplam 34 milyon nüfusun yaşadığı kentsel alanların en az yüzde 20 oranında çöktüğü ve çoğunlukla yer altı sularının aşırı kullanımından kaynaklandığı tespit edilmiş. Las Vegas, New York veya Houston, Amerikan metropolleri çöküyor, nüfuslar arttıkça “güvenlik sınırını” aşan etkinin başka kentlere de yayılacağı belirtiliyor.
ABD'de en hızlı zemin çökmesi Houston'daEn hızlı gidiş Houston’da yaşanıyor; kentsel alanın yüzde 40’ı yılda beş santimden fazla çöküyor, hatta yüzde 12’lik kesiminde yıllık çöküş oranı yüzde 10’u buluyor. Bazı kesimlerinde hızlı çöküşün meydana geldiği kentler arasında Las Vegas, Washington, San Francisco ve New York bulunuyor. Mesela New York’un LaGuardia Havalimanı bu alanlardan biri. Araştırmacılara göre olayın temel nedeni yer altı sularının çekilmesi; haritalandırılan toplam alanda çökmenin yüzde 80’i bundan kaynaklanıyor. Teksas’ta petrol ve gaz kuyuları ise Houston’daki problemi keskinleştiriyor.
Binaların ağırlığı ise sonraki neden. Daha önce yapılan bir araştırma New York’ta bir milyondan fazla bina yükünün zemine ağır baskısı yüzünden yer yer çökmelerin meydana geldiği görülmüştü.