İspanya Konsolosluğu’ndan vize reddi aileme de denk düştüğü gün çıktı haber. AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Thomas Hans Ossowski açıkladı, Schengen vizelerinde Türklere kolaylık reformu geliyormuş. Acaba biz erken randevu alıp ret kararıyla bu fırsatı kaçırmış mı olduk?
Hayır olmadık, çünkü kolaylık “Cascade Kuralı” çerçevesinde zaman ayarlı ve çok katmanlı şartlar manzumesini içeriyor, “ilk kez” vize başvurusunda bulunanları katiyen ilgilendirmiyor. Önceki vizelerini yasal kullanmış “iyi niyetli” başvuru sahiplerine kademeli olarak beş yıla kadar uzanan çoklu giriş vizesi perspektifi sunuyor. Ancak süreç otomatik işlemiyor, “makul şüphe” varsa bağlayıcı değil.
Kolaylık kapsamına alınmayan “ilk kez” derken, “hayatında ilk kez” değil, son bir yıl içinde vize almamış olanlar kastediliyor. Başvuru sahibi, bu zaman diliminden önce Schengen bölgesine defalarca da giriş yapmış olsa, AB Komisyonu’nun 15 Temmuz 2025 tarihli “Cascade Kuralları’nın işletilmesi” kararı kapsamına girmiyor.
Nasıl girmediğine örnek: İspanya Konsolosluğu, daha önce Fransa’dan beş yıllık çoklu giriş vizesi almış; İngiltere’nin, Schengen harici ama AB üyesi olduğu dönemde Londra’da yüksek lisans yapmış birinin vize başvurusunu reddediyor. Ret gerekçesi olabilecek 17 maddelik listede tek maddeden karar verilmiş: “İleri sürülen beyanların güvenilirliğine ilişkin makul şüpheler bulunmaktadır.” Hangi beyan şüphe uyandırmış, detaylar meçhul. Konsolosluk başvuru sahibinin ülkesine geri dönmeyeceğinden şüphe etmemiş! Turistik bir seyahat, gidiş-dönüş bileti mevcut.
Aslında Schengen vizelerinde ret oranları düşük olmakla birlikte (2024’te yüzde 14.5) Türk vatandaşlarının esas şikayeti, başvuru için randevu alamamakta. Randevu alınamadığı için ret oranlarının düşük olmasına şaşmamak gerek.
SEYAHAT ACENTELERİNİN DAHLİ
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Ossowski, Türkiye’deki seyahat acentelerinin usulsüz işlemleriyle sistemi bloke ettiklerini de söylüyor. AB Komisyonu ile Türkiye arasında Schengen vizesine erişim konusunda düzenli temas var. Seyahat acentelerinin usulsüzlükleri, dolandırıcılık ve insan kaçakçılığı gibi vize prosedürünü olumsuz etkileyen konular ele alınıyor.
Sosyal medyada da acentelere dair yoğun şikayetler mevcut; acentelerin başvuruları kapattığına kadar varan iddialar var. Nitekim AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Ossowski de bunu doğruluyor; vize randevusu bulunamaması konusunda “Bazı kötü niyetli seyahat acenteleri randevu penceresi açılır açılmaz tüm randevuları yazılımla kapatıp, sonra bunları 500 Euro’ya sözde garantili satıyor. Bu tamamen dolandırıcılık. Vatandaş yanlış hizmete para ödeyip mağdur oluyor” diyor.
Ancak usulsüzlük kadar ehliyete aykırı dikkatsiz ve baştan savma muamele de söz konusu. İspanya Konsolosluğu’na randevu işlemini yürüten acente, bir sponsorla vize başvurusunun güçleneceğini söylüyor. Buna güvenerek sponsorun hesap dökümü, kira gelirleri ve tarlaya varıncaya kadar tapuları ibraz ediliyor. Ancak başvuruda bu evrak kabul edilmeyip geri veriliyor. Çünkü şartnamede sponsorun “Sadece öğrenci ve işsizler için” geçerli olduğu yer alıyor. Başvuru sahibi ise çalışıyor. Acentenin savunması: “Çalışanlar için geçerli olmadığı belirtilmemiş!” Acaba belirtmeye gerek var mı?
İYİ NİYET TESTİ
Aslında çözüm, vize serbestisini kazanmak. Türkiye, Schengen ülkelerine yönelik vize muafiyeti için karşılaması gereken 72 kriterden 66’sını yerine getirdi ama son altı kriter uzun süredir çıkmazda. Altı kriter şöyle:
Terörle mücadele yasasında değişiklik - Europol ile operasyonel işbirliği anlaşması - Avrupa Konseyi bünyesinde GRECO yolsuzlukla mücadele önerilerinin uygulanması - Suç bağlantılı konularda AB ülkeleriyle işbirliği - Düzensiz göçte Geri Kabul Anlaşması’nın tüm unsurlarıyla uygulanması - Kişisel verilerle ilgili yasal düzenlemelerde Avrupa standartlarıyla uyum.
Bu ortamda AB Komisyonu, vizelerini kurallara uygun kullanmış, “dürüstlük ve güvenilirlikleri” konsoloslukça tespit edilmiş başvuru sahiplerine “Cascade Kuralı”nı işletme kararı alıyor. Komisyona göre bu başvuru grubu, ilk kez başvuranların aksine daha düşük göç ve güvenlik riski oluşturuyor. Uzun süreli ve çoklu vize perspektifi açılan başvuru sahibinin ekonomik durumunu ve vize süresi dolmadan AB topraklarını terk etme konusundaki niyetini de kanıtlaması gerekiyor.
İngilizce “kademelendirme” anlamına gelen “Cascade” şöyle işliyor: Vize bitiminden sonra bir yıl içinde yeniden başvuru yapana altı aylık çoklu vize. Bu vize bittikten sonra iki yıl içinde yeniden başvuruya bir yıllık çok girişli vize. Bir yıllık vizenin bitiminden itibaren iki yıl içinde yeni başvuru yapıldığı takdirde çok girişli vizenin geçerlilik süresi üç yıl. Aynı örüntüyle bir sonrası çoklu vizenin süresi beş yıla çıkıyor.
Ancak her başvuru kendi şartlarıyla ele alınıyor, kural her koşulda uygulanacak şekilde otomatik işlemiyor. “Makul şüphe” varsa daha kısa süreli vize verilebiliyor.
Zaman kıstasıyla ilk başvuru sahiplerinin ise iyi niyetli, dürüst ve güvenilir Türk vatandaşı olduklarını kanıtlama imkanı pek bulunmuyor.