Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Trump, Marvel evrenindeki kötü adamlar gibi davranmayı, alaycı bir insafsızlık teşhirinde bulunmayı seviyor. Kaçak göçmenleri postalamak için Florida’da, bataklıkla çevrili eski havaalanında kurdukları toplama kampını teşhir etmesi mesela. Önceleri “hayvan” dediği insanları şimdi timsahlara yem edebilecek kadar acımasız bir otorite olduğunu göstermeye çalışıyor. Reel zamanda yaşayan fakat distopya içinde bir oyuncu sanki. Kampı görmek için Florida’ya hareketinden önce gazetecilere gülerek canlandırma yapıyor, eliyle zikzaklar çizip timsah ve yılanlardan kaçış usulünü gösteriyor; “Yılanlar hızlıdır ama timsahlar daha hızlı. Onlara timsahlardan nasıl kaçılacağını öğreteceğiz. Dümdüz değil, böyle kaçarsan (zikzak) kurtulma şansın yüzde 1” diyor.

        Everglades'in timsah nüfusu 200 bin
        Everglades'in timsah nüfusu 200 bin

        Bu distopik projeye, doğal yaşam parkı Everglades’in timsahlarına atfen “Alligator Alcatraz” lakabı takılarak oraya azılı, meşum adamların kapatılacağı PR’ı hazırlanıyor. Adamlar arasında Trump’ın “Kedi-köpek yiyorlar” dediği Haitililerden de olacak muhtemelen. İnsan hakları savunucularına göre tamamen acı çektirme ayarlı bir düzenek. “Everglades yeni Guantanamo mu oluyor?” sorusu dolaşımda. 11 Eylül sonrası terör şüphelilerine Guantanamo, Ebu Gureyb ve Bagram’daki su tahtası işkenceleri de öyleydi ama başkanların teşhirleriyle değil – daha doğrusu o dönemli ilgili olarak oğul Bush’un…

        Kamp ziyaretinden sonra, “Gittim gördüm, yakında gezegenin en kötü adamları buraya kapatılacak. Gardiyanları timsahlar olacak. Tek çıkış yolu sınır dışı edilmek. Gerçek Alcatraz kadar iyi olacak, biraz tartışmalı ama umurumda değil” diyor Trump. Öncesinde, X videosu yayınlayıp iftiharla tanıtım yapan “Küçük Trump” ebatlı Florida Başsavcısı James Uthmeier “Buradan çıkanları timsahlar ve pitonlar bekliyor, gidecek kaçacak hiçbir yer yok” diyor.

        Florida’nın alabildiğine sağcı Valisi Ron DeSantis, bu modelin diğer eyaletlere de örnek olacağını söyleyerek kendilerini övüyor. Trump da hem valiyi, hem de göçmen avcısı İç Güvenlik Bakanı Kristi Noem’i övüyor. Kadının hunharlığı dillerde ama göçmen avını görmeye gerek yok, kendi köpeğini avda işe yaramıyor diye kurşunlayıp öldürdüğünü kitabında yazmış bir eski validen bahsediyoruz.

        Alcatraz yakıştırması tamamen algı oyunu; Alcatraz’da hüküm giymiş azılı suçlular yatıyordu, Florida’da geçici gözaltı merkezinde bataklık nemi, 38 derece sıcaklık ve sivrisineklere maruz bırakılacakların ise sicil kaydı yok. Haziran ortası itibariyle gözaltındaki 11 bin 700 kişi hiç suç işlememiş; 13 kişi yakalandıktan sonra hayatını kaybetti. Bu yüzden uygulamayı hem insani hem de biyolojik çeşitliliğe muhtemel zararı nedeniyle protesto edenler “Alligator Auschwitz” demeyi tercih ediyor.

        Tesis şimdilik bin yatak kapasiteli, gözaltı sayısı beş bine kadar çıkabilecek, Everglades’in timsah popülasyonu ise 200 bin… Oradan binlerce kişi deport edilecek, gidecekleri yerlerde onları nasıl bir hayat bekliyor, belirsiz. Yakalanma korkusuyla tarlaya gitmeyen mevsimlik kaçak işçilerin yokluğunda tarımsal üretimin tehlikeye gireceğini ve gıda krizi patlak vereceğini söyleyenler de var. Ancak insafsız Trump politikalarının daha uzun erimli, daha vahim sonuçları olabilir.

        Önümüzdeki beş yıl içinde dünya çapında 14 milyon insanın ölmesi gibi mesela.

        14 MİLYON İNSANIN HAYATI TEHLİKEDE

        ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı USAID, sağlık ve kalkınma alanında dünyanın en büyük yardım kuruluşlarından biriydi. Ta ki, Trump ikinci dönemine federal kuruluşlarda hızlı bir budama operasyonuyla başlayana kadar; Elon Musk’ın da (DOGE başındaki testereli günlerinde) katkısıyla USAID programlarının yüzde 83’ü sona erdirildi. Uzmanlar, bugüne kadar küresel çapta sağlanan gelişmenin geriye gideceği uyarısında bulunuyordu ve şimdi Lancet’te yayınlanan bir araştırmaya göre USAID bütçesinde bu yıl yapılan kesintiler yüzünden, 2030’a kadar 14 milyon insan önlenebilir nedenlerden ötürü ölebilir; beş yaş altındaki 4.5 milyon çocuk dahil!

        Araştırmacılar şu argümanı ortaya koyuyor: En kırılgan nüfuslu alt-orta gelir grubu ülkelerde USAID’in insani ve kalkınma desteği sayesinde 2001-2021 arasında 91 milyon ölümün önüne geçildi – bunların 30 milyonu yoksul ülkelerin çocuklarıydı. Yardım fonlarının devamı ve kesilmesi üzerine iki senaryo üzerinden yapılan projeksiyonda 14 milyon ölüm ortaya çıkıyor.

        Araştırmanın koordinatörlüğünü yürüten Barcelona Küresel Sağlık Enstitüsü’nden Prof. Davide Rasella, USAID’in küresel sağlığın gelişimindeki rolüne ve gıda güvenliği, temiz su, eğitim ve ekonomik fırsatların iyileştirilmesi için yaptığı yatırımlara dikkat çekerek “Programların aniden durması ABD’nin dünyadaki imajını derinden zedeledi” diyor. İmajdan daha önemlisi oluşacak şok etkisi; Rasella’ya göre “Küresel pandemi veya çok büyük çaplı silahlı çatışmaya eş değer” bir şok meydana gelecek.

        Amerikan halkından artık yardım gitmiyor
        Amerikan halkından artık yardım gitmiyor

        ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ise programların sona erdiğini açıklarken bilimin aksine, harcanan on milyarlarca doların yarar bir yana ABD’nin ulusal çıkarlarına zarar verdiğini iddia ediyordu. ABD’nin harcadığı on milyarlar vatandaşın cebinden USAID’e aktarılan günde 17 cent’ten ibaretti. Zaten logonun hemen altında “Amerikan halkından” ibaresi yer alıyordu. USAID fonlarının önemli katkısı HIV/AIDS ölümlerinin yüzde 65 azaltılmasında olmuştu; sıtmadan ölümler ise yüzde 51 oranında azaldı. Fakat Trump yönetiminin, yoksul Afrika ülkelerinde AIDS ile mücadeleyi LGBT+ teşviki olarak gördüğü de malum.

        Lancet’teki araştırmanın yazarlarından James Macinko diyor ki; “İnsanların çoğu, bu kadar küçük katkıyla milyonlarca hayat kurtardığını bilse USAID fonlarının devam etmesini isterdi….”

        “BİRAZ DA BAŞKALARI HAYAT KURTARSIN”

        Uluslararası yardımlarda ABD yönetiminin haklı olduğu bir taraf var; diğer zenginlerin elini yeterince cebine atmaması.

        İç savaştan bitap düşen Sudan’da BM’ye göre dünyanın en büyük insani krizi yaşanıyor. Hastaneler bombalanıyor, milis güçleri yardım görevlilerini kaçırıyor, yardım tesislerini yağmalıyor. USAID’e getirilen kesintinin en ölümcül etkisi Sudan’da kendini gösteriyor. Washington Post, başkent Hartum ve çevre köylerde siviller, sağlıkçılar ve yardım yetkilileriyle yaptığı görüşmeler sonrası şu haberi veriyor: ABD destekli aşevleri kapanınca bebekler, çocuklar açlıktan ölmeye başlamış, paralar kesilince kritik tıbbi malzemenin ikmali durmuş, ABD ödenekli ekiplerin yokluğunda kolera salgınlarıyla mücadele daha zorlu hale gelmiş ve açlıktan zayıf düşen bedenler koleraya da yenik düşmüş.

        Sudan'a USAID'in ulaştığı zamanlardan
        Sudan'a USAID'in ulaştığı zamanlardan

        Dünya Sağlık Örgütü, ABD kesintileri sonucu beş milyon Sudanlının hayat kurtaran sağlık hizmetlerine erişiminin olmayacağını söylüyor.

        Washington Post bu insani krize dair ABD Dışişleri Bakanlığı basın bürosuna bazı sorular yöneltiyor. Aldığı cevap: “Dış yardım programlarımızı ABD’ye doğrudan en iyi hizmet edecek şekilde yeniden yönlendiriyoruz. Diğer ülkeleri ve kendi ülkemizi güçlendiren yatırımlar yapıyoruz. Amerikalılar dünyanın en hayırsever insanlarıdır. Diğer ülkelerin de hayat kurtarmak için adım atmasının zamanı geldi.”

        Benim cevabım da şu olsun: Dünyanın “en hayırsever” başka insanları da var, Türkiye’den de Sudan’a temel ihtiyaç maddelerini taşıyan İyilik Gemileri gidiyor.

        Ancak ABD’nin Sudan’da boşalttığı alanı dolduran başka zenginler olmadığı doğru. Almanya, Fransa ve İngiltere dahil Avrupa ülkeleri de dış yardım fonlarında kesintiye gitti, bazıları da gideceğini açıkladı. Rusya ve Çin zaten nadiren insani yardım çalışması yürütüyor. Zengin Körfez ülkeleri ise uluslararası yardım sistemlerinin haricinde çalışma yürütüyor.

        Sonuçta BM yardım koordinatörü Tom Fletcher’in deyişiyle Sudan’da artık öncelik sırasına göre hayat kurtarılıyor, mecburen.